VAN'DAKİ AK PARTİ GERÇEĞİNE İSTATİKSEL BAKIŞ!

Van liderini arıyor yazımdan sonra binlerce yorum aldım genelden ve özelden.
Tepkiler çok daha fazlaydı doğrusu.
Hüseyin Çelik Bey ile ilgili görüşlerimi beğenenler ve çok yerinde yazmışsınız diyenler olduğu
gibi, “Bir daha mı Çelikler?” diye endişelerini dile getirenler de çoktu.
Çelik’e yapılan eleştiriler, genelde kendi içinde farklı ve zaman zaman çelişkiliydi. Onun Van’ı
unuttuğu hatta Van’daki siyasetin gelişmesine engel olduğu diyenlerin yanında Van’ı uzaktan ve
gizli bir elle yönettiğini iddia edenler de vardı.
Kayhan Türkmenoğlu gerçeği ortadayken Hüseyin Çelik’in Van ilinde birçok liyakatsiz insanı
siyasete soktuğu isimlerin hiçbirisi Van’da yaşamıyor diyenler vardı.
Yanı sıra, Van onu büyüttü, siyaset yaptığında AK partinin rüzgârı estiğinde binlerce insan
yanında, önünde, arkasında ölümüne destek verdi ancak AK Parti Van’da kötü günler geçirirken
Hüseyin bey yanlarında yer almadı hatta kaybetmesi için köstek oldu” diyenler de bulunuyordu.
Binlerce yorumda ağır ithamlarda övgülerde vardı.
Ben halisane duygularla bir yazı aldım kaleme. Sayın Çelik kendini sorgular özeleştiri yapma
erdemini gösterirse, ülkeye ve özelde Van’a çok şeyler katar düşüncesindeyim.
Kısaca geçen bu uzun sürece rağmen “Doğu cephesinde pek de değişen bir şey yoktu!” Bu tür
eleştiriler, bizde hiçbir zaman bitmeyecek gibi duruyor. Ancak Hüseyin Çelik, yaptıkları ve
Türkiye gerçeğinde durduğu yer itibariyle de her zaman tartışılacaktır. Çünkü onu takdir
edenler, Hüseyin Çelik’in sadece Van özelinde değil Türkiye gerçeğinde de çok önemli bir yeri
olduğunu ve eğer uzaklaşmasaydı / uzaklaştırılmasaydı Ak Parti’ye çok büyük hizmetler
edeceğini bugünkü içinde bulunduğumuz siyasi krizin derinleşmemesi için çok büyük katkı
sunacaklarını da teslim etmişlerdir. Onun Van’da yaptıkları veya bulunduğu süreçteki Ak Parti
ivmesini, aşağıdaki tablolarla da takip etmek mümkündür.
Siyaset iki temel argüman üzerine inşa edilir. Bunlardan birincisi siyasi aktörleri diğeri de
siyasal ilkeler. Her ikisi de birbirini besler. Sözgelimi bir toplumda çok önemli bir siyasi aktör
olunabilir. Ancak bu görevi yerine getirme konusunda uygun bir siyasi iklim ya da sizin
ilkelerinizle örtüşen uygun bir siyasal parti olmazsa iktidarı elde etme şansınız zor olabilir.
Türkiye siyasetinde lider eksenli siyaset yapma tarzının daha belirleyici olduğunu söyleyebiliriz.
Ancak lideri ortaya çıkaran şey de o dönemdeki koşullardır. Daha doğrusu zamanın ruhu ile
siyasi aktörün gücünün örtüşmesidir. Örneğin 7 Haziran 2015 tarihinde yapılan genel
seçimlerde siyasal aktörler ile siyasal ve toplumsal konjonktür arasındaki uyumsuzluk AK Parti
için görece bir başarısızlığa neden olmuşken, 1 Kasım’da tekrarlanan seçimlerde siyasal aktörler
ile siyasal ve toplumsal konjonktür arasında denge sağlanmış ve AK Parti’ye yeniden tek başına
iktidar olma fırsatı sunulmuştur. 3 Kasım 2002’de yapılan genel seçimlerde AK Parti’nin tek
başına iktidar olmasını sağlayan da yine siyasal aktörler ile siyasal ve toplumsal konjonktür
arasındaki dengeden kaynaklanmıştır. Üstelik AK Parti Genel Başkanı R. Tayyip Erdoğan’a
seçilme yasağı konduğu halde bu başarı elde edilmiştir.

Aşağıdaki tablolarda AK Parti’nin kurulduğu günden bu yana Van’da elde etmiş olduğu sonuçlar
yer almaktadır. İki dönem Hüseyin Çelik’in öne çıktığı bir siyasi tablo söz konusu olmuş, 24
Haziran’da ise bu tablo milletvekilliği bazında tamamen değişmiştir. Önceki dönem
aktörlerinden Gülşen Orhan Cumhurbaşkanlığı Baş Danışmanlığı, Kayhan Türkmenoğlu ise İl
Başkanlığı, Burhan Kayatürk ise Genel Merkez’de görevini yürütmektedir. Mustafa Bilici Gelecek
Partisi’ne geçerken İkram Dinçer ise Babacan tarafından kurulacak olan Partiyle ilişkilerini
sürdürmekte olduğu iddia edilmektedir.
Kenara çekilen bazı AK partili eski Vekillerde var tabi.
Bu değişimler ayrı bir yazı konusu olacak ileride…
Aşağıdaki tablolarda da görüldüğü üzere siyaset bir değişim ve dönüşüm süreciyle birlikte
evrilmekte ve siyasal aktörler de buna bağlı olarak değişmektedir. Elbette yerel düzeyde siyaset
yapan aktörlerin siyasal başarıdaki rolleri yadsınamaz ancak yapılan işlerin, elde edilen
başarıların, sağlanan hizmetlerin yalnızca yerel düzeyde kişilere bağlanması siyasetin bir yanını
ihmal etmek anlamına gelir ki bu da şahısların partinin önüne geçmesi gibi bir yanlışa yol açar.
Kendisine çok güvenen bir siyasal aktörün gücünü ölçmek için bağımsız aday olması halinde
alacağı oyu hesaba katarak değerlendirmek gerekir.
Bir şehrin gelişmesinde en önemli işlevi üstlenen oluşumlardan biri o şehrin lobisi ve lobinin
gücüdür. Lobi ne kadar güçlü olursa şehrin önü de onunla orantılı olarak açılır. Gönül ister ki
Van’ın yetiştirmiş olduğu bürokrat, siyasetçi ve iş insanları yalnızca ülkemizde değil uluslararası
alanda da etkili olabilsinler. Böylece şehrimizin marka değerini ve temsiliyet gücünü arttırırlar.
Ama ne yazık ki bu şehrin yetiştirmiş olduğu insanlar bir süre sonra bu şehirle olan aidiyet
bağlarını koparıyorlar ya da koparılmak zorunda kalıyorlar. Bu noktada temsiliyet ilişkisinin
yerel, bölgesel ulusal ve uluslararası düzeyde kurulabileceği bir anlayış ortaya konmalıdır.
Bizler de ne yazık ki biraz öne çıkmış değerlerimizi bir şekilde yerele hapsedip onların
enerjisinden yararlanmıyoruz. Ya da bu kişiler dışarıda arayıp bulamadıklarını elde etmek için
bir daha yeniden yerele dönmek zorunda kalıyorlar. Yerele geri geldikleri zaman da bu kez
toplum nezdinde dükkâna geri dönen kürkçü misali bir tavırla karşılaşıyorlar. Olması gereken
yetiştirip göndermiş olduğumuz değerlerin her alanda kendilerinden sonra gelecek insanları
yetiştirmeleri onlara rehberlik etmeleridir. Son 20 yılda hep aynı siyasi aktörlere dönüp medet
ummamızda acaba onların etkisi ne kadardır. Kendileri bir üst mertebeye çıktıktan sonra bir
nevi usta çırak ilişkisini kurup yeni değerlerin yetişmesine neden katkı sunmuyorlar. Kendileri
siyaset sahnesine birer genç olarak çıkarken neden kendileri gibi olan gençlere bu yolu
açmıyorlar. Siyaset insan kazanma sanatı ise neden insanlar siyasetin ötekisi olarak ilan edilip
değersizleştiriliyorlar?

3 Kasım 2002 seçimlerinde Ak Parti 7 milletvekillinden 6’sını kazanarak büyük bir başarı elde
etmiştir. AK Parti 66.797 oy almışken Demokratik Halk Partisi 105.520 oy almış ancak yüzde 10
barajını aşamamıştır. CHP 13.307 oyla bir milletvekili kazanmışken DYP 16.743 oy aldığı halde
barajı geçemediği için milletvekilliği elde edememiştir.
MEHMET KARTAL CUMHURİYET HALK PARTİSİ
HÜSEYİN ÇELİK ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
HACI BİNER ADALET VE KALKINMA PARTİSİ

MALİKİ EJDER ARVAS                       ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
ASUMAN YEKTA HAYDAROĞLU        ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
CÜNEYT KARABIYIK                          ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
HALİL KAYA                                       ADALET VE KALKINMA PARTİSİ

22 Temmuz 2007 seçimlerinde AK Parti 163.193 oy alarak 5 milletvekili çıkarmışken
günümüzdeki HDP orijinli bağımsızlar da 99.973 oyla 2 milletvekili elde etmişlerdir. AK
Parti’de bir önceki seçimde kazanan siyasal aktörlerden yalnızca bir kişi Hüseyin Çelik bu
seçimde aday olmuş ve kazanmıştır.
HÜSEYİN ÇELİK                            ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
İKRAM DİNÇER                             ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
KEREM ALTUN                             ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
KAYHAN TÜRKMENOĞLU             ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
GÜLŞEN ORHAN                          ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
FATMA KURTULAN                       BAĞIMSIZ
ÖZDAL ÜÇER                               BAĞIMSIZ

12 Haziran 2011 seçimlerinde AK Parti 171.753 oyla 4 milletvekili bağımsızlar da 211.131 oyla
eşit sayıda milletvekilliği kazanmışlardır. Bu seçimde önceki dönem milletvekillerinden sadece
Gülşen Orhan aday olmuş ve kazanmış, Hüseyin Çelik Gaziantep seçim bölgesine kaydırılmış
Burhan Kayatürk ise Ankara’dan Van’a kaydırılmıştır.
BURHAN KAYATÜRK ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
FATİH ÇİFTCİ                            ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
MUSTAFA BİLİCİ                       ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
GÜLŞEN ORHAN                     ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
KEMAL AKTAŞ                       BAĞIMSIZ
ÖZDAL ÜÇER                         BAĞIMSIZ
AYSEL                                  TUĞLUK BAĞIMSIZ
NAZMİ GÜR                           BAĞIMSIZ

7 Haziran 2015 seçimlerinde ise Ak Parti 101,153 oyla yalnızca bir milletvekili kazanmış iken
HDP 370,829 oyla 7 milletvekili kazanmıştır. Bu seçimde bir önceki dönem milletvekillerinden
sadece Burhan Kayatürk aday olmuş ve kazanmıştır.
BURHAN KAYATÜRK                 ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
FİGEN YÜKSEKDAĞ                 HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
LEZGİN BOTAN                          HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
YURDUSEV ÖZSÖKMENLER      HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
ADEM ÖZCANER                       HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
TUĞBA HEZER                          HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
SELAMİ ÖZYAŞAR                    HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
REMZİ ÖZGÖKÇE                     HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ

1 Kasım 2015 seçimlerinde Ak Parti 149.796 oy almış ve 2 milletvekili kazanmış, HDP ise
313.177 oy almış ve 6 milletvekili kazanmıştır. Bir önceki dönemde kazanan Burhan Kayatürk
yeniden aday olmuş, ayrıca daha önce bakanlık dahil çeşitli önemli görevlerde bulunan Beşir
Atalay seçilmiştir. HDP listesinde ise 3 yeni isim milletvekili olmuştur.

BEŞİR ATALAY                     ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
BURHAN KAYATÜRK            ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
FİGEN YÜKSEKDAĞ            HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
LEZGİN BOTAN                    HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
NADİR YILDIRIM                  HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
TUĞBA HEZER ÖZTÜRK      HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
ADEM GEVERİ                    HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN     HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ

24 Haziran 2018 seçimlerinde AK Parti 167.667 oy almış ve 3 milletvekili kazanmış, HDP ise
313.017 oy almış ve 4 milletvekili kazanmıştır. AK Partide bir önceki dönem milletvekili
olanlardan hiç biri bu kez listede yer almamıştır.
OSMAN NURİ GÜLAÇAR        ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
İRFAN KARTAL                      ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
ABDULAHAT ARVAS              ADALET VE KALKINMA PARTİSİ
SEZAİ TEMELLİ                     HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
BEDİA ÖZGÖKÇE ERTAN       HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
MURAT SARISAÇ                   HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
MUAZZEZ ORHAN                  HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ
TAYİP TEMEL                         HALKLARIN DEMOKRATİK PARTİSİ

Yukarıdaki tabloya baktığımızda Hüseyin Beyle başlayan büyüme oranının kendisinin Van’da aday
gösterilmemesinden sonra yavaş yavaş aşağılara kadar indiğini görürsünüz. Bu da Hüseyin Çelik ile
ilgili düşüncelerimizle eldeki verilerin örtüştüğünü gösteriyor. Neticede onun Van ve ülke için
bir değer ve doğrularının hatalarından fazla olduğunu düşünüyorum.
Ancak maalesef yukarıdaki tablo AK partinin çöküşe geçtiği ve Van’da en fazla hasar gördüğü
dönem Burhan Kayatürk ve Beşir Atalay dönemi olduğu görülüyor…

YORUM EKLE

banner29