Kıbrıs Gazisi Oğur: Kıbrıs'ın kurtarılması için büyük fedakârlıklar oldu

Van Muharip Gaziler Derneği Başkanı ve aynı zamanda Kıbrıs Harekâtı Gazisi Cafer Oğur, ‘Yavru Vatan’ olarak bilinen Kıbrıs’ın düşman işgalinden kurtarılması için şehitlerin can verdiğini, gazilerin de büyük fedakârlıklarda bulunduğunu ifade ederek, “Vatan kazansın diye, kimi bacağını, kolunu, kimi de aklını kaybetti” dedi.

Kıbrıs Gazisi Oğur: Kıbrıs'ın kurtarılması için büyük fedakârlıklar oldu

   Van Muharip Gaziler Derneği Başkanı ve aynı zamanda Kıbrıs Harekatı Gazisi Cafer Oğur, bir çok faaliyette bulunmuş, Rauf Denktaş ve hanımıyla aynı masada oturup sohbetler etmiş, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la görüşmelerde bulunmuş ve yaptığı faaliyetler doğrultusunda plaket almış saygın biri.

1954 Van Doğumlu olan Oğur, Yavru Vatandaki Kahramanları, o anı tekrar tekrar yaşarmışçasına heyecan ve gururla anlatıyor:

    “Her geçen gün kanayan bir yaraya dönüşen Türkiye için son derece stratejik öneme sahip olan Yavru Vatan Kıbrıs’ı düşmanın istilasından zulmünden kurtarmaya gözü kapalı gittiler. Vatan kazansın diye, kimi bacağını, kolunu, kimi de aklını kaybetti. Kore ve Kıbrıs Gazilerimiz Kahramanlıklarını anlatmak paylaşmak ve milli mücadele ruhunu gelecek nesillere de aşılamak için Muharip Gaziler Derneği adı altında savaşta sırtlarını yasladıkları dostlarıyla, birbirlerine maddi manevi destek olmak için yine sırt sırta verdiler”

 

   Öncelikle Bize Biraz Kendinizi Anlatır mısınız?

   1954 yılında Van’ın Siyavan köyünde dünyaya geldim. 1974 yılında Askerliğime Sivas Temeltepe 32.piyade alayı birinci tabur ikinci bölükte başladım. Burada üç aylık bir talimden geçtikten sonra Sarıkamış komando alayında devam ettim buradaki görevimi daha tamamlayamadan 20 Temmuz saat beş on geçe alarm tarzında bir ileti aldık. Tüm Kolordu alarma geçti “Kıbrıs da savaş var giden varsa elini kaldırsın!” dedi komutan. Sadece ben değil bütün tabur kaldırdı elini. Komutanlar hayrete düştü her bölükten üçer kişi yolladılar başta ama yeterli olmadığını görünce hemen ikinci bir emirle hepimizi yolladılar yavru vatan uğruna savaşmaya. Anlayacağınız Kıbrıs Gazisiyim benim gibi gazi olan arkadaşlarımla bir araya gelerek bu derneği oluşturduk. Sağ olsunlar başkanlığa beni seçtiler bende gazilerimin rahat etmesi için elimden gelen her şeyi yapıyorum.

 

   Kıbrıs Harekatından ve oradaki mücadelenizden bahseder misiniz?

   Öncelikle bir tren beraberinde mersine geçtik oradan Kıbrıs’a geçmemiz için bir savaş gemisi hazırda bekliyordu altı yüz, yedi yüz kişiydik. Savaş gemisine binip yola koyulduk ve o esnada Girne’ye çıkarma yaptık. Çıkarma yapıldığında biz hiçbir şey bilmiyorduk. Bizi ormana indirip cepheniz beş parmak dağları dediler. Ben ağır havan kullanarak savaştım ve tam 32 mermi sıktım Kıbrıs harekatında. Biz tepeye varmadan bayraklar dikildi, boğaz köyden aşağı inerken şehit haberi aldık 50. Piyade Alayı Komutanı İbrahim Karaoğlanoğlu ve Vanlı bir arkadaşım Cafer Bor şehit olmuştular. Bu haberleri aldığımız sıralarda gönyenin düzüne indik oradaki hangarlarda saklandık. Bolu ve Kayseri Hava İndirme Tugayı paraşütlerle indiler. Biz uçakların işaretlediği yerlere doğru hücuma geçerdik her zaman. Önümüz de bir yunan alayı vardı çok riskliydi. En altı cephanelik üstü bölüktü.

 

   “Yunanlar Alaylarına Türk Bayrakları Dikerek Uçaklarımızı Yanıltıyordu ”

   Biz yunanlarla savaşırken uçaklar o bölüğün üzerinden gidip gelirken yunan alayı tarafından alay üzerine Türk bayrakları çekildi uçaklar bu yüzden patlatamıyordu daha sonra istihbaratın belirtmesiyle vuruldu. Çok büyük bir patlama oldu o gün akşama kadar yangın patlamalar oldu. Bin beş yüz asker vardı sekiz yüz tanesi vuruldu Kıbrıs’ta en büyük zarar gören yer yunan alay kamp bölgesi kolej tepedir. Biz o gece orda kaldık gece yılanlarla savaşırken gündüzleri yunanlarla savaşırdık. Yirmi dört saat sonra ateşkes emri geldi yeşil hat falan çekilmedi kimse bilmiyordu kim nerde kim öldü kim kaldı. Yalnız bizimkiler şehit olduğunda araçlar gelir toprağa defnederdi. Biz o gece orda kaldık, Ağustosun on üçünde ikinci savaş başladı kolej tepede ABD ve İngiliz kız yurdu talebeleri kaçıp gitti o alayı da bizim uçaklarımız vurdu bir uçak tam ortaya isabet edince her iki tarafı da çökme haline geldi. ABD ve İngilizler barışa yanaşınca yeşil bir hat çektiler. Hattı topraktan çöplerden oluşturdular biz orda kaldık şehitlerimizde vardı.

 

   Harekat esnasında sizi en çok etkileyen unsur neydi?

   Ben değil bütün gazilerimizin aklında tek düşünce vardı kazanmak. Hep ilerlemeyi düşündük. Düşmanı görmeden mevzi görmeden sürüne sürüne düşmana ilerlerdi kahraman askerlerimiz hep sırtımızdan, topuklarımızdan vurulduk. Düşmanın nereden geleceği belli olmazdı, arkamızdan çıkarlardı aniden. O mücadele ortamı ve kahraman askerlerimizin içerisindeki o kazanma isteği beni çok etkilemişti.

 

   Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de önemle değindiği Kıbrıs’ın stratejik açıdan Türklerdeki yeri nedir sizce? Kıbrıs’ı bu kadar değerli kılan unsurlar nelerdir?

   ABD o esnalarda altıncı filosunu Kıbrıs’a yanaştırdı orada 300 uçak kalkıp inerdi biz Kıbrıs’ı kaybetseydik kötü olurdu. Türkiye’nin kalbine Yunanlar ve ABD yerleşip üs kursaydı perişan olurduk. Mesela yunanın uçağı Kıbrıs’a doğru hareket edince uzak mesafede oldukları için daha yetişemeden Adana da Mersin de düşürüldüler ama yakın olsaydı böyle olmazdı. Bu şekilde üç uçağı düşürdük.

 

  Muharip Gazi Kimdir?

   TSK mensuplarından harbe fiilen katılanları ifade eder. Daha açık bir şekilde belirtmem gerekirse Muharip Gazi savaşı gören kişi demektir. Muharip gaziler şeref madalyalarını gururla taşıyan ve insanların gözünde hemen yerini belli eden vatan için savaşan kişilerdir.

 

   Muharip Gaziler Derneğinden ve Faaliyetlerinizden Bahseder misiniz?

   Derneğimizin genel merkezi 1984 yılında Ankara da faaliyete geçmiştir. Şuan da Genel başkanımız değerli albayım Mehmet Şükrü Tandoğan’dır. Türkiye’nin her tarafında temsillerimiz var. Van’daki derneğimizse 2000 yılında kuruldu ilk başkanları olarak beni seçtiler sağ olsunlar. Gazi arkadaşlarımı Çanakkale gezisine, Kıbrıs’ta savaştıkları yerleri görmeye gönderiyorum. Savaştaki birliğimizi derneğimiz eşliğinde sürdürüyoruz. Bazı arkadaşların imkânları kısıtlı onlara destekte bulunuyoruz. Sakat ve yatalak olanlara Sosyal politikalar bakanlığına başvuru da bulunup arabalar ayarlıyoruz. Sayın Vali’nin yemek davetlerine katılıyoruz, Bayram ziyaretleri hediye takdimlerini yapıyoruz. Mümkün olduğunca sosyal faaliyetlerde bulunuyoruz. Sadece gazilerimize değil ailelerine de yardımda bulunuyoruz. Mesela buraya bir hanım geldi bir gün bana oğlunu sordu onun da bizimle beraber Kıbrıs’a geldiğini ama bir daha dönmediğini anlattı. Oğlunun ismini sorduğumda birden bire aklıma yanında fotoğraf çekildiğim mezar geldi hemen çıkarıp baktım Karaman Tomay şehit olmuştu. Oğlunun vefatını bildirdim, kadına hemen akşamında Sayın Vali’nin 19 Eylül gaziler günü için düzenlediği yemekte durumu kendisine bildirdim. Kadına ve oğluna devletimiz aracılığıyla gerekli desteği sağladık.

 

   Kıbrıs ve Kore Gazisi olmak üzere derneğinizde kaç üyeye sahipsiniz?

   300 üyem var 47 yedi vefat 253 tanesi sağ. Mevcut üye sayısında en çok Kore gazisine sahip illerden biriyiz tam 17 Kore gazimiz var geriye kalanlar Kıbrıs gazileri. Kore gazilerimiz için Kore Büyükelçimiz yer yer ziyaretlerde bulunuyor. Yakın zamanda verdiği bir yemekle gazilerimize destekte bulunurken bana da bir plaket armağan etti. Daha öncede böyle bir ziyareti olmuştu kendilerinin ve gazilerimizin torunlarına ikramda bulunmuştu.

 

  45 yıllık bir sürenin ardından Kıbrıs gazilerine madalya ve beraat tevcih törenleri düzenlendi. Gazilerimize Türkiye’nin dört bir yanında şeref madalyaları takdim edildi. Madalyanızı alırken neler htiniz? Üyeleriniz tarafından başvuru talepleri yoğun mu?

   Çok güzel bir his sanki daha dün gittik Kıbrıs’a her şey hatırımda hiçbir şey kaybetmedim madalyam takılınca gurur duydum. Dernek üyelerimde çok sevindi yoğunluktan dolayı bazılarına gelmedi inşallah onlar içinde müracaatlarda bulunduk gelecek.

 

   -Muharip Gaziler Deneği Başkanı olarak sizce gazilerimizin en büyük sıkıntısı nedir?

-Çok şükür hiçbir sıkıntımız yok. Yalnızca gazi çocuklarına işe alınmasını istiyoruz. Bu konuda dilekçe de verdim alımlarda çok insan alındı gazi çocukları içinde bir kontenjan oluşturulmasını talep ediyoruz. Artık gazilerimiz yaşlandı evlatlarına sürekli ihtiyaç duyuyorlar çocuklarımızın boş gezmesini istemiyoruz, çalışsınlar istiyoruz.

   Röportaj: Aslıhan Karakoç

Güncelleme Tarihi: 13 Haziran 2019, 10:03
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER

banner29