Vanlı Ressam Göktepe'nin sergisini Bakan Selçuk açtı

Vanlı Ressam Mehmet Göktepe’nin Kahvehaneler-II adlı resim sergisi Milli Eğitim Bakanı Prof.Dr. Ziya Selçuk tarafından açıldı.

Vanlı Ressam Göktepe'nin sergisini Bakan Selçuk açtı

              Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Prof. Dr. Cengiz Andiç Kültür Merkezinde açılan sergi büyük ilgi ile karşılandı.
Sergiye Bakan Selçuk’un yanı sıra Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Hamdullah Şevli, Van Valisi Mehmet Emin Bilmez, Van Milletvekilleri İrfan Kartal, Osman Nuri Gül açar, AbdullahatArvas, Ak Parti Van İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu, Rektör Yardımcısı Profesör Murat Kayrı, Genel Sekreter Doç Dr. Sabahattin Şevgin, Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Fuat Tanhan, akademisyenler, kurum amirleri ve çok sayıda üniversite öğrencileri katıldı.

 

 
           Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ressam Mehmet Göktepe’nin sergisinin odak noktasında kahvehaneler yer alıyor. Sanatçının, gittiği yerlerdeki insanlarla karşılaşmasının, onlarla konuşabilmesinin, onları dinleyebilmesinin ve onları bir eskiz defterine çizebilmesinin en kolay yolu, kahvehanelere girmektir. Çünkü kahvehaneler çoğunlukla yabancı insanlarla doludur, fakat bazen tanıdıklar ile de karşılaşılır.

 


              Sanatçı, resimlerinde o tanıdıklara özel yerler ayırtmaz, payeler vermez; onları da yabancıların arasına yerleştirir. Böylece tüm insanlara karşı bir “resim mesafesi” ni korur. İnsanlar, o mekânda benzer pozlar içindedirler: Bir kahvehane havasının figürleridirler. Kahvehanelere de bir iç mekân olarak aynı “resim mesafesi” uygulanmıştır; bunlardan hangisi bize tanıdık gelecektir, hangisi daha yabancı olduğumuz bir yerin mimarisi ya da atmosferi ile karşımızda durmaktadır? Buna karar veremeyiz. Kahvehane, kahvehanedir… işte… Üstelik buraları birbirleri ile hayli benzerliklerde taşırlar. Örneğin tümünün ışığı aynıdır. İçerdeki insanlar o benzer ışıktan paylarını alırlar, yarı-gölge-yarı-ışık yüzleriyle bir şeyler konuşmaktadırlar. Fakat bu konuşmalar sırasında öylesine sakindirler ki hatta donukluk derecesine varmışlardır; biz onların konuşarak değil, imalarla anlaştıklarını düşünürüz.

 


              Şunu bilmekteyiz: Bugün kahvehaneler. Mehmet Göktepe’nin resimlerindeki ışık ile dolu değiller, genellikle gece-gündüz floresan ışığı ile aydınlatılıyorlar; ekonomik ampuller onlar oldukları için… Dolayısıyla o mekânlar nerede olurlarsa olsunlar, kendilerine ait bir atmosfere sahip olamıyorlar. Ne var ki bu resimlerdeki kahvehanelerde floresan ışığı yok, buna karşın her bir kahvehanenin karakteristik, gerçek ışığı da yok… Ama sanatçının yarattığı bir ışık var hepsinde… Yüksek tavanlı mekânlarda ideal bir ışık-gölge tasarımıyla, orada bulunanların yüzlerine dramatik bir ifade vermeye yarayan bir ışık bu… Resme, 19. yüzyıldaki kahvehane aydınlatmaları hakim. Yani o insanlar bugün “ olduğu gibi ” değil, geniş zamanda” olması gerektiği gibi… Mekânlardaki ve figürlerdeki “ resim mesafesi ” buradan kaynaklanıyor: Kahvehanelerin ideal görüntüsü içinde, figürlerin karakterlerini oluşturan ideal görüntüsü…
Bu yüzden kahvehanelerin ve içindeki figürlerin, sanatçının o resmi yaparken tam da hangi yerden yaptığı sorusunun yanıtını bulamıyoruz. Fakat şunu tahmin ediyoruz: Sanatçı gittiği her yerin değişik koşullarından ve o koşullara bağlı insan karakterlerinden ideal bir figür ve ideal bir ifade yaratmıştır. Bu durum, oradaki koşulların ve figürlerin doğrudan temsilinden çok, sanatsal bir idealleştirmeyi sağlıyor. Romantiklerin hayal ettiği dünyaya dair bir ışık, o dünyanın idealleştirmesini kolaylaştırmıştı; bu sergideki resimlerde de yine o ışığın yayıldığını ve içine aldığı şeyleri pratikten uzaklaştırdığını, ressamın dünyasına doğru taşıdığını seziyoruz.Van Bölge Gazetesi

Güncelleme Tarihi: 22 Eylül 2019, 16:02
YORUM EKLE
SIRADAKİ HABER