Vanlı gazeteciler yıllardır HDP’li Van belediyelerinden Van hakkında sağlıklı bilgi sahibi olamıyordu.
Sebebi muhatap bulamıyordu.
Daha doğrusu HDP’li belediyeler gazetecileri seçiyordu ve herkese randevu vermiyordu.
Hani şu an şikâyet ediyorlar ya; “malum basın” diye; kendileri de Van’da “Çok Çok Malum Basın” oluşturmuş ve tipe, boya, huya, suya göre adam seçiyordu.
Bu amaçla kendilerine has, tetikçilik yapan özel basın oluşturdular, kendileri gibi olmayanlara yaşam hakkı tanımadılar.
Yanlışlarını dediğinizde kampanyalar başlatarak algı oluşturarak iftiralarla saldırmaya başlıyorlardı.
Bu ayrımcılık hala bazılarında devam ediyor.
Bunları Van’da onlarca gazeteci çeşitli şekillerde dile getirdi.
Tabii hiçbir şey ifade etmedi. Aksine gazetecilere hakaretler yapılıyordu.
…
Kent bilincinin oluşması için belediyelerin çalışmalarını, yaptıklarını, yapamadıklarını, basınla paylaşması kaçınılmaz bir gerçektir.
Ama bu malum basın diye bas bas bağıran HDP’li belediyeler için geçerli değildir!
Aman Allah’ım bu nasıl bir çelişkidir? Hem de aynı anda!...
Ankara’da HDP’nin ileri gelenleri “malum basın bize yer vermiyor; bizi hep eleştiriyorlar!” diye, bas bas bağırıyor. Tam o anda Van’daki kendilerine ait “çok çok malum” basınları Vanlı gazetecilere zulmediyor.
TAM HDP TARZI DEMOKRASİ!...
Hadi ordan!...
Allah nasip etti de sizi yaşarken gördük!
Yaşarken tanıdık!
Test ettik!...
Üstelik zamanında destekler bile verdik!..
Demokrasiye sahip çıkarsınız ve demokratik olursunuz diye!...
Eeeeeeee?
Kendinize sahip çıkıp sizden başkasına, sizden olmayana, herkese “tu kaka” deyip dışladınız.
Ayrımcılık yaptınız.
Ya siz o kadar kötü propaganda yaptınız ki günahı size yeter!...
AK Partili belediyelerin borçları açıklandığında kıyameti kopardınız: para çalmışlar; yediler; milletin malını peşkeş çektiler! Bunlar hep böyle!.. Çalıp çırpmaktan başka işleri yok!...
Eeeeee?
İnsan bu ya!...
Biz 750 trilyondan bahsederken niye yoksunuz?
Nereye kaçtınız?
Hani devletin bu paraları?
ALLAH’IM İYİ Kİ YAŞARKEN SİZİ TANIDIK!...
ALLAH’IM İYİ Kİ GÖRDÜK VE İDRAK ETTİK!...
BEN BİR BASIN MENSUBU OLARAK BU YAZILARI SIK SIK YAZACAĞIM Kİ TARİHE NOT DÜŞÜLSÜN!..
Hele bir de 750 trilyonu yazdık ya!... Oooooo…. Bakın eleştirilere…. Tehditlere…. Herkesi eleştirirsiniz ancak HDP belediyelerini eleştirdiğinizde siz “şucu, bucu” olursunuz hakkınızda iftiralar çığ gibi yükselir.
Özgürlük mücadelesi var ya, sözde basın özgürlüğü gibi..
Ama hangi basın, kimin basını, asıl özgürlük onlar için iftiracı, yalan, haksız yere algı oluşturan, karalama yapan basın.
Hakkı, doğruyu yazdınız mı tutuşmaya başlar, çünkü dürüstlükten nasibini almayanlar çok…
….
İşte biz Vanlı gazeteciler yaklaşık 10 yıldır yakalayamadıkları soru sorma özgürlüğünü yaşadılar önceki akşam.
Karşımızda BELEDİYENİN YETKİLİ KİŞİSİ genel sekreter vardı….
Belediyenin yetkili şahsiyetiyle buluşma imkânı bulduk.
Van ve belediye hakkında herkes her şeyi sordu bütün detayları ile.
Cevaplarda aynı karşılığı gördü, gazetecilerin şaşkın bakışları arasında.
Proje belediyeciliği görebilecek miyiz?
Van’da neredeyse tüm dönemlerde belediyecilik anlamında istenen noktada olmadığımızı bir kez daha anladım. Van Gölü dünyanın tek sodalı gölüymüş, bu kimsenin umurunda olmadı. Çalıştırılmayan arıtma tesisleri ile dünya değerimiz olan gölümüzü kirlettik.
İşinin erbabı, ehliyet ve liyakat sahibi personel de neymiş! Kadrolaşmanın ve adam kayırma her dönemde yapıldı.
Devir proje devriymiş, hadi canım sen de dedi yöneticilerimiz ve proje belediyeciliği hayata geçmedi.
Başka büyükşehir belediyeleri yolları beton asfaltla asfaltlayarak on yıllarca hizmet verecek şekilde yaparken, bizim belediyeler 5 santimi bile bulmayan asfalt ile yolları her sezon yeniden asfaltlayarak milyonları boşa harcadı.
Su ve altyapı hiçbir zaman istenen düzeyde olmadı.
Van’da gelmiş geçmiş tüm belediyelerin şüphesiz önemli çalışmaları oldu ama geldiğimiz nokta da ortada.
Her yıl yeniden yapılan yollar, kaldırımlar, doğalgaz ve elektrik çalışmaları sonrası bozulan yolları tamir etmekten başka bir şey yapılmadı.
Bazı kültürel çalışmaların dışında elle tutulur hizmetlerin olmadığı, ihalelerde ve işe alımlarda adamına göre davranıldığı gerçeğini bir kez daha gördüm.
Belediye başkanının AK Parti’den ya da HDP’den olmasının da hiçbir şeyi değiştirmediğini kabul etmek gerekiyor.
Van Gölü’ne sahip çıkılmadığı, Van’da doğru dürüst halka açık sahilin olmadığı, vahşi depolama alanının öylece kaldığı, Vanspor’un can çekişmeye devam ettiği, Van’da işsizliğin ve yoksulluğun had safhada olduğu, belediyelerin iş kapısı olarak görülmeye devam edildiği, ilçelerdeki sorunların başını alıp gittiği, Van’da kalkınma adına herhangi bir gelişmenin yaşanmadığı, çevre yolunun yılan hikâyesine döndüğü, arıtma tesisinin vahşi bir şekilde Van Gölü’nü kirletmeye devam ettiği, Van’da halen bir otogarın olmadığı, bazı kurumların Van Gölü manzaralı Edremit’e taşındığı, stadyumun nereye yapılacağı, çarpık kentleşme ve yeni imar planının getirdiği sorunlar gibi saymakla bitmeyecek meseleler on yıllardır karşımızda duruyor.
Yaşar, sorunların bir kısmını teyit etti
Aslında bu yazılanların en azından bir kısmını bile olsa açıklamaları ile teyit eden isim Van Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliği’ne atanan Mehmet Yaşar Bey oldu.
Basın mensupları ile buluşan Yaşar ile ilgili izlenimlerimi paylaşmak istiyorum. 26 yıldır belediyede memur olan Yaşar, adaletli bir isim izlenimini verdi.
Sorularımıza içtenlikle verdiği cevaplarda kendisinin de bulunduğu geçmiş yönetimleri eleştirdiği gibi, yönetici olmadığı dönemleri de eleştirdi.
Gerçekçi bir bakış açısına sahip!
Gerçekleri görebilen bir anlayışa sahip olan Yaşar’ın HDP’li belediyeleri yerden yere vurmak, AK Partili belediyeleri göklere çıkarmak gibi bir derdi de yoktu. İşte Van’ın böyle adil ve dürüst yöneticilere ihtiyacı var.
Sorulara içtenlikle cevap verdi
Van Büyükşehir Belediyesi’ne dair tüm soruları metanetle karşılayan Yaşar, çok sakin bir şekilde cevaplarını verdi. Eleştirileri kabul eden, sorunları görmezden gelmeyen, hemen itiraz etmeyen bir yapı gördüm karşımda.
“Proje belediyeciliği göreceksiniz”
Sayın Yaşar’a, “Belediye yol, su, kaldırım ve kanalizasyon gibi görevleri yürütüyor. Ancak hizmet belediyeciliği yapılamıyor. Örneğin Van Büyükşehir Belediyesi ulaşım sorununu çözmek adına alt ve üst geçitler, köprülü kavşaklar veya bulvarlar yapacak mı? Van’a tramvay kazandıracak mı? Belediyenin bir hastanesi olacak mı? Belediye toplu konutlar yapacak mı? Sorularını yönelterek, proje belediyeciliği hayata geçecek mi? sorusunu yönelttim. Yukarıda dert yandığımız proje belediyeciliği ile ilgili genel sekreter Yaşar, “Van’da proje belediyeciliğini göreceksiniz” cevabını verdi.
Başkanın hangi partiden olduğu önemli değil
Vanlılar için belediye başkanının hangi partiden olduğu önemli değil. Önemli olan başkanın Van için ne yaptığıdır? Gelişmiş ülkelerde belediyeler doğumdan ölüme kadar halkın bütün ihtiyaçlarına cevap veriyor. Eğitim, sağlık, turizm, yaşam, spor, kadın, çocuk, genç ve daha birçok alanı kapsayacak hizmetler Van’a kazandırılabilir. Bakalım kayyum olarak atanan Van Valisi İbrahim Taşyapan ile genel sekreter olarak atanan Mehmet Yaşar ve ilgili daire başkanları Van’a neler kazandıracak? Yok eğer böyle gelmiş böyle gidecekse, umut 3 Kasım 2019’a kaldı. Tabi eğer araya erken seçim girmezse…
Ne diyelim!...
En azından artık bir muhatabımız var…
En azından sorunları iletip sorunları yazabileceğiz.
Güzellikleri paylaşıp yanlışları yazacağız…
Şu an umudumuz var.
Yarına Allah kerim…