Van YYÜ'de Yedi Güzel Adam paneli…

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde, Memur- Sen, Eğitim - Bir- Sen ve ADEM Öğrenci Derneği’nin organizasyonu ile Yedi Güzel Adam’ı anma paneli düzenlendi.

Van YYÜ'de Yedi Güzel Adam paneli…

          Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde, Yedi Güzel Adam’ı anma paneli, Doç. Dr. Abdullah Oğrak'ın organizatörlüğünde düzenlendi.
Açış konuşmasını yapan Prof. Dr. Musa Gençcelep, amaçlarının Yedi Güzel Adam'ın yaşam felsefesini gençlerle paylaşmak olduğunu ve bu bilinçle gençleri yetiştirmeyi amaçladıklarını belirtti.

 


      Panelin oturum başkanlığını Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurullah Ulutaş yaptı.
 Ulutaş, sözlerine başlarken Akif'in Asım'ın Nesli'ni 80 sonrası dönemde Yedi Güzel Adam diye anılan şair ve mütefekkirlerin yaptığını söyledi.
Nuri Pakdil, Sezai Karakoç, Cahit Zarifoğlu, Rasim Özdenören, Alaeddin Özdenören, Erdem Beyazıt ve Akif İnan'dan oluşan bu yedi şairin, yazılarıyla bir neslin yetişmesine önderlik ettiklerini belirtti. Panelin ilk oturumunda Erdem Beyazıt, Akif İnan ve Cahit Zarifoğlu anlatıldı. İkinci oturumun ise daha sonraki bir tarihte düzenleneceği hatırlatıldı.

     Panelin ilk konuşmacısı Bitlis Eren Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Öğrt. Üyesi Mehmet Bakır Şengül'dü.

 


ŞENGÜL: “HER BİRİ AYRI BİR DEĞERDİR”
Erdem Bayazıt hakkında konuşan Şengül, "Değerler üzerinden inşa edilen bir bilincin öncü müfreze rolünü yüklenen Yedi güzel adamın her biri ayrı bir değerdir. Her biri ayrı bir mizaçta, ayrı kişiliktedir ve her biri kendine has şiirini söylemiştir. Ortak tarafları Allah'a kul olmaktır." Yedi güzel adamdan biri olan Erdem Bayazıt, gittiği yerde kardeşlik rüzgârı estiren bir insandır. O, bütün bir neslin ağabeyidir. Bütün insanları ve Müslümanları ortak değerler etrafında kenetlemeye çalışan kalem sahipleri yetiştirmiştir. 1960-70 kuşağında gençlerin ellerine tabanca tutuşturulurken o, etrafındaki gençlerde aşk ateşini tutuşturmuştur. Amacı dünyayı güzelleştirmekten başka bir şey değildir. Eğer bir kuşak yüreklerinde Afganistan’ın, Çeçenistan’ın, Eritre’nin, Moro’nun, Kudüs’ün Bosna’nın acısını hmişse Erdem abinin bunda rolü vardır. Kimlikli, heybetli, gür sesli Erdem Bayazıt, adeta Batılılaşma döneminin; milletinden, tarihinden, birikiminden ve medeniyetinden kopan yabancılaşmış aydınına karşı şiirle direnmiştir. Erdem Bayazıt, Türkiye’de muhafazakâr sanatın adeta yok gibi olduğu bir dönemde şiir yazarak bu algıyı değiştirmek için direnmiştir" diyerek sözlerini şairin bir şiiriyle noktaladı.

 


         KARACAR: AKİF İNAN’IN MARAŞ’A GİTMESİ, DÖNÜM NOKTASIDIR
Panelde ikinci olarak Bitlis Eren Üniversitesi'nden Dr. Öğrt. Üyesi Mahir Karacar söz aldı.
Mehmet Akif İnan'ın hayatı, eğitimi ve dostluklarından bahseden Karacar: "İnan'ın Maraş’a gitmesi Akif İnan’ın hayatında önemli bir dönüm noktasıdır. Zira burada Erdem Bayazıt, Cahit Zarifoğlu, Alaeddin Özdenören ve Rasim Özdenören ile tanışmıştır. O sıralarda arkadaşları yeni şiiri savunurken Akif İnan divan şairlerini okumakta ve divan şiirinden yana bir tavır sergilemektedir." dedi.
Akif İnan, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünü okuduğu yıllarda iş hayatına atıldığını, öğretmenlik ve sendikacılık yaptığını söyledi.  

 


        Mehmet Akif İnan 1959 yılında henüz lise öğrencisiyken Derya adlı bir dergi çıkarmıştır. Çeşitli gazete ve dergilerde şiir ve yazılar yazan Mehmet Akif İnan asıl edebiyatçı kimliğini Edebiyat ve Mavera dergilerindeki yazıları ile ortaya koymuştur. Hicret ve Tenha Sözler adlı şiir kitaplarının yanı sıra Edebiyat ve Medeniyet Üzerine ve Din ve Uygarlık adlı kitapları da basılmıştır. Mehmet Akif İnan’ın şiirlerinde geleneğin önemli bir yeri vardır. Şair Osmanlı şiiriyle çağdaş şiir arasında bir ilişki kurmaya çalışmış ve bu anlayış doğrultusunda şiir yazmıştır." sözleriyle ve okuduğu bir şiirle konuşmasını noktaladı.

 


            ULUTAŞ: ZARİFOĞLU, ŞİİRLERİNDE ÇOCUKLARA ONLARIN HİZASINDAN BAKTI
Panelde son olarak söz alan Doç. Dr. Nurullah Ulutaş, Cahit Zarifoğlu'nun sanatının şahsiyetinin izdüşümü olduğunu söyledi. Zarifoğlu'nun şiirlerinde çocuk temasını nasıl ele aldığını anlatan Ulutaş, şairin çocuklara onların hizasından bakarak bir anlamda çocuklaştığını söyledi. Çocuğun Zarifoğlu'nun şiirlerinde masumiyet ve umudu karşıladığını belirten Ulutaş, çocuk ve kuş arasında ilgi kurdu. Cahit Zarifoğlu'nun şiir ve öykülerinde aynı zamanda bir değer eğitimcisi olarak doğruluk, merhamet, yardımseverlik, inançlı yaşama, güven ve çalışmanın erdemi gibi konuları öncelediğinden söz etti.
Katılımcıların sorularının cevaplanmasının ardından panel hatıra fotoğraflarının çekilmesiyle sona erdi.Van Bölge Gazetesi

Güncelleme Tarihi: 08 Mayıs 2019, 17:45
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER