Van'da Kur'an Kursu öğreticilerine konferans…

Diyanet İşleri Başkanlığı 2017 Yılı Camiler ve Din Görevlileri Haftasında "Cami, Şehir ve Medeniyet" temasını belirlemesi dolayısıyla Van İl Müftülüğü tarafından Din Görevlileri ve Kur'an Kursu Öğreticilerine konferans düzenlendi.

Van'da Kur'an Kursu öğreticilerine konferans…

   Van İl Müftüsü Nimetullah Arvas tarafından verilen konferansta Ka'be ve Camilerin hayatımızdaki öneminden söz edildi.
Arvas, dünyada ilk mabedin Mekke-i Mükerreme'de inşa edilen Kâbe olduğunu söyleyerek, "İlk önce inşa edilen Mabed, Kâbe-i Muazzamadır. Nitekim Cenabı Allah ayeti kerimede; 'Gerçek şu ki, insanlar için yapılmış olan ilk ev âlemlere bir hidayet ve bir bereket kaynağı olan Mekke'deki evdir' Buyurmaktadır. Kabe'den dolayı Mekke-i Mükerreme "Ummu'l-Kura" Şehirlerin anası ünvanını kazanmıştır." dedi.
    Müslümanların ilk kıblesinin Mescidi Aksa olduğunu söyleyen Arvas; "Mescidi Aksa İslam'ın ilk kıblesidir. Efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v.) Mirac'a yükselirken bütün peygamberlerin ervahları burada toplanmıştır. Yüce ve Mukaddes Kitabımız bu mescidi "Mescidi Aksa" olarak takdim etmiştir. Peygamber efendimiz (s.a.v.) döneminde İslam Tarihinde ilk inşa edilen Kuba Mescididir. "Hicretin son durağı Medine-i Münevvere'nin girişinde bulunan Küba Köyü'nde ilk inşa edilen mescid ile Takva üzerine kurulu mescid"(Tevbe 9/108) ayetiyle vasıflandırılmıştır. Mescidi Nebevi ve Camilerin İslam Dünyasındaki önemine değinen İl Müftüsü Arvas konuşmasını şöyle sürdürdü "Medine (Yesrib)'de bizzat Efendimiz (s.a.v.) bedenen çalışarak inşa ettiği "Mescidi Nebevi" İslam'ın minberi olmuştur. Risalet ve Nübüvvet hakikatleri de bu güzide mekândan dünyaya yayılmış ve "Yesrib" Medine'ye tahvil edilmiştir. Medeniyet, Medine-i Münevverede (Ala Sakiniha afdalu's-Salatu ve's-Selam)'dan ışık saçmış, mağdur, mazlum ve biçarelere ümit olmuştur. Bu mescitte Efendimizin sohbetiyle şereflenmiş Vahye şahitlik etmiş binlerce Sahabe-i Kiram yetişmiş, buradan yeryüzüne yayılmış kendisinden sonra gelen birçok ulemâ, buleğâ, fukâhâ, muhaddis, müfessir ve hükemânın yetişmesine vesile olmuşlardır. Abidler, zahitler, muttakiler bunların pınarından kana kana içmişlerdir. Özetle bütün bunlar Mescidi Nebevinin ilk muallim ve müderrisi olan Risalet ve Nübüvvet tahtının sahibinden, Hatemu'l-Enbiya'dan feyz almışlardır. Ecdadımız da bu Sünneti ihya ederek ilim ve fende insanlara öncülük etmişlerdir. Bu kaynaktan istifade edenler din ve fen yobazlığına prim vermemişlerdir. Cami inşa etmek imanın alametidir" dedi.
    Arvas, konuşmasında ayetlerden örnekler vererek, "Nitekim ayeti kerimede; Allah'ın mescitlerini ancak Allah'a ve ahiret gününe inanan, namazını klan, zekâtını veren ve yalnız Allah'tan korkup çekinen kimseler imar edebilirler. İşte bunların doğru yolu bulanlardan olmaları umulur." (Âli İmran 3/18) buyurulmaktadır. Camileri tahrip etmek ise zulmün alametidir. "Allah'ın mescitlerinde O'nun isminin anılmasını yasak eden ve oraların yıkılmasına çalışan kimseden daha zalim kim vardır? Onların oralara korkmadan girememeleri gerekir. Dünyada rezillik onlaradır, ahirette büyük azap da onlaradır." (Bakara 2/114) buyurmaktadır.  İslam'ın ilk yıllarında camilere alternatif olarak Mescid-i Dırar'lar  o günden bu güne kadar yıkılmaya mahkumdurlar. Müntesipleri ise yerle bir olmuşlar ve olacaklardır. Camilerin tamiri ile alakalı olarak tefsirlerde camileri inşa etmek, tamir etmek, temiz tutmak, cemaatsiz bırakmamak, ilim öğrenmek, Kur'an-ı Kerim'i öğrenmek ve öğretmek, dua ve ibadetle imar etmek şeklinde tefsir etmişlerdir. Efendimizden bize miras kalan mihrab, minber ve kürsü birer emanettir. Bu emanete tesahub eden "Sizden, hayra çağıran, iyiliği emreden ve kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte kurtuluşa erenler onlardır." (Ali İmran 3/104) ayetiyle İslam ümmetini uyaracak ve uyandıracak sahih bilgiyle donatacak hiç şüphesiz hâlihazırda siz değerli şahsiyetler olarak İnşallah hep birlikte Kalbi mescitlere bağlı bahtiyar kimselerin zümresine nail oluruz. Efendimizin bize emanet ettiği mihraplarda günde beş vakit namazla Tekbir, Tahmid, Kıraat, Tesbih, Rükû, Secde, Tahiyyat, Salavat ve Mihrabiyelerle zinetlenecektir. Minberinde İslam'ın gür sedası yankılanacaktır. Şehadet parmağı gibi semaya bakan minarelerinde, dünyanın her tarafında Ezan-ı Muhammedi okunmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
    Arvas, konuşmasını İstiklal şairi M.Akif’in dizeleriyle tamamladı:
“Ruhumun senden İlahi şudur ancak emeli:
Değmesin ma'bedimin göğsüne na-mahrem eli;
Bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli."
Bölge Gazetesi Haber Merkezi

Güncelleme Tarihi: 31 Mayıs 2021, 11:17
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER