1442. YILINDA HİCRET

Bugün hicri yılın ilk günü. Yani islami takvime  göre yılbaşı. Hristiyanların noelini kutlayan, 1 ocak için önceden kutlama hazırlıklarını yapanların acaba hicri yılbaşından haberleri var mıydı. 

Hicret, kavram olarak bir yerden başka bir yere göç etmek, bırakıp gitmek demektir. Hz. Peygamber (s.a.s) ve ashabının İslâm devletini kurmak üzere Mekke'den Medine'ye göç etmeleridir.

Rasûlullah Mekke'de tebliğ görevini sürdürürken Kureyşliler de inkârlarında diretiyorlardı. Peygamberimiz tebliğ görevini Mekke'nin dışına taşırmak istiyordu. Bu nedenle Taif'e gitti. Tâifliler de Kureyşliler gibi inkârcılıkta direnmişler ve Peygamberimizi taşa tutmuşlardı. Peygamberimiz onların bu cahilce hareketleri karşısında yılmamıştır. Özellikle hac mevsiminde Mekke dışından gelen insanlarla görüşüyor onlara İslâm'ı anlatıyordu. Peygamberimiz bir gün Akâbe mevkiinde Medineli altı kişi ile karşılaştı. Onlara Kur'ân okudu ve İslâm'a davet etti. Medineliler Peygamberimizle konuştuktan sonra durumu kendi aralarında değerlendirdiler."Yahûdilerin geleceğini bildikleri ve kendisiyle bizi korkuttukları peygamber bu olmasın" dediler. Yahûdilerden önce müslüman olmanın gereğine inanıp müslüman oldular.

Akabe'de Müslüman olan Medineliler memleketlerine gittiklerinde bu durumu yakınlarına aktardıktan bir yıl sonra, daha önceki Müslümanlarla birlikte on iki kişilik bir topluluk Hac için Mekke'ye geldi. Bunlar Peygamberimizle görüştü ve "hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocukları öldürmemek, iftira etmemek, Allah ve Rasûlüne muhalefette bulunmamak hususunda" peygamberimize söz verip bey'at ettiler. Peygamberliğin onüçüncü yılında Medineli müslümanlardan yetmiş iki kişilik bir grup hac için Mekke'ye geldiler. Peygamberimizle Akabe mevkiinde görüşmek üzere toplandılar.Hz. Peygamber (s.a.s), amcası Abbas'la birlikte Akabe'ye geldi. Medineli müslümanlarla görüştü. Kendilerini koruyacaklarına dair söz aldıktan sonra müslümanların medineye hicret etmelerine izin verdi. 

Müslümanlar, kimisi gizli kimisi açık doğup büyüdükleri Mekkeyi, evlerini, mallarını maddi olarak neleri varsa geride bırakarak medineye hicret ettiler.  

Müşriklerin bütün çabalarına rağmen islam artık Mekke’nin dışına da  taşmış oluyordu. Bu durum müşrikleri de korkutuyordu. Bu duruma kesin bir çözüm bulmak için müşrikler meclisleri Daru Nedve’de toplanıp uzun müzakerelerden sonra Hz. Peygamberi öldürmeye karar verdiler. Yüce Allah bu durumu peygamberimize bildirerek O’na da hicret izni verdi... 

Nihayet Hz. Peygamber (sav) sadık dostu Hz. Ebubekir ile birlikte hicret etti. Hz. Peygamberin hicreti bir kaçış değil, yeni diriliş ve islam devletinin temellerini atma girişimiydi. Medine’de islamiyet kısa sürede dört etrafa yayıldı. Hz. Peygamber, hicret ederek terk ettiği Mekke’yi sekiz sene sonra 10 bin kişilik ordusuyla savaşsız fethetti. 

Hz. Ömer (ra)’nun halifeliği zamanında hicret müslümanların takvimlerinin başlangıcı kabul edilerek yılbaşı olarak da 1 Muharrem kabul edildi. Yani islami takvime göre yılbaşı bir Muharremdir. Dinimizde  zamana bağlı ibadetler de hicri takvime göredir. Hicri takvim ay desabına göredir ve bir yıl 355 gündür. Her sene Ramazan’ın, bayramların onar gün öne gelmesi de bundandır.  

Günümüzde istismar edilen kavramlardan biri de hicret kavramıdır. Sırf dünyalık için, daha müreffeh bir dünya yaşamı için yerini, yurdunu terk eden ve bu yolda denizlerde boğulan (Van denizi de dahil), gittiği yerlerde kabul görmeyen, gittiği yerlerde kısa sürede asimile olan, inancını kaybeden insanlar da çoktur. Tabi ki böyle manzaralar yüreklerimizi dağlamaktadır. Ancak bu durumlar Hz. Peygamber (sav)’in  hicret anlayışıyla benzerliği yoktur. Hicri 1442. Yılınız kutlu olsun.