Tarihlerden silinmeyecek bir destan…

   Öyle bir gece ki,harfleri birleştirip cümle kurmak imkansız. Öyle bir gece ki, yaşanan destanı yazmak imkansız ve öyle bir gece ki,hafızalardan silinmeyecek şanlı kahramanları anlatmak imkansız.
   Darbe olduğunu ilk öğrendiğimde anlam veremedim. Hep okumuştum, izlemiştim ama bizim yaşayacağımızı hiç düşünmemiştim.
İlk haberler gelmeye başladığında babam bizimle helalleşti. Babama "Ben de geleceğim" dedim. Elimizde al bayraklarımızla meydanlara indik. O gece bir kez daha anladım ki, 15 Temmuz gecesi insanların vatanları uğruna, annelerini, babalarını, çocuklarını, eşlerini arkada bırakıp demokrasinin yanında yerlerini almaları, ne kadar farklı olsak da bir bütün olduğumuzu hatırlattı bize. Ve bu bütünlüğü ne tanklar, ne uçaklar ne bombalar ne de silahlar bozabildi.
    15 Temmuz gecesi, şehitlerin inşa ettiği bu vatan uğruna birlik olup, nelere göğüs gerebileceğimizi bütün dünyaya kanıtladık.Bizler al bayraklarımıza hasret kalmıştık.. Sabah namazı vakti yaklaştığında semalarda yükselen sala sesleri, iman gücü ile  darbeye karşı koyacağımızın bir simgesiydi.  
  Dış güçlerin etkisinde kalan hainlerin robotlaştırılarak harekete geçmesi istendiği o gece kader gecesiydi. O gece kahramanlık sahnelerine şahit olan bu insanlar için artık ölüm bir son değildi.
  Vatanına sahip çıkarak özgürlükleri için mücadele edeceklerdi, ya da özgürlükleri ellerinden alınarak, yaşamlarını sürdürmüş olacaklardı. Darbe girişimi başarılı olması bir ülkeyi yüzlerce sene geriye götürerek kaynaklarının tükenmesine, ellerinde olan imkânların bitmesine, yatırımların son bulmasına sebep olurdu. Mahkemeler bağımsızlığını kaybeder, askeri yönetime geçerdi.  Demokrasi bilincine sahip olan halkın verdiği mücadele, başarı ile sonuçlandı.
   15 Temmuz gecesi, her kesimden insanlar kenetlenerek; dil,din,ırk ve renk ayrımı gözetmeksizin ortak mücadele vermiştir.. 15 Temmuz darbe kalkışmasında bulunan hainlere karşı vazife ülkesine, vatanına, milletine sahip çıkarak hareket etmek olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti'nin sahipsiz olmadığı, gerektiğinde kanının son damlasına kadar mücadele edecek insanların olduğu bir kez daha net şekilde görülmüştür..
   Tıpkı kişiler gibi, milletlerin de karakteri vardır. Bizim milletimizin karakteri, gerçekten erdemlerle donatılmıştır. Bu erdemlerden biri de, yeri geldiğinde vatanını korumak için canından vazgeçmeyi göze alabilmektir. Milletimizin bu yüksek karakterini yüzyıllara uzanan destansı tarihimizde çok kez görmüşüzdür. İşte bunların sonuncusu, 15 Temmuz 2016'da tüm dünyaya millet olma dersini verdiğimiz Demokrasi Zafer'imizdir. Ülkemizin huzur ve refahına göz diken hainlerin,  karanlık gecede yapmaya çalıştığı kalkışmayı, sokaklara dökülen aziz milletimiz önledi.
   Milletimizin refahını ve huzurunu, darbeyle ortadan kaldırmayı düşünenlere fırsat veremezdik.İman gücümüz, millet olmanın verdiği inanç ve devlet büyüklerimizin verdiği güvenle sokakları darbecilere dar ederek,bu  milletin gücünü tüm dünyaya gösterdik.
   O GECE YAŞANAN TARİHİ DESTANI ANLATMAK İMKANSIZ…
   Darbe gününden bir gün sonra ailemden helallik isteyerek İstanbul'a gittim. Canımız pahasına çıktığımız yolda Rabbim bize şehitlik değil, ama vatan uğruna nelerin yapılabileceğini htirdi ve yaşattı. 27 gün boyunca meydanlarda olmayı ve Yenikapı mitinginde olma gururunu ve hüznünü tarif edemem. 

"Kim bu cennet vatanı uğruna olmaz ki feda?   

Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda",dedi  Reis..

    Ve millet akın akın "Yenikapı Demokrasi ve Şehitler" mitinginde buluştu.
   O Kadar huzurlu ve o kadar manevi bir atmosferdi ki mısralara dökmek imkansız. Rabbim bizlere orada olmayı tek vatan, tek bayrak, tek yürek, tek millet olmayı tekrardan htirdi.
   Şehit isimleri okununca hep bir ağızdan "BURADA" edaları yükseldi.
Evet, onlar oradaydılar. Sunucu, şehit isimlerini okurken dayanamayıp göz yaşlarına hapsolduğu an, meydandaki herkesi daha da duygulandırdı.  Gözyaşlarımız ile BURADA demeye devam ettik.
Bugün bir kez daha bu milletin bir evladı olduğum için şükrettim. Bizler yola çıktık ay yıldızın sevdasına aşık olduk. Bu vatan için canımızı vermeye seferber olduk.
    Öyle bir ölmeli ki insan, ruhlar aleminde Hazreti Peygamber karşılamalı onu, melekler saygı duymalı karşısında, "hoş geldin ey ölülerin en şereflisi" diyebilmeli.
   Öleceksen, Ömer Halisdemir gibi öleceksin. Namın yürüyecek,Şehit diyecekler senin ardından bileceksin ki senin cennette yerin hazır olacak. Sen bedenen ölmüş ama ruhen sonsuz nimetlerden faydalanabilecek bir konumda olacaksın. Gidişinin ardından herkesin dilinde o söz olacak "Ve kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için" diyecekler.
   Siz aziz şehitler, sizin yeriniz    bizim yanımızda çok ama çok anlamlı. Siz bizler için canınızı feda ettiniz ya gözünüz sakın arkada kalmasın. Eğer bu lanet gece bir daha tekrar ederse ki Allah korusun, biz de sizin yaptığınızın aynısını yapıp bu vatan için canımızı gözümüzü kırpmadan ortaya koyacağız. Aziz şehitlerimiz, siz bu vatanı korudunuz, siz bizim geleceğimizi korudunuz. Siz bizim geleceğimizin karanlık olmasını engellediniz.
   Rahat uyuyun 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri.
   Sizin gibi milyonlarca bu vatan için şehit olmayı bekleyen vatan sevdalıları var.
  Mekanınız cennet olsun.
  Allah şahidimdir, 15 Temmuz'u unutmayacağım, unutanlara da hatırlatacağım ve kimseye "onlar boşuna öldü" dedirtmeyeceğim.

YORUM EKLE

banner29