ALOOO! SAYIN VEKİLİM!...

          Şikâyetler başladı şimdiden. Hemen hemen hepsi de birbirine benziyor. Biz, vekillere ulaşamıyoruz.
Bu daha ilk şaşkınlık! Gerçi birçok kişi sosyal medya hesabından da yazdı bunu. Vekil olduktan sonra vekile ulaşamamak handikapını. Yani vekillik seçimlerinde yan yanasınız. Ama Ankara kesinleşirse sen sağ ben selamet.
Doğru mudur? Nasıl çözülür bu durum bilemem. Fakat ümitsiz olmamak gerek.
Birincisi, bu durum batıda yok. Yani siyaseti ikinci üçüncü plana atmış ülkelerde vekile telefonla ulaşmak gibi bir durumla karşılaşmazsınız. Ama üçüncü dünya ülkelerinde bu önemli.
 Çünkü bu gibi ülkelerde öncelik hep siyasetindir. Siyaset yer siyaset içer siyaset konuşuruz. Bu vesile ile siyasi birinin cep numarasına sahip olmak önemlidir. Hele bir de bu kişiler vekillik öncesi herkesin adamıysa herkesle samimiyse ve iktidardaki bir partinin vekiliyse.

 


      Hele bir de bu adamlarla daha önce samimi bir muhabbetiniz olmuşsa. Hatta bir sohbette sıcak bir çay içip telefonla birkaç kez konuşmuşsanız. Ohhhh…. Artık onlar sizin dostunuz, arkadaşınız olmuştur.
Vekilliğin ilk günlerinde de tebrik için bakar bir ara.
Sonra mı?…
Şikayetler başlar.
Vekil oldu, burnu büyüdü!
Artık telefonlarımıza çıkmıyor!
Alın size en basitinden bir düşman daha!
Gerçi bizler dedikoduyu sevmeyiz ama bir bakarsın bunu herkes duymuş. Yeni milletvekilleri, bir anda telefonlara bakmayan vekil olup çıkıvermiş…
Bu olayın doğru mu gerçek mi olup olmadığı zaten basitçe anlaşılır. Hatta yorumlardan da görebilirsiniz. Ben birkaçına şahit oldum.
Fakat burada telefon meselesini biraz sorgulamak ve çuvaldızı kendimize de batırmak gerek!
Bu insanlar, Van gibi sıkıntılı bir bölgede Van'ın iktidarda olan yetkili vekilleri. Bu kesin. Elinde projeleri var mı, bunu yakında görürüz. Yerel seçimler de yaklaştığı için daha da neler görürüz neler bakacağız.

 


       İçinizden birileri; ya adama bir süre verin. Altı ay müsaade edin. Hemen yargılamayın, diyebilirsiniz.
Bence bunu geçin! Ne süresi? Bu adamlar vekillik için soyunmuş birileri zaten. Bu önemli görevi kabul ettiği gün süre başlamıştır. Bu görev çocuk oyuncağı mı? Haydi, bir altı ay verin, demek bence çok yanlış! Kim valiye altı ay bekleyelim bakalım nasıl çalışıyor diyebilir ki! Bence vekillerin bunda asla süresi olamaz! Vekilliği kazandığı ilk gece, büyük sorumluluk başlamıştır. Artık atacağı her adımdan mesuldür. Öyle altı aylık süre müre olmaz!…
Süre olmadığı gibi sorumluluklar da başlar.
Bu sorumluluklardan biri de iletişimdir. Ne dersek diyelim. Milletvekilleri seçim öncesinde irtibatta olduğu, görüştüğü kişileri daha sonraları iş yoğunluğunu bahane ederek ertelememeli. Hatta tanımadığı kişilerle de konuşmak zorundadır. Seçilmeden önce nasıl konuşuyorsa seçildikten sonra da bunu ihmal etmemelidir.
Peki, nasıl olacak bu iletişim derseniz? Koca vekiller yolunu öğretmek bize düşmez elbette. Ancak şunu söylemek isterim. Van adına; Van sevdalısı olarak.

 


      Vanlı vekillerimiz bir an önce Van'da toplantı yapıp projelerini açıklamalıdırlar.
Cumhurbaşkanı o yoğunluğuna rağmen 100 günlük projesini açıklıyor da; bizim vekiller ondan daha mı yoğunlar?
Bizim vekiller bir an önce Van'a gelip danışmanlarını tanıtmalı ve nasıl iletişim ağı kurulacağını açıklamalıdırlar.
Vanlı vekiller bir an önce Van'a gelip; "Bizim kamu atamalarında, ihalelerde bir işimiz yok! Hiçbir akrabamızı da bu hususlarda yetkilendirmedik! Eğer buna tevessül eden varsa bizden değildir. Hemen şikâyet ediniz. Bize ve gerekli mercilere!" demelidirler.
Vanlı vekiller bir an önce Van'a gelip; "Değişen bir şey yok! İçinizden biriyiz. Değişmedik!" demek zorundalar.
Bir an önce...