Kamil Koyuncu'nun vefatı için sevenleri ne dedi?

Van’ın kanaat önderlerinden, eğitimci, âlim, medrese hocası ve toplumun sevip saydığı Kamil Koyuncu (Kamil Hoca) apansız ölümü ile yakınlarını ve sevenlerini büyük üzüntüye sevk etti. Daha önce kalp ameliyatı olan Kamil Koyuncu, Koronavirüs testinin pozitif çıkması ile yaklaşık on gün hastane ve evinde rahatsızlık yaşamıştı.

Kamil Koyuncu'nun vefatı için sevenleri ne dedi?

  Ölümünden iki gün önce rahatsızlığı artan ve oğulları Hasan ile Hüseyin tarafından hastaneye kaldırılan Kamil Koyuncu, 21 Ağustos Cuma akşamı Hakkın rahmetine kavuşmuştu.

  Kamil Koyuncu’nun ani vefatı, Van’da olduğu gibi ülkenin birçok şehrinde de hüzne yol açtı. Kendisinin yakınlarını arayan birçok kişi onunla güzel anılarından söz etti.

  Sosyal medyada her kesimden olumlu tepkiler gelirken, bazı isimler ise uzun cümlelerle Kamil Hoca’nın fedakârlıklarını, İslami hassasiyetlerini dile getirdi.

 

 

MUSTAFA HEPKUL (HERKÜL MUSTAFA)

  Kamil Koyuncu dostumu en az kırk yıldır tanıyorum.

  Abisi Allaattin vardı, Yılmaz Koyuncu ile beraber, İkinisan İlkokulu’ndan, Cumhuriyet İlkokuluna geldiler. Bizim okuduğumuz okula geldiler. Bizim sınıf arkadaşlarımızdı. Alaattin ile arkadaşlığımızdan sonra, Kamil hoca ile ise kısa süre sonra tanıdık. Kamil hoca elinin emeği ile çalıştı. İyi bir sıvacı, iyi bir usta. Sonraki yıllarda eğitimci oldu. Risale-i Nur’u çok iyi biliyordu.

  Medrese hocalığı yaptı. Yine Hacı Hüseyin Camii’nin imamlığını yaptı. Ayrıca Gölbaşı Camii’nin imamlığını yaptı. Ben ve kendisi bu bölgede birçok barış yemeğine katıldık. Taziyelerin hemen hemen tümüne katılıyordu. Mütevazıydı, cana yakındı.

  İnsanların derdiyle ilgileniyordu. Benimle birlikte defalarca Hac yaptı. Mekke ve Medine’de birlikte bulunduk. Mertti, gözü gönlü toktu.

  Kendisini anlatmaya inanın sözler yetmez. Hangi bir şeyini anlatayım ki. Van için de, ülkemiz için de büyük bir kayıptı. Birçok şehre gidip vaazlar veriyordu.

 Konferanslar veriyordu, çok sayıda insanlar onu dinliyordu. İnsanlara her zaman için dini anlattı, Allah’ı anlattı, Peygamberi anlattı. Müthiş bir gayret ve çaba ile İslam’ı anlatıyordu. Allah rahmet eylesin ona. Yakınlarına ve sevenlerine de sabırlar diliyoruz.

 

 

AHMET BİLGİN

  Aziz kardeşlerim ve sevgili arkadaşlarım!

  Ben, Nurların birinci talebesi Hulûsî Ağabeyin memleketi Elaziz'den Ahmed Bilgin. 2010 yılında Risale-i Nurlar ile tanışmayı nasip eden Rabbime Hamd-u Senâlar olsun. Risale-i Nurlar ile tanıştıktan 2 yıl sonra Medine'de, Mescidinde beni misafir eden Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a Salâtü Selâm olsun.
2012 yılında Umrede, Medine Şehrinde, 2. günümde öğle namazından sonra Risale-i Nur Derslerine içerimde büyük bir özlem oluşmuştu.

  Keşke memlekette tanıdığım birkaç ağabeyle umreye gelseydimde derslerimize devam etseydik diye düşünceler kaplamıştı beni. Daha bir kaç yıllık Risale-i Nur okuyucusu olduğum için, Medinede dershanenin varlığından da haberdar değildim.

  O sıra Elaziz'de ömrünü Hizmet-i İmaniye ve Kur'aniyeye vakfeden Kırıkkale'li Mahmud Çanga Hoca Ağabeyle telefon ile görüştüm.

  Bu görüşme sonrasında derslere olan özlemim bir kat daha arttı. Bu halet-i ruhiye içerisinde ikindi namazı vakti gelmiş, Mescid-i Nebevi'nin Minarelerinden Ezan-ı Muhammedi sesleri yükseliyordu. Bende İkindi Namazını edâ etmek için mescide girdim.

  Tam Osmanlı saatinin önünde biri paçamdan tutarak yanına oturmamı işaret etti. Bende şaşkın bir hâl ile yanına oturdum. O sırada ezan hâlâ devam ediyordu.

  Yanına oturmamı işaret eden kişi kulağıma eğilip; "Sen nurcumusun, popcumusun." diye sual etti. Bende sessiz bir şekilde; "Nurcu olmaya çalışıyorum Ağabey." dedim ama büyük bir şaşkınlık içerisindeydim.

  Ömrümde ilk defa gördüğüm bu kişi bana neden böyle bir soru soruyor diye merak ediyordum. İkindi Namazını edâ ettikten sonra bu kıymetli Ağabeyim bana doğru dönerek tanışmak nasip oldu.

  Elaziz'den Ahmed olduğumu söyleyince,
 -"Hulûsî Ağabeyin memleketi" söyleyip gözleri dolan bu muhterem ağabey Kamil Koyuncu Ağabeydi.

  Tanışmanın akabinde bulunduğumuz yerde biranda Nurlara meftun ağabey ve kardeşler topluluğu oluştu.

  Namaz tespihatının ardından kısa bir namaz dersi yapıldı. Kâmil Ağabey bana hitaben; "Kardeşim her vakit namazından sonra bu Osmanlı saatinin altında namaz dersleri yapılır. Yatsı namazından sonra da hep birlikte tren garının olduğu mevkide bulunan dershaneye gideriz. Sende bugün müsaitsen birlikte dershaneye geçebiliriz." dedi.

  Hayatımda aldığım en güzel davet merhum Kâmil Abinin derslere olan davetiydi. Çünkü daha bir kaç saat önce özlemini çektiğim Risale-i Nur derslerine olan özlemimin giderilmesine sebep oldu. Kendi evinde bu özlemimin giderilmesi için bu hediyesinden dolayı Resul-i   Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a bir kez daha Salâtü Selâm olsun.

  Covid-19 salgını nedeniyle muhterem ağabeyim Kamil Koyuncu'nun vefat haberini sosyal medyadan üzülerek öğrenmiş oldum.

  Merhum Kamil Koyuncu Ağabeye Allahtan rahmet, yakınlarına ve sevenlerine Sabr-ı Cemil niyaz ediyorum.

  Kabri cennet bahçesi, mekânı cennet, makamı âli olsun.

 

 

NURULLAH ARVAS

  Kamil Koyuncu Hocamızı yaklaşık 30-35 yıldır tanıyordum. Kendisi çok değerli, mütedeyyin, ilim erbabı, herkes tarafından sevilen sayılan, her camianın gönlünde yer alan, çok değerli bir hocamızdı, değerimizdi.

  Kendisini tanıdığım bu güne kadar insanlara İslam’ı anlatma noktasında elinden gelen bütün gayreti gösterdiğini biliyorum.

  Yine tüm kesimlere ulaşmaya çalışan İslami tebliğ çalışmalarına şahit olduğumuz çok büyük gayretleri olan büyük bir şahsiyetti bizim için.

  Rabbim kendisine rahmet eylesin mekânı cennet olsun, sevenlerinin ve camiamızın başı sağ olsun.

  Yakınlarına Allah sabırlar versin.

 

ALİ SİNOĞLU

   Sadece Risale-i Nurları camilerde değil,kahvelerde,düğünlerde,taziyelerde,sokakta, cadde de okuarak susamış gönüllere derman olan nev'i şahsına münhasır kahraman bir Nur Talebesi idi.

  Hem imamlık yaptığı camilerde hem de öğretmenlik yaptığı okullarda bir dakika bile boş durmayarak bu hakikatleri haykırarak imanlarının kurtarılmasına vesile olurdu.

  Doğu Anadolu Bölgesinde en fazla Külliyat satan ve ıkna kabiliyeti çok güçlü olduğu için ateistlere bile Külliyat sattığına şahit olmuştum.

  Van 100.yıl Üniversitesinde bir sosyalist Profesörün odasına girer ve Risalei Nur Külliyatı sattığını söyler. Profesör de Allah'a inanmadığını bu yüzden bu külliyatı almayacağını söyler ve Kamil Hoca başlar anlatmaya, Profesörün tüm tezlerini çürüttükten sonra Külliyatı almak zorunda kalır.

  Rabbim onu bazı güzel hasletlerle donatmış ve bu kabiliyetini mükemmel kullanıyordu. Hoş bir sada bırakarak bu fanı dünyadan mükafatını alacağı ebedî aleme doğru bugün yol alarak bizlere veda etti.Binlerce rahmet sana ,Rabbim cennetinde başta Üstadımız olmak üzere tüm sevdiklerinle buluştursun, kabrin pür Nur mekânın cennet makamın ali olsun İnşaallah.

 

 

YAKUP AKGÜL

  Kamil koyuncu kardeşim Hakkın rahmetine kavuştu.

  Kamil hoca benim ortaokul ve lise arkadaşımdı. Kamil hoca ile beraber tam yedi yıl aynı sınıfta, bazende aynı sırada oturarak eğitim hayatımızı sürdürdük.

   O yılları hep beraber iki kardeş gibi geçirdik. Kamil hoca ile güle oynaya ve bazende rekabete konu olan tam yedi yıl. Beni çok severdi. Ben ona matematık , o da bana kuran-ı kerim öğretirdi. Dile kolay birlikte geçen tam yedi yıl!

  Yıllarca devam eden bu sağlam dostluğun temeli aslında o günlerde atıldı. O günler ne güzel günlerdi. Kamil hoca makamında rahat uyu .

  Nur içinde yat ..!

  Kamil hoca meslek hayatına atıldıktan sonra da bizleri hiç unutmadı. Hep kardeşim diye hitap ederdik birbirimize hep öyle bakardık ayrıca diğer arkadaşlarını da çok severdi onları da arar sorardı.

  Aslında bütün arkadaşlarını çok severdi. Hal ve hatırlarını daima sorardı. Onlara çok değer verirdi.

  Kamil hoca ile yaptığımız özel sohbetlerde ne düşündüğünü ayrıntılı bir şekilde anlatırdı, bunları ondan keyifle dinlerdim. Kamil hoca insani değerleri çok önemserdi ve özelikle taşıdığı misyona uygun hareket etmeye çok dikkat ederdi.

  Yalan ve aldatmaya çok karşıydı, dürüst olmayı ve helal kazancı çok önemserdi, gerek mesleği gereği gerekse inancı itibariyle İslam’ı vaiz etmeyi çok önemli bulurdu.

  Çok Çalışkan ve çok sosyal bir insandı. İnsanlara hep hoşgörü ile bakardı, her kesimle konuşur ve mümkün olduğu kadar onlara düşündüklerini anlatmaya çalışırdı. fakat, insanlara bir şeyleri anlatırken, onlara asla rahatsızlık vermemeye özen gösterirdi.

  Dünyada hep güler yüzlü ve sevecen yaşadı. Maalesef genç sayılabilecek bir yaşta hayatını kaybetti.

  Çok üzgünüm. Başta saygı değer eşine ve evlatları Hasan ile Hüseyin yeğenlerime başsağlığı diliyorum.

  Ayrıca kamil koyuncu hocanın diğer okul arkadaşlarına da başsağlığı diliyorum. Rabbim rahmet eylesin.!

 

BİŞAR ULUTAŞ

  Kendisi ile tanışıklığım 15 yıla dayanır. Sıhke Caddesi üzerinde Kızılay’a ait binanın hemen yanında bahçeli bir evi vardı. Ev diyorum, ama aslında medrese. Zira o medreseye kimler gitmedi ki. Van’da şimdi siyasetçi olup, işadamı olup, önemli görevlerde olan birçok kişinin o medreseye giderek Kamil Hoca’dan Kur’an dersi aldığına, onun sohbetlerine katılıp vaazlarını dinlediğine şahit oldum.

  Deprem sonrası bahçesindeki konteynırda zaman zaman geceledik. Her sabah erkenden bizleri kaldırır, sabah namazı kıldırırdı. Namazın akabinde, mini dini sohbetin ardından uyurduk.

  Bediüzzaman Said-i Nursi’nin eserlerini neredeyse ezbere bilecek kadar hafızası sağlam olan, anlattığı bir olayda bir anda dönüp arkasındaki eserlerden birini alıp, birkaç sayfa çevirdikten sonra hemen o kitaptan detaylı açıklamasını okuyan veya okutan bir kişilikti.

  Hiçbir zaman için insanlara tepeden bakmaz, medreseye gelen birçok kişinin saygı gösterdiği, ‘hocam’ diye hitap ettiği Kamil Koyuncu, bir bakmışsınız mutfağa geçip öğrencilerle yemek yapar, hatta ve hatta bulaşıkları bile yıkayacak kadar mütevazıydı.

  Çocukları gördüğünde, cebinde kalan son emekli maaşından onların payına düşeni vermekten çekinmeyecek kadar cömert olan Kamil Hoca, caddenin bir başından diğer başına gidene kadar onlarca tanıdıkla sohbet edecek, sohbet esnasında bile okuyacağı bir-iki Ayet, birkaç Hadis ile sevap defterini doldurma, insanları sırât-ı müstakime yönlendirme ereği güderdi.

  Kendisi defalarca kutsal topraklarda Hac vazifesini yerine getirmiş, akıcı bir Arapça konuşan Kamil Hoca, çocuklarını iyi yetiştirmeye gayret ederdi. Yanılmıyorsam çocuklarını hem Umre’ye götürmüş, hem de Hacı olmalarına vesile olmuştu. Eşini de birçok kez kutsal topraklara götüren Kamil Hoca, çevresindeki sayısız kişinin kutsal topraklara gitmesi için gayret göstermiş, bu konuda da oldukça büyük başarı elde etmişti.

 Benim çevremde olup da Hac farizasını yerine getiren birçok kişinin, “Allah ondan razı olsun, destek oldu kutsal topraklara gittik ve onun rehberliğinin bize büyük katkısı oldu” dediğine şahit olmuşumdur.

  Boş vakitlerimizin birçoğunda telefonu elimize alıp, ‘kiminle çay içip sohbet edebiliriz’ düşüncesine kapıldığımız her an, aklımıza gelen ilk isimlerden birinin Kamil Koyuncu olduğunu hilafsız ifade edebilirim.

  Kamil Hoca Rabbim sana rahmet eylesin. Yakınlarına, sevenlerine, ‘Hacıana’ diye hitap ettiğimiz eşine, özellikle çocukların Hasan ve Hüseyin’e de sabırlar versin.

  Ne hazindir ki, sen binlerce taziyeye katılıp vaazlar okudun, yüzlerce kişinin toprağa verilme anında hazır bulundun, birçok kişinin ölü bedeninin yıkanmasında, mezarının kazılmasında görev aldın, kabrinin başında Kur’an okudun.

  Lakin hey-hat, -bu hastalıktan dolayı- toprağa verilme esnasında birkaç kişi hariç kimse senin yanında olamadı, taziyene katılamadı.

  Koronavirüs denen bu illet olmamış olsaydı, Van’da belki de son yılların en yoğun cenaze törenlerinden biri senin vefatın ile  gerçekleşmiş olacaktı. Taziyen mahşeri bir kalabalığa sahne olacaktı.

  Türkiye’nin birçok şehrinden vatandaşlar senin taziyene katılmamış olsa bile, onların duasında yer aldığını yürekten biliyoruz.

  Yüce Allah’tan bir kez daha senin mekânının cennet olması duasını haykırıyoruz.

 

 

İSMAİL ÖNGEL

   Kamil Koyuncu kardeşimizle 1969 yılında Van İmam Hatip Okulunun orta 1.sınıfına beraber başladık.

   1974 yılından itibaren risale-i nur sohbetleri ile dostluğumuz başladı. İmam Hatip lisesinden mezun olduktan sonra imam-hatiplik görevine başladı.

  Bu arada abilerinin mesleği olan inşaat işlerinde iş hayatını sürdürdü.

  1979 yılında  Van Eğitim Enstitüsünü  bitirerek öğretmenliğe başladı. Öğretmenlik görevini yaparken Van Abdurrahman Gazi İşitme Engelliler ilköğretim okulunda beraber çalıştık.

  Daha sonra İstasyon ilkokuluna naklen gitti, birkaç yılda bu okulda çalışarak memuriyetten emekli oldu.

  İmam-hatiplik ve öğretmenlik görevleri sırasında Van ve çevresindeki ilçe ve köy camilerinde vaaz eder, evlerde ve medreselerde dini sohbetler yapardı ve aynı zamanda minibüsüne yüklediği Kur'an-ı Kerim Hadis kitapları, Risale-i Nur külliyatı vb. dini eserleri resmi kurumları, dükkanları, köyleri  dolaşarak satardı.

   İsteyenlere Kur’an dersi vererek yüzlerce insanın Kuran okumasına vesile oldu. Taziye gibi kalabalık topluluklara ölümün mahiyetini Kuran ayetleri, hadislerle, kıssalarla ve Risale-i Nur'dan aldığı malumatlar ile çok güzel anlatır, insanları düşünmeye ve tefekküre sevk ederdi.

  Fiziki olarak da gösterişli, yakışıklı ve heybetli idi. Allah vergisi olarak da ikna kabiliyeti fazlaydı. Bu vesile ile bir kısım insanların hidayetine veya bulaştıkları kötü huyların terkine vesile olurdu.

  Daima dini hizmetlerle meşgul olur, birlikte seyahatlere çıkarak köy köy gezip Nurlar’ın muhtaç gönüllere girmesine şahit olanlardanım.

  Kamil kardeşimiz Risale-i Nur külliyatı satışlarında, dönemi içinde Türkiye'de birinciliği olan bir kardeşimizdi. Öğretmenlikten emekli olduktan sonra Hac ve Umre organizesi yaparak hayatını idame ediyordu.

  Rabbim gani gani rahmet eylesin, mekânı cennet-i ala, kabri pürnur olsun inşallah.

  Dostlarına ve aile fertlerine taziyetlerimi sunuyorum.

 

 

MİKAİL YAPRAK

  Bu dünyadan jet hızıyla gelip geçtin be Kâmil!
  Nur yolunu Hakka hizmet için seçtin be Kâmil!
  Kâmilane Nurculuğa asla ara vermedin..
  Tâ ki ecel şerbetini sen de içtin be Kâmil!..

     İmam-hatip, öğretmen ve toplum insanı olarak her yerde, her zaman ve her vesileyle hakkı hakikatı haykıran, hutbelerini Risale-i Nur dersleriyle mânalandıran; taziyeleri ve düğün merasimlerini hakikatların ilanına vesile yapan, Nur Külliyatlarını sayısız resmî makam sahiplerine ulaştıran, neşriyatımızı kitlelere ulaştırmada başarılı olan, bu dünyanın ücret yeri olmayıp hizmet yeri olduğunu tam idrak ederek, emekli olduktan sonra da durup dinlenmeden meşguliyetini sürdüren; zulmü asla alkışlamayan, gelenin keyfi için geçmişini inkâr etmeyen, Risale-i Nur'daki izahlarla ölümün mahiyetini her yerde dile getiren hatip insan Kamil Koyuncu da nihayet ölümle buluştu, rahmet-i Rahman'a kavuştu. Allah'tan ailesine sabr-ı cemil niyazıyla taziyetlerimi arz ediyorum.

 

 

VEYSEL ENGİN

  İnna lillâhi ve inne ileyhi raciun.

  Rabbim mekanını cennet eylesin inşallah.

  Kamil Koyuncu’yu, yani Kamil hocamızı tam manasıyla, anlatmaya inanın kelimeler de yetmez, cümleler de.

  Onun yaptığı hizmeti, babacanlığını, dostluğunu, hayır ve hasenatlarını yakinen biliyoruz.

  Sayısızca nur talebesi ve evlatlarımızı doğru yola yöneltmek için gayret etti.

  Eline geçen onca imkanı, makamı, mevkii elinin tersiyle itip, toplumun maneviyatı ile ilgilendi.

  İnsanların dinine, bayrağına, vatanına sahip olması için çabaladı.

  Sayısız kavgalı aşiretlerin barışına vesile oldu.

  Binlerce kişinin taziyesine katıldı, vaazlar verdi, onların acısına ortak oldu.

  İnanın şu yeryüzünde tanıdığım en mükemmel kişiliklerden biriydi.

  Örnek bir ağabey, baba, dede, amca idi.

  Ülkenin birçok yerinde konferanslar verdi, dinimizin güzelliklerini anlattı.

  Bu şehirde sayısız kişinin Kur’an öğrenmesine vesile oldu. Evini medrese yaptı, sürekli ama sürekli insanlara İslam’ı anlattı.

  Rabbim sana rahmet eylesin Kamil Hoca. Mekânın cennet olsun.

 

HASAN KOYUNCU

  Babam Van için bir değerdi. Ani ölümüyle bunu bir kez daha müşahede ettim. Çünkü o yaşadığı süre içinde insanların Kur’an okuması, namaz kılması, İslam dinini yaşaması için gayret gösterdi. 50-60 yaşına gelip hala namaz kılmayı bilmeyen, Kur’an okuyamayan   sayısız kişiye, onları utandırmadan, kalplerini kırmadan dersler verdi.

  Çevremizdeki sayısız kişinin Hac farizasını yerine getirmesi için tüm ikna kabiliyetlerini kullanarak, onları kutsal topraklara götürdü.

  Gördüğü herkesle 5-10 dakika bile sohbet ettiğinde, mutlaka ve mutlaka dinimizin bazı emir ve yasaklarını da anlatarak, sohbetin ‘abes’ olmamasına dikkat etti.

  Vallahi, vallahi mübarek naaşını ben yıkadım ve şahit oldum ki; babam kıyamda durur gibi ellerini bağlamış ve gülümsüyordu. Allah şahidim olsun sanki yerini görmüş gibi mutluydu.

  Rabbim rahmetiyle muamele etsin. Biz ondan razıydık, Allah’ım da razı olsun.

AV. MURAT KUTLAY إنا لله وإنا إليه راجعون BÜYÜK BİR YILDIZ DAHA KAYDI ALEMİ İSLAM SEMALARINDAN

Van , manevi yıldızlarından ehemmiyetli bir şahsiyeti kaybetti.

Efsane adam. Çok uzaklardan gelerek az zamanda çok işler başarıp dönmek için hızlı yürüyen bir adam. Bir heyecan içerisinde. Onu Nurun elektriği çarpmış. Ömrünü, gayesi uğruna geçiren nadir insanlardan biri.

; Nur camiasına 70 yılı aşkın hizmetleri ile iştihar bulmuş, van da -asrımızın en tesirli ve veciz tefsiri olan- Nurlar'ı okumadığı dağ, taş, ağaç gölgesi bırakmamış, onlarca talebe yetiştirmiş, terörün kol gezdiği dönemde kapı kapı gezerek iman ve kur'an hakikatlerinin tebliğ ve neşrine çalışmış, ilmiyle âmil, veliyy-i kâmil, ziyadesiyle mütevazi bir insan; Seyyid kamil koyuncu Hocamızı kaybetmenin derin üzüntüsü içerisindeyiz.

Cenab-ı Erhamurrahimin' den kendisine rahmet diliyor, başta ailesi olarak tüm sevenlerine sabrı cemil niyaz ediyoruz.

Habib-i Edîb'ine komşu, bizleri de şefaatlerine nail ve mazhar eyle Ya RABB!

"Ne mutlu sizlere ki hizmetinizi ve vazifenizi bitirdiniz. Zahmetiniz bitti, rahata ve rahmete gidiyorsunuz. Hizmet, meşakkat bitti; ücret almaya gidiyorsunuz" Mektubat

VAN BÖLGE GAZETESİ

Güncelleme Tarihi: 24 Ağustos 2020, 18:03
YORUM EKLE
YORUMLAR
Ahmet ÖZEN
Ahmet ÖZEN - 4 yıl Önce

Rahmetli Kamil Koyuncu hocamla 1997 2000 yılları arasında 1 yıl aynı okulda çalıştım ve 3 yıl da komşuluk yaptım. Kamil hocam cömert misafirperver Van dışından gelenlerle yakından ilgilenen mütevazi şakacı ve yardımsever bir insandı. Her zaman birlik ve beraberlikten devletin ve milletin bölünmez bütünlüğünden yana tavır koyan cesur çalışkan ve yiğit biriydi. Çok güzel çiğ köfte yapar ve sık sık yemeğe davet ederdi. Rabbim gani gani rahmet eylesin. Ailesinin ve sevenlerinin başı sağ olsun.

SIRADAKİ HABER

banner29