Dar Koridordan Van'a saçılmayı bekleyen servet

   Yıllardan bu yanadır hep gündeme geldi; kah yapıldı, kah açıldı, kah kapandı. Ama her şeye inatla sözünü edeceğim 'Dar Koridor', Van'a açılma, ardından Türkiye'ye saçılmaktan vaz geçmedi.
   Adına sınır kapısı deyin, gümrük kapısı deyin, İranlıların Van'a açılan kapısı ya da Van'ın Asya'ya açılan kapısı dedin, ama sonuç itibariyle çok önemli bir 'kapı' vizyonuna sahip Kapıköy Sınır Kapısı, bu şehrin, ardından bu ülkenin en önemli geçim kaynaklarından biri haline gelecek.
   Tabi zaman içerisinde yapılan yanlışlar, atılamayan adımlar, yapılamayan yollar nedeniyle bu kapıda her ne kadar sıkıntılar yaşansa da, bu gün itibariyle asıl hüviyetine kavuşmaya ramak kaldı.
   Kırkharamiler'in hazine mağarasının kapılarının açılmasında kullanılan şifreyi birçoğunuz bilirsiniz. Bizim de amacımız bu kapıyı açarken: 'açıl susam açıl' dedikten sonra, hazineye kavuştuktan sonraki rehavet, şaşkınlığın bizi içeriye mahkum etmemesi, yani 'açıl susam' yerine 'açıl mercimek, açıl nohut'a mahkum olmamamız gerektiğidir.
   Dar kanyonlardan gelen gür, sert ve meşakkatli yolcuğun ardından geniş bir ovaya, yaylaya saçılan bir nehiri, bir akarsuyu düşünün.
   Bolluğu ve bereketi ile çolak arazilere hayat veren bir yolculuk. İşte Kapıköy'ün içinde bulunduğu durum da buna benzer. Birçoğunuz bu dar koridoru görmüşsünüz. Dar bir koridora sıkışan Kapıköy, geniş arazilere, yaylalara, şehirlere açılmak istiyor.

   Nitekim yeni yapılanma, umuyorum ki, bu dar koridorun nefes almasına vesile kılacak. İran'dan gelen serveti bizim bu dar koridordan kurtarmak, geniş alanlara yayılmasını sağlamamız lüzum görür.
  Geçtiğimiz günlerde sınır kapısını ziyaretimizde inşaat alanlarından dolayı, giriş-çıkış güzergahı olarak kullanın yaklaşık 100-200 metrelik bir bölümün, içler acısına da şahit olduk. Yıl içerisinde o içler acısı yoldan 400 Bine yakın İranlı turist geçiş yapmış.
İçinde timsahların olduğunu bile bile karşıya geçmek için ölümü göze alarak azgın nehirden geçmek zorunda kalan Bufalo sürülerini bir hatırlayın.
   Ucunda ölüm de olsa, bu nehri geçmek zorundalar. Nitekim ağır kayıplar verseler de bu yolculuk tamamlanıyor.
Bizim İranlıların Van'a geçişi de bu zorlu göçe benziyor. İliklerine tadar toza, toprağa, çamura bulaşsalar da, Van yolculuklarını tamamlıyorlar.
   Her şeye rağmen, yolculuklarını tamamlayıp, o dar koridordan Van'a gelen, Van'a servet bırakan, Van'a farklı bir katma değer kazandıran İranlıları kutluyorum.
   Özgürlük yolcusu misali bu misafirler, bizim için bir servet değerindedir. Sınırda Mercedes Minibüslerinin ardı sıra servet taşıması, dar koridordan geniş alanlara saçılmasını sevkle temaşa ettik.
   Sözünü ettiğim dar koridor nefes alırsa, inanıyorum ki, bu kent, bu insanlar da rahat bir nefes alacaktır.
'Size hazine buldum' desem; İNANIN::::
   Yeni tesislerin, eğitim alanlarının, lojmanların, araç park alanlarının en kısa zamanda hizmete girmesini temenni ediyorum.
   Dipnot: Van Büyükşehir Belediyesi tarafından geçtiğimiz günlerde bahse konu toz, toprak, çamur güzergahında temizlik yapılmış. Buradan da teşekkürlerimizi ifade etmek istiyorum.

YORUM EKLE

banner29