Şimdi ne yazalım, ne çizelim bilemedim. Bildiğim lider Serik Belediyespor ve takipçisi Aksarayspor maçlarını kaybetmelerine rağmen kendi sahasında ligin zayıf takımlarından Arnavutköyspor'a puan kaptıran Vanspor, bence haftanın tek kaybeden takımıdır.
Haftalardır çıktığı karşılaşmalarda skor üstünlüğünü eline geçirmesine rağmen kaybeden Vanspor, aynı nakaratla yola devam etmesi büyük tepki topluyor. Erteleme maçında rakibi bile olmayan grubun zayıf takımlarından Arnavutköy Belediyespor'a karşı sergilenen futbol kimi memnun etti. Kaliteli takım, kalitesiz futboluyla puan kaybetmeye devam etti. Ya siz bunu huy mu ettiniz?
Sen kendi sahanda rakibin olmayan bir takımı geçemiyorsan, Play-Off’a kalman vallahi boşunadır. Çünkü bu mücadele ruhuyla asla Play-Off'ta bir arpa boyu yol alamasın. Sezon başından bu yana 4 hocayla devam eden bu takımda demek ki giden hocaların suçu yokmuş.
Boşuna günahlarına girip eleştirmişiz. Suç bu transferleri şişirerek alanlarındır. Bu takım kaliteli değil, kapasitesiz, beceriksiz bir takım. Kaliteli bir takım, kaliteli bir kadro böyle mi olur? Açık ne net söylüyorum, Emrah Tacir'i bu takıma almayanlar, Emrah Tacir'in kapasitesinde olmayanları bu takıma hem de pahalı pahalı alarak doldurdular.
Tacir, oyunu hareketlendiren, yeri geldiğinde tek başına bile maç kazandıran bir kaliteye sahipti. Var mı takımda bunu yapabilecek? Yok tabi.
Şimdi soruyorum; bu transferleri kim yapmışsa oturup övünerek aynaya baksın. Baksın da gördüğünü bize de desin. Yazık değil mi bunlara bu kadar para verdiniz. Verim de alamadınız. Bugün stat da şampiyonluk tezahüratları yankılanması gerekirken, ne yazık ki istifa sesleri yükseldi.
Yazık değil mi? Bu saat itibariyle ne desek boşunadır. Çünkü dinleyen yok. Ama ben bilirim diyen çok. Ben bilirim diyenlerin eseri de ortadadır.
Şimdi önümüzde 5 haftalık bir maraton var. Vallahi maçlar kolay ama güven veren bir takım yok. O yüzden çok şey yazmaya da gerek yok. Buradan vefakâr ve cefakar taraftarlarımızı yürekten tebrik ediyor, emeklerinde dolayı teşekkür ediyorum.