Ambulans uçak Van'daki iki hasta için havalandı Ambulans uçak Van'daki iki hasta için havalandı

Başkan Yazar, gazetemize yaptığı açıklamada, "İslam'ı hedef alarak Yüce Kitabımız Kur'an'ı Kerimi Türk Büyükelçiliği Binası önünde İsveç Güvenlik Kollukları nezaretinde ve İsveç Hükümetinin bilgisi dahilinde yakan söz konusu şahsı kınıyor, telin ediyor ve lanetliyoruz. Allah'ın laneti onun ve onun gibilerin üzerine olsun" ifadelerini kullandı.

Yazar, açıklamasının devamında, " Allahu Taala İlk Peygamber Adem Aleyhisselamdan günümüze yüzbinlerce peygamber göndermiş ve en son peygamber olarak Hazreti Muhammed'i (SAV) göndermiştir. Onun gönderilişini hem Tevrat'ta ve hemde İncil'de belirtmiştir. Bunun en büyük delili Barnabas İncilinde 'Ahmed' diye isminin geçmesidir. Hıristiyan âlemi ve Yahudiler bunu kabul etseler de etmeseler de İslam en son din, Muhammed Aleyhisselam en son peygamber ve Kur'an'ı Kerim Allah'ın en son kitabıdır. Bunu hazmedemeyen bazı inkarcılar, İslam'a ve Müslümanlara olan kin ve nefretlerini o kadar ileriye götürmüş, Allah'ın kitabını yakacak cüretini gösterebilmişlerdir. İşte bu Allah'ın lanetine mazhar olmuş melun şahıs da bunlardan biridir. Hiç şüphesiz İslam'a fobi diye tabir edilen İslam düşmanlığını en çok Hıristiyan Ve Yahudi din adamları ve özellikle siyasetçiler kullanmış, temsil ettikleri topluluklara İslam düşmanlığını aşılayarak bundan rant elde etmeye çalışmışlarıdır. Eğer bugün dünyaya; kan, barut, gözyaşı ve katliamlar hakimse, bunun en büyük  müsebbipleri bunlardır. Bunlar böyle yapmaya devam ederse dünyaya ve insanlık âlemine hiçbir zaman barış ve huzur gelmeyecektir. Kaldı ki, Hakikatten bihaber o bedbahtın yaktığı kitap, onun peygamberini, dinini, İsmini koskoca bir sureye veren Meryem anamızın hayatından bahsetmekle kalmayıp bütün semavi dinlerden ve peygamberlerden bahsetmektedir. Bu bedbaht ve tarafgirleri şunu iyi bilmelidirler k, Allah'ın Kitabını yakmakla onun hükmünü kaldıramayacakları gibi, tıpkı Fıravunlar, Nemrutlar gibi kudurdukları kinleri ve nefretleri içerisinde helak olup gideceklerdir. Bu sadece onların azaplarını arttırmaktan başka bir işe de yaramayacaktır. Peki, bu keferenin yaptığı bu hareket karşısında biz Müslümanlar ne yapıyor ve ne yapmalıyız? 'Kahrolsun!' sloganlarıyla meydanlara çıkıp yürüyüş yapmakla geçiştirmeli yoksa sonuna kadar olayın peşine düşüp onun hak ettiği cezayı alana kadar mücadelemizi sürdürmeli miyiz? Elbette ki sonuna kadar olayın takipçisi olmalı, bu konuda Müslümanları şuurlandırmalıyız. O, İslam ve Kur'an düşmanının insan hakları mahkemesinde yargılanmasını istememiz biz Müslümanların en doğal hakkıdır. Bu Türk ve İslam dinin düşmanı siyasetçinin, Kur'an-ı Kerimi Arabistan veya herhangi bir İslam Ülkesi Büyükelçiliği önünde değil de Türkiye Devleti Büyükelçiliği Binası önünde yakması manidardır. Bu da İslam' ın en büyük hamsinin (üzerinde türlü oyunların oynandığı) Türkiye'miz olduğunu göstermektedir. Biz bundan gurur ve onur duyuyor, milletimizin bu gücünün farkında olmasını arzu ediyoruz. Türk Diyanet Vakıf Sen Van Şubesi olarak bu tür olayların tekrar etmemesi için sadece İslam âlemini değil, tüm insanlık âlemini göreve davet ediyoruz. Hangi din olursa olsun; onun kutsalına hakaret edip, kitabını yakmak, insanlığa yapılmış en büyük hakarettir. Bu da bütün insanlığı ilgilendirir diye düşünüyor, insana ve insanı insan yapan değerlere saygı duymayanları lanetliyoruz" ifadelerini kullandı.

Van Bölge Gazetesi: Necat Teyfun