TÜRKİYE'YE KATKI SUNMAK MI SİYASETTEN NEMALANMAK MI?

     (MİLLETİN VEKİLİ OLMAK MI, SİYASETTEN NEMALANMAK MI?)
 Partilerin seçim çalışmaları tüm heyecanı ile devam ediyor. Diğer taraftan partilerin aday adayları da bu aralar kendilerini kanıtlamak için var gücüyle çalışıyorlar. Dikkatimi çeken önemli bir gelişme bu seçimlerde aday adaylarının sayısının yine çok yoğun olması. Bana göre aday adayı sayısının beklenilenden yoğunlukta olmasının birçok sebebi var.
Değerli dostlar, bir toplumu yönetmeye kalkışmak ve insanın bu cesareti kendisinde bulması çok ama çok önemli bir yaklaşımdır.      Aynı zaman da çok önemli bir sorumluluk ve mesuliyettir. Milletvekili olmak, bir toplumu idare etmek, yönetmek, hakkını teslim etmek, ayrıcalık yapmamak, yıllardır hakkı yenilen fakirin, yetimin, öksüzün, kimsesizin hakkını yemeden teslim etmek, kimsesizlerin kimsesi olmaktır. Belediye başkanı olmak bir toplumun namusunu,  ırzını,  malını, canını bütün haklarını kendi namusu gibi görmektir ve korumaktır. Şehr-i emin olmaktır. Sözün gücünü gücün sözünden üstün tutanlar ancak bu bahsettiğim niteliklere sahip olabilir, yöneticilik ve idarecilik yapabilirler.
     Şimdi aday adaylarına sormak lazım! Siz aday adayı olurken nelere talipsiniz? Hangi düşünce proje ve birikiminizle aday adayı oldunuz? Öyle uçuk olmayacak projeler den bahsediyorsunuz ki, kendiniz bile inanmıyorsunuz.
Yani kof projeciler yine ortaya çıktı dedirtmeyin Allah aşkına! İnsanları kendinize güldürtmeyin, gelin gerçekçi olun lütfen.
İlginç olan şeylerden biri de aday adayların birçoğu kendisini oylarıyla destekleyen, çok ciddi bir destekçi kitlesinin kendisiyle beraber olduğunun ısrarla altını çizip, yüksek sesle vurguluyor. Eğer kendisine adaylık verilirse aday olduğu partinin kesin kazanacağını anlatıyor her ortamda.
Şimdi adayların bulundukları bölgelere bakın, hangi parti ne kadar oy almış gerçeği görürsünüz. Palavraların nasıl havada uçuştuğunu da anlamış olursunuz. Mahallesinde, köyün de ve çevresinde bulunduğu partiye beş oy bile çıkmamış insanlar mangalda kül bırakmıyor. Bu durum ölçümüdür, değil bence. Ama dürüst olmak lazım. Asıl amaç aba altından sopa göstermek. Bana vermezseniz size oy yok demeye getirmek istiyorlar. Artık eskisi gibi değil. Herkes kendi kararını veriyor ve hangi partiye oy vereceği konusunda net olan insan sayısı bir hayli fazla.
     Bu önemli süreçte bazı partilerde il düzeyinde temayül yoklamaları, kamuoyu araştırmaları ve sonrasında STK, bazı gazetecilerle görüşülerek değerlendirmeler yapılacak. Sonrasında yoğun bir tempoda devam eden genel merkez değerlendirme süreçleri başlayacak. Muhtemelen aday adaylarının çoğunluğu bulunudğu toplumlarda çeşitli lobiler oluşturarak bu sorgulamalardan, değerlendirmelerden birinci çıktığını anlatacak. Bazı basın yayın organlarına da çeşitli yöntemlerle bu tür haberler yaptırmaya çalışacaklar görüldüğü üzere. Tabi bu yoklamalarda genel merkezlerin amacı çok farklı. Ama aday adaylarının çoğununun bu yaptıkları ve konuştukları ile hala parti merkezlerinin neden bu tür girişimlerde bulunduklarını anlamadıklarını anlıyoruz.
     Van özelinden değerlendirmiş olursak bütün partilere baktığımızda milletvekilliği aday adaylığı için yine çok yoğun müracaat var.
Sebebi güneşli havadan mı bilmiyorum ama çok konuşulacak tartışılacak bir durum. Bu kadar çok müracaatı görünce insan şaşırıyor ve sormadan da edemiyor doğrusu.
     Bizi yönetecek bu kadar çok insan varken hem kent hem de kentin yaşayanları olarak biz neden bu kadar sıkıntılar, zorluklar yaşıyoruz..
İnanın kıymetli dostlar, aday adaylarının çoğu kendilerine adaylık verilmeyeceğini biliyor. Yani siyasetten nemalanmak için, siyasetten geçinmek için müracaat eden insan sayısı çok fazla. Kimisi müteahhit ihale almak için, kimisi de memur, şef, müdür çeşitli atamalar için. Anlayacağınız yerelde ve genel de iktidarın nimetlerinden faydalanma kurnazlığı.
     Ayıptır, yazıktır, günahtır, büyük vebalin altına girdiğinizi hatırlatmak isterim.
Biliyorum birçoğu bu yazdıklarımı üstüne almayacak. Ama vicdanlı olanlarda çıkacak sanıyorum. İşte bu yazdığım sorunları kim denetliyor kim evirip çeviriyor diyeceksiniz, bunu kestirmek zor. Çünkü bu kentin çivisi çıkmış, denetleyen, hesap soran, sorgulayan, sonra geri dönen yok. Bütün pisliklerde geri dönüşümü olmayan bir ilde yaşıyoruz. Yani anlayacağınız şimdilik herkesin yaptığı kendisine kâr kalıyor.  
     Birkaç gün içinde yine temayül yoklaması yapılacak ve aynı senaryoları izleyeceğiz.
Aday olmayanlar yâda olamayanlar arkada kendi adamlarına yani yakını olan üyelerine kendileri için oy kullandıracaklar. Genel merkezin, bunları yutacağını mı zannediyorlar. Bugün sözde partili, dava ve yol arkadaşım dediği insanlara sırf kendi menfaati ve geleceği için nanik yapan bu insanlar yarın iktidara gelse neler yapacaklar varın siz düşünün.
Bu ne kadar çirkin bir durum. Elbette ki herkesin aday olma hakkı vardır. Adaylığın hiçbir kriteri kalmamış ne de olsa.
Liyakatsiz insanların hak etmedikleri yerlerde olduğu bir ülkede herkes her şey yapabileceğini düşünüyor. Bunun çok net örneğini Van'da görmek mümkün.
     Aday adaylarının içinde çok kıymetli insanlar da var, saygın beyler, hanımefendilerde bulunmaktadır. Umarım herkes hak ettiğini alır. Ama maalesef zor.
     Birçok önemli ismin partilerde aday olmamaları düşündürücü olsa gerek.
İlla de birilerinin dayısının olması mı gerek aday olması, vekil seçilmesi için. Gelişmiş toplumlarda insanlar önemli şahsiyetlere gider, zorla ikna eder. Gel bizi yönet derler.
Artık bırakalım adamcılık yapmayı. Yıllardır böyle ayak oyunları ile hem kendimizi hem de kentimizi batırdık. Bu gidişle daha çok batıracağa benziyoruz. Çünkü, huylu huyundan vazgeçmiyor maalesef.
Bakın Van'da daha önce milletvekilliği ve belediye başkanlığı yapmış kimi bulabilirsiniz Kayhan TÜRKMENOĞLU dışında? Onun için ayrı bir ifadede bulunmak gerek Van halkının Kayhan beyi takdir etmesi lazım.
Bakalım başkanlıkta başarılı olabilecek mi herkes kadar bende merak ediyorum. Çünkü bazı konularda endişelerim var.
Kimisi iş yerleri, malı, serveti burada ondan dolayı kalıyor diyebilir. Bence öyle değil. Bu serveti ile batı illerinde kat kat fazla ticari gelir elde edebilir. Kanaatimce Van ilini sevdiği için bu kentte duruyor. Türkmenoğlu Van tarihinde kendi ilinde kalan tek eski vekil.      Hem ilinde istihdam sağlıyor, hem de önemli yatırımları bulunuyor. Bu nedenle Kayhan beyin bu kentte yeri çok ayrı olmalıdır.
Ve yine sosyolog olan AK parti il başkan yardımcısı Abdulkerim Öztürkcü gibi Van sevdalısı genç, dinamik, bu ilden umudunu kesmeyenlerin kanaatimce önemli yerlerde olmasını, bu kentin dinamikleri istemeli ve zorlamalı. Biz kıymetli, bilgin insanları fazla bulamıyoruz.  Bulunca da harcamak için çok gereksiz ucuz çabalarda bulunuyoruz.
     Yukarıda ismini saydığım insanları severiz yâda sevmeyiz bazı isimlerde ekleyebiliriz, her birinin bulundukları konum itibari ile çok önemli artıları bulunmaktadır. Şimdi, bu isimleri sayarken art niyetli kafasında tilkileri oynatanları da görüyor gibiyim.
Şunu da hatırlatmakta fayda var. Mevcut aday adaylarının, özellikle yer verilmeyince nasıl bir tavır alacakları merak ediyorum.
Şimdi bizim davamız vekillik, verilse de verilmese de partimizin yanındayız diyorlar.
Ancak adaylık verilmeyince doksan derece dönüşle ya küsüyorlar yada çevresiyle beraber aday olduğu partiye oy vermiyorlar. Ya da omurgasız bir tavır segileyip bir başka partiye geçerek ya görev alıyorlar yada ölümüne çalışıyorlar.
O nedenle çok ama çok dikkat edilmeli. Her türlü sızma, kumpas veya antipropagandaya mahal vermemek için doğru analizler yapılmalı.
     Hem genel merkezlerin hemde il teşkilatlarının adayları belirlemedeki işi çok zor biliyoruz. Özellikle iktidar partisi olan Ak Parti'nin dikkat etmesi gereken çok şey var. Ak Parti üzerinde içeride ve dışarıda oynanan oyunlar bir hayli fazla.
Van ilinde seçimleri kazanan bu ilin son 10 yılına damgasını da vuracak. Kaybeden partiye de tam 10 yıllığına geçmiş olsun demek isterim.
     Nedeni ise atanan kayyumların devamı ile birlikte işe alınanlar, gençliğe yeni alanlar oluşturma,  yerel seçimler, 2019 ve 2023'e hazırlanmak için oluşturulacak projelerde çok önemli rol oynayacaktır.
Artık herkes şunu iyi bilmeli ki kurnazlıkla değil, şeffaf ve hizmeti düşünen, bilgi üzerine bir siyaset yapılmalı bu şehirde.  Kazananın Van olmasını diliyorum.

YORUM EKLE

banner29