Çay mı? Yoksa Kahve mi? Ne Alırdınız?

İnsanların vazgeçilmezi,  her yeni günün resmi içeceği ve güne  başlarken bir bardak kahve ya da çay gibisi yoktur!
Kaşığın bardakta çınlaması, hayatın en güzel melodilerindendir. Birinin çayını karıştırmak bir şey demektir. Kaç şekerli içtiğini bilmek ise biraz da insan tanımaktır.


Sohbete sebeptir, gitmesini istemediğiniz birini için  "Şimdi çay koydum, içelim öyle gidersindir" diye söylenilen cevaptır. Komşuyu arayıp "Çayı koydum, gel" dersiniz.."Sana çaya geliyorum" diye ararsınız birini. İnsan sevmediği insana çay da demlemez zaten. Özen ister çünkü. Birde vazgeçilmez olan semaver çayını da dillendirmesek olmaz.Çünkü semaver çayı içmeyen biri ben çayı seviyorum demesin..


Mesela;Kahve bahanedir… Hadi bir kahve yap da ;Konuşalım, dertleşelim, anlatalım, şaşıralım, sevinelim, üzülelim, gülelim demektir..                                                                       

Bir de "Yemeğe çıkalım mı?", "Sinemaya gidelim mi?" diye utanılıp o ilk zamanlarda kurtarıcıdır bir sorudur…                                                                                     

Eee bir ara bir kahve içelim o zaman? Denilen, umutla başlamak için atılan bir adımdır.. Muhabbettin olmazsa olmazı, kahveni yudumlarken "şunu bir ters çevireyim de falıma bak" sözüdür..
Kimi çaysız yapamaz, kimi de kahvesiz..                                                          

Simit-peynir çaysız olmaz, yorgunluk kahvesiz atılmaz. İkisinin de yeri ayrı ama tiryakisi için birinin yerini diğeri tutmaz. Yağmurlar bastırmış, hava serinlemişken içinizi ısıtmak için siz ne alırsınız?
Biri çay, diğeri kahve der…


Her şeyin fazlası, çok  tüketildiği zaman, fazlası zarar sözünü hatırlamamızda  fayda var..
Sağlığınız için kahve ve çay tüketin; fakat sağlığınızdan olmak istemiyorsanız, sakın ölçüyü kaçırmayın!
Mesela; Sabah uyandığımız anda ilk yaptığımız iş mutfağa gidip su kaynatıp çay demlemektir. Misafirimiz geldiğinde sohbetin keyfini arttırmak için yaptığımız en sıcak ikram yine çaydır… Hepimizin alışkanlığı, güzel bir yemeğin üzerine ilk aklımıza gelen yine çay… Kısaca  çay, hayatımızın her alanında olmazsa olmazımız.. Peki çay içmek hayatımızda bu kadar yer alırken sağlığımıza nasıl etki ediyor hiç düşündünüz mü?


Uzmanlar çayın, tiryakileri için 5 duyu organına hitap ettiğini belirtiyor.. Rengiyle göze, kokusuyla burna, şekerini karıştırırken kulağa, sıcaklığıyla tene, tadıyla ise dile iyi geldiğini ileri sürüyor.
Çayın faydalarını baktığımızda ,daha iyi çalışan kalp; 2009 yılında yapılmış bir çalışmada günde 3 - 4 fincan siyah çay içen kişilerde,çevresel etkenlerle birlikte değerlendirildiğinde, inme riskini günde 1 fincan içenlere göre % 21 oranında azalttığın göstermiştir. Harvard'a yapılan başka bir çalışma ise kalp krizi riskini % 44 oranında azaltabileceğini göstermiştir. Kötü kolesterol dediğimiz LDL kolesterol seviyesini ise % 11 oranında düşürebilir.


Çay; Kansere karşı koruyucudur, diyabet riskini azaltır..
Ağız Sağlığını ortadan kaldırır.Ağırlık denetimi sağlar..  
Stresi azaltır.. Güçlü bağışıklık sistemini ve Düzenli sindirim sistemini kolaylaştırır.  Kişinin Enerjisini arttırır.. Buna benzer birçok yararından bahsedebiliriz..


Fakat; ÇAYIN FAYDALARI KADAR, FAZLA İÇİLDİĞİNDE ZARARLARI DA VAR..
Bu yüzden buna da dikkat etmemiz gerekiyor.


 Uzmanlar, çay haddinden fazla içilecek olursa, 'Çarpıntı, göğüs anjini, sinir bozukluğu, baş ağrısı, sıkıntı, mide bulantısı, el titremesi ve uykusuzluğa sebep verir'' diyerek, ''Şişmanlar, kalp, sinir, mide ve karaciğer hastaları, romatizmadan şikayet edenler, böbreklerinde kum veya taş olanlar, yüksek tansiyondan yakınanlar, üremi veya sindirim rahatsızlığı olanlar, mümkün olduğu kadar az çay içmelidirler' uyarısında bulunuyor.


Kahvenin kırk yıllık hatırı varsa, sayabileceğimiz neredeyse kırk tanede faydası bulunmaktadır.  Türk kahvesi Osmanlı tarafından bulunan ve sohbetlere, muhabbet ortamlarına eşlik eden bir içecektir. Önceki zamanlarda Arap yarımadasında kahve meyvesinin kaynatılmasıyla elde edilen bu içecek kendine özgü hazırlama ve pişirme yöntemi ile adını tüm dünyaya duyurmuştur. Kendine has aroması ve bol köpüğü ile bir fincan Türk kahvesi bakalım vücudumuza neler katıyor?

Türk kahvesinin,son zamanlarda yayılan en önemli faydası kolon kanseri riskini azaltmasıdır. Diğer kanser türlerinin de oluşmasına engele olan bu sağlıklı içeceği günde iki fincandan fazla tüketmeyin..


Türk kahvesinin faydaları arasında içinde bulunan kafein sayesinde, sinir sistemini uyarması ve uyanık kalmaya yardımcı olur. insanı dinlendirir ve hafızaya güç verir.. Günde 2-3 fincan Türk kahvesi içmek doğurganlığı da üst seviyeye taşır.
Kolesterol,tansiyon,astım,siroz hastalığı,kalp rahatsızlıkları gibi birçok hatsallığa iyi gelmektedir.. Fakat fazla tüketildiğinde ise;
Aşırı kahve tüketimi kalbin ritmini olumsuz yönde etkiler. Kahvenin içerdiği kafein fazla tüketildiğinde, kalpte ritim bozuklukları meydana gelebiliyor. Düzensiz kalp atışları kalp çarpıntısına ya da taşikardi gibi rahatsızlıklara neden olabiliyor. Doktorlar özellikle kalp hastalarının sınırlı miktarda kahve içmelerini tavsiye ediyorlar.


Ülser,şeker,baş ağrısı,vücuttaki su oranına,vitamin ve mineral kaybı gibi bir çok rahatsızlığı tetikliyor..
Ne demişler; "Her şeyin fazlası zarar, azı karar."
Velhasıl kelam  Şaire sormuşlar ;Çay mı, Kahve mi diye ..
İkisi de Demiş..


Zira Biz; Muhabbetin Çaylısını, Gözün Kahvelisini Sevenlerdeniz. ;)
İlla şiir yazmalıyım  her gece..
Kahve yapsam kırk yıl hatır..
Çay demlesem iki satır..
illa şiir yazmalıyım her gece..
Ne kahvenin telvesine..Ne de çayın demlisine…
Ne çayla, ne kahveyle çözülmez..                                          
 Aşk denilen bu bilmece...

YORUM EKLE

banner29