Başbakan Yıldırım, 24 Haziran'da ana muhalefetin diğer partilerle kurduğu Millet İttifakı'na da değindi, amacın Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmek olduğunu söyledi.
"Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı birleştiler"
Yıldırım, şunları söyledi: "Bu seçimin böyle ittifaklar arası bir keskin rekabete dönüşmesini istemezdik. Nihayet bir cumhurbaşkanı seçeceğiz, parlamentoda vekilleri seçeceğiz. İş döndü dolaştı, karşı taraftaki ittifak tek bir noktada anlaştı. Adayları teke düşüremediler ama anlaştıkları tek bir nokta vardı, Recep Tayyip Erdoğan olmasın, ne olursa olsun. Seçim bitti, artık geçim zamanıdır. Yatırımcı yatırımını, tatile giden tatilini planlayacak ve hayat tüm yönleriyle devam edecek."
Yeni sistemde TBMM'nin daha etkin olacağını açıklayan Başbakan Yıldırım, "Memleket için hayırlı olsun, parlamento yapısı da bu haliyle herhangi bir sorun teşkil etmiyor. AK Parti ve MHP olarak Meclis'in en güçlü grubunu oluşturuyoruz. Yeni sistemde uzlaşma kültürünün daha çok gelişmesi gerekiyor. Denetim ve yasama faaliyetlerinde Meclis daha etkin hale gelecek. Yeni dönemde Meclis'in önemi artıyor. Bütçe Kanunu dışında hükümetin Meclis'e kanun getirme yetkisi yok. Bu neyi gösteriyor? Meclis'in yasama konusunda mutlak gücünü, hakimiyetini gösteriyor" dedi.
"1980 ihtilali ile parlamenter sistemden uzaklaşıldı"
AK Parti olarak Başkanlık sistemini iktidara geldikleri gün karar verdiklerini açıklayan Binali Yıldırım parlamenter sistemden uzaklaşma nedenlerini de şöyle açıkladı:
"1980 ihtilali işin tuzu biberi oldu. Parlamenter sistemden biraz daha uzaklaşıldı. Cumhurbaşkanları temsili makamlardı, icraat yetkisi yoktu. Çift başlılık ortaya çıktı. Bu sürdürülebilir bir şey değil. En çarpıcı özelliği Ecevit'in özenle araştırdığı Ahmet Necdet Sezer'le yazar kasa fırlatması olayı. 15 yılı geride bıraktık biz iktidara ilk geldiğimiz günden beri bunun zorluklarını yaşıyoruz. Ama biz sabrettik. Bu sistem mutlaka değişmelidir dedik. 24 Haziran 16 Nisan'ın uygulamasıdır."
"Cumhurbaşkanı Erdoğan rahatı sevmeyen bir adam"
Başbakan Yıldırım'a Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile arkadaşlığı da soruldu. 1978 yılından bu yana birlikte çalıştıklarını, Erdoğan'ın rahatı sevmediğini söyledi.
24 Haziran akşamı İstanbul'da toplanan kalabalığın içinde bir çocuğunun ayağının sıkışmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok etkilediğini aktaran Yıldırım, "Duygu doruktaydı. Ağlıyordu, telefonda konuştuk. Ne seçim kazanması, ne o coşku... Hepsi gitmiş. Tüm dikkatini oraya vermiş. Ve hatta bir ara gelmemeyi, iptal etmeyi bile düşündü. Sonra işler biraz daha normalleşince geldi. Buradaki binlerce insanı da ihmal etmedi" diye konuştu.
Yıldırım, seçim sonrası ana muhalefette yaşanan liderlik tartışmalarına da değinerek, "Muharrem Bey haklı olarak seçimlerde partisinin üzerinde oy aldığı için bunu bir sonuca dönüştürmek istiyor" yorumunu yaptı.
"Faizi ve enflasyonu aşağıya çekmek ana önceliğimiz"
Başbakan Yıldırım, yeni hükümetin ekonomideki öncelikli hedeflerini de anlattı.
"Türkiye'nin mutlaka üretim, istihdam, ihracat ekseninde büyümesini sürdürmesi lazım" diyen Yıldırım, "Yap-işlet-devret modellerini, dış kaynağı daha çok kullanacağız. Buradan artan kısımları da sosyal projelere harcayacağız. Faizleri aşağıya indirmek, enflasyonu aşağıya çekmek ana önceliklerin başında geliyor. Bunun için tedbirler alınacak" dedi.
"Terörü bulunduğu yerde etkisiz hale getirmemiz lazım"
Başbakan olduğu gün "Terörü Türkiye'nin gündeminde alt sıralara düşüreceğiz" dediğini hatırlatan Binali Yıldırım, 15 Temmuz sonrasında savunma değil taarruz esaslı bir yöntem uyguladıklarını hatırlattı.
"Terörü bulunduğu yerde etkisiz hale getirmemiz lazım" diyen Yıldırım şunları söyledi:
"Bunu sadece yurt içinde değil, yurt dışında da yapacağız dedik. Bu karardan sonra işler farklı bir noktaya geldi. 15 Temmuz'dan sonra Fırat Kalkanı Harekatı'nı başlattık. 20 Ocak'ta Zeytin Dalı Harekatı'nı gerçekleştirdik. Yani dedik ki terörle mücadele sadece içeride olmayacak. Terörü bulunduğu yerde etkisiz hale getirmemiz lazım. Akdeniz'den Fırat'ın batısına kadar olan 400 kilometrelik bölümünü hallettik. Şimdi Irak tarafında 350 kilometrelik alanda, İran sınırından Habur'a kadar, orada da, Kandil de dahil sahadayız."
"İlişkilerin normalleşmesi için ABD'nin de atması gereken adımlar var"
Başbakan'a ABD ile ilişkiler de soruldu, "Tek taraflı olmaz" diyerek, "Bizim kanaatimiz ABD ile ilişkilerin normalleşmesi. Ama bu tek başımıza bizim kararımızla olamaz. İki NATO müttefikine yakışır şekilde devam etmesi için ABD'nin de atması gereken adımlar var. Münbiç olumlu bir adımdır. Münbiç'te ABD ile çalışıyoruz ama 'Fırat'ın doğusunda da biz herhangi bir tehdit istemiyoruz' diye ABD'ye açık açık söylüyoruz." değerlendirmesini yaptı.
FETÖ'nün iadesiyle ilgili ABD'nin isteksiz olduğunu vurgulayarak, somut bir adım beklediklerini belirtti.
FETÖ'nün iadesiyle ilgili ABD'nin isteksiz olduğunu vurgulayarak, "Bizim istediğimiz bir an önce kararların çıkıp dosyanın kapanması, işlerin normale dönmesi. Büyük bir felaketin eşiğinden döndük. ABD garip bir şekilde bu konuda isteksiz. Adım atın diyoruz, belge her şey var. ABD'nin önümüzdeki süreçte bu meseleyi birinci dereceden iki ülkeyi zehirleyen konu olduğunu kabul etmesi ve adım atmasını bekliyoruz. Cumhurbaşkanımızın 12-13 Temmuz'da Brüksel'de yapacağı toplantılarda FETÖ'den ABD'nin bizden beklentilerine kadar tüm konular görüşülecek" dedi.
"Sene sonuna kalmaz FETÖ yargılanmalarının tamamı bitmiş olur"
Başbakan Yıldırım, FETÖ'yle mücadeleye hız kesmeden devam ettiklerini söyledi. Örgütün ihanet ve ticaret tarafıyla ilgili gerekenlerin yapıldığını ibadet kısmının ise ayıklanması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"15 Temmuz sonrası örgütün yurt içinde ve dışında bütün bağlantılarını tespit etmek. Yargılamalar büyük oranda tamamlandı. Bu sene sonuna kalmaz tamamı bitmiş olur. Yargılamalarda ortaya yeni yeni şeyler çıkıyor. Türkiye sürekli bu meseleyle de yatıp kalkmamalı. Örgütün ilişkileri şeffaf olmadığı için ve kayıt dışı bir örgüt olduğu için kolay olmuyor. İhanet, ticaret tarafı tamam ama ibadet tarafındakilerin bu işte bir taksiratı yok, bunların ayıklanması lazım. Bir takım yanlışlar, hatalar olabilir. Bunu telafi etmek için daha fazla gayret göstereceğiz."
"Bedelli askerlikte çözümün kalıcı olması lazım"
Başbakan Binali Yıldırım, bedelli askerlikle ilgili daha önce yapılan açıklamalar anımsatılarak, "Ayrıntılı bir çalışma yapıldı mı? Bir tarih var mı? Yaş ve ücret konusunda bazı rakamlar basın yayın organlarında çıktı. Bununla ilgili yaş alt sınırı ve ücret belli mi?" sorusuna karşılık, bedelli askerlik konusunda başlangıçta "olacaktı- olmayacaktı" gibi tereddütlerin oluştuğunu ama sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konunun seçimden sonra açık bir şekilde ele alınacağını açıkladığını hatırlattı. Yıldırım, "Yeni hükümet açıklanacak. Önündeki birçok gündem maddesinden bir tanesi de bu olacak. Daha önce de söyledim, ben bunu bir 'bedelli' meselesinin üzerinde bir konu olarak görüyorum." ifadesini kullandı.
"Yerel seçimlerin erkene alınacağı" iddiaları
Başbakan Yıldırım, Mart 2019'da yapılacak yerel seçimlerin bu yılın kasım ayına alınacağı iddiaları anımsatılarak, yerel seçimlerin erkene çekilmesinin söz konusu olup olmadığına ilişkin soru üzerine, şunları ifade etti:
"Daha seçimden yeni çıktık. Millet bir 'oh' diyecek tekrar. 'Seçimi öne aldık' vesaire... Bunlarla ülkeye yazık ediyoruz. Şu var, bu mart seçimleri için bir şey söz konusu olmaz. Birincisi Anayasa değişikliği gerekiyor. Bir de şurada aylar kalmış seçime. Dolayısıyla bu seçimler yapılır. Ondan sonra parlamentoda partilerin bir uzlaşma sağlamak suretiyle mart seçiminde değil bir dahaki seçimden geçerli olmak üzere, takip eden 2023 seçimleri kasıma alınabilir."
Güncelleme Tarihi: 05 Temmuz 2018, 16:27
