LÜTFEN HATIRLA VE SOR!

           Önümüzdeki süreç tüm Türkiye için seçim yılı olacak. Öncelikle Cumhurbaşkanlığı seçimleri, beraberinde milletvekilliği, ardından yerel seçimler yapılacak. Belki gelişmelere göre farklı seçimler de bizi bekliyor olabilir her şeye hazırlıklı olmak lazım.
           İşte bütün bu seçim trafiğinin öncesindeyse, geride bıraktığımız yılda Oda ve Borsaların seçimleri ile özelde ilimiz renkli görüntülere sahne oldu.
           Seçimler, hem ülkelerin hem de insanının gelişmesi ve gereği hem de ihtiyaç duyulan değişimler için elbette ki önemli.
Bu arada dikkat edilmesi gereken bu değişimlerin ne kadar sağlıklı bir şekilde yapıldığıdır. Halk, aslında bir anlamda kendi geleceğini oylamaktadır. Nasıl bir yönetim anlayışı istediklerini, beklentilerini, umutlarını zaman zaman öfkelerini oylamaktadır.
           Umarız ki önümüzdeki seçimlerde yapacağımız tercihler, hem bizler hem de ülke için hayırlı olur.
Şimdi gelelim yerele, yani Van'ımıza. İlimizde ilk seçim heyecanı 24 Haziranda yapılacak.
Evet, yukarıda belirttiğim gibi seçimler birçok ihtiyaçtan hâsıl olan bir konu.
Durup dururken hadi seçime gidelim denmez herhalde.
Ülkede bazı şeyler yürümeyince, başta siyaset kurumu olmak üzere bürokraside çeşitli tıkanmalar yaşanınca seçim kaçınılmaz oldu.
Ekonomide, piyasa inişli çıkışlı grafikle hareket ediyorsa yöneticilerin buna dur demesi lazım.
Yani seçimler ihtiyaçtan doğan nedenlerle yapılır.
En önemlisi seçimler insanın yaşam kalitesini arttırmak için yapılır.
İnsanların yaşam kalitesi bir öncesine göre iyi olacak mı? Halkta, seçmende buna göre sandığa gidip karar verecek.
16 yıllık AK parti iktidarlarını geçmişle mukayese edecek aklıselim düşünüldüğünde bahsettiğim mukayeseyi çok net görebileceğiz.
Sağlıkta, ah Vanlı kardeşim ah evini, tarlasını satarak yâda borç para alarak hastalarımızı hastanelere götürülen günleri bir HATIRLA!
Sabahın dördünde kuyruğa girişini HATIRLA!
           Hastanın hastalığıyla ilgili belirsizliği, pis kokuları kirli yatakları bir HATIRLA!
Kötü yollarda her gün hayatını kaybeden insanların dramını bir HATIRLA!
Hatırla ki şimdiki havaalanı gibi yapılan duble yollarla birde mukayese et.
28 Şubat sürecinde iki kişinin bir araya gelemediği herkesi irticacı gözüyle mimleyen alçak zihniyeti bir hatırla sevgili kardeşim.
           Türkçe bilmediği için horlanan Kürt kardeşimin acısını ne olur samimice bir HATIRLA!
İnsan sınıfına konulmadığımız, ciddiye alınmadığımız zamanları bir HATIRLA ve HATIRLAT kardeşim.
Sadece seçkinlerin, üstünlerin, belli bir azınlığın cuntacı, ceberut devleti olan zamanları bir HATIRLA kardeşim.
Sen hatırlamıyorsan genç kardeşim abilerine büyüklerine annene babana bir SOR. Onların vicdanları sana anlatsın.
Sor kardeşim SOR!
           Ezilen, hakkını arayamayan Türkçe bilmediği için ceza evlerinde evladıyla konuşamayan anneye SOR.
Annemiz belki ürkütüldüğü, sindirildiği, için korkar anlatmaya. Yaşadıklarını, dili sussa da vicdanına SOR. Yaşadıklarını gözleriyle anlatacaktır sana genç kardeşim.
Maaşını alamayan memur amcaya SOR.
Suçun nedir diye sormadan işten atılan ve hakkını arayamayan amcana SOR.
Hastanelerde ilgisizlikten, ilaçsızlıktan yakınlarını kaybeden abilerine SOR.
Borcunu ödeyemeyen esnafa, parasını devletten alamayan müteahhide SOR genç kardeşim.
Haaa unutmadan senin hakkını, geleceğini, soruları çalarak karartan Fetöcü'ye bir SOR ey Vanlı Türkiyeli kardeşim. Ne olur bir SOR.
           Kuyruklarda, su, ekmek, akaryakıt, gıda almak için günlerce battaniyelere kendini sararak bekleyen tır şoförüne, kamyoncu amcaya bir SOR genç kardeşim.
Evet, genç kardeşim balık hafızalı olmamak için dünü unutmamak için SOR.
Dünü unutmadan geleceğe emin adımlarla yürümek için geçmişten ders çıkarmak için SOR.
SOR genç kardeşim.
Amcam, annem, abim bunların hesabını bugün sandıkta SOR.
Vicdan sahibi kardeşim! Bunların hesabını soran yiğitlerle birlikte kol kola girerek hesap SOR.
Eğitim için yapılan beş yıldızlı okulların kıymetini iyi bilmek lazım.
Tabi ki beklentimiz içeriğini de dolduran beyinlerin olması ve Türkiye sıralamasında en ön sıralara yükselmesi.
İşte yazının başında değindiğimiz "Halk aslında bir anlamda kendi geleceğini oylamaktadır" ifademiz burada önem kazanmaktadır.
           İş dünyamız, kendi geleceğini oylamak için sandık başına gidecek,
Ve bizlerde oy kullanırken yalnızca kendi şahsi ikbalimiz, geleceğimiz için değil VAN içinde önemli bir karar vereceğimizi bilerek sandığa gideceğiz.
Korkunun, şiddetin ve silahın gölgesinde var olan siyasete dur demek için sandığa gideceğiz.
Gençlerin, çocukların yarınlarının güvence altında olacağı, huzur ve kardeşlik adına güçlenen bir VAN için sandığa gideceğiz.
Bizi anlayan, bizden olan, bizimle olacak ve bizimle kalacak vekillerimizi seçmek için sandığa gideceğiz.
Ayrıca büyüyen, güçlenen yenidünya düzeninde tarih ve medeniyet birikiminden güç alarak BEN DE VARIM diyen bir Türkiye için sandığa gideceğiz.
Zulme maruz kalan, mazlum ve mağdurların umudu olan Türkiye'nin daha da güçlenmesi için sandığa gideceğiz.
Dünya 5'ten büyüktür diye haykıran tüm insanlık ailesinin adaletini sağlamak için kararlı bir mücadele ortaya koyan Türkiye için sandığa gideceğiz.
           Haksızlık ve zulme karşı mücadelede, kimden taraf olduğumuzu belirtmek için sandığa gideceğiz.
Uluslararası üst aklın dışta ve içteki maşalarına, işbirlikçilerine dün olduğu gibi bundan sonrada yaptıkları ve yapacakları planların bu milletçe karşılıksız kalacağını göstermek için sandığa gideceğiz.
15 Temmuz hain darbe girişiminde istediği sonucu alamayan, terör örgütleri eliyle terbiye edilip, hizaya sokulamadığı için ekonomi-dolar- silahıyla darbe yapılmak istenen ülkemize sahip çıktığımızı, oynanan oyunları boşa çıkaracağımızı göstermek için sandığa gideceğiz.
           Birlik ve beraberliğimizi, binyıllara varan kardeşlik hukukumuzu güçlendirmek için sandığa gideceğiz.  
Geçmişte yaşadığımız acıları, sorunları asla unutmayacak ve unutturmayacağız ve geleceğimize sahip çıkmak için 24 Haziran'da sandığa gideceğiz.

YORUM EKLE

banner29