Her kavuşma mutlulukken her ayrılık ayrı bir hüzün oluyor.
Ve biz bu hüznü çok zamanlar yaşıyoruz hem de iliklerimize kadar.
Şöyle bir düşündüm de zaten biz alışığız terkedilmeye.
Mutluluğu ve sevgiyi, yarınlara dair umutlu bir geleceği beklerken yine akşam yine karamsarlık kaplıyor zihnimizi.
Geçenlerde Edremit kaymakamı Sayın Atıf Çiçekli ile bir araya gelme imkânı buldum.
Çoktan beri tanışmak, konuşmak, görüşmek istediğim bir şahsiyetti Atıf Bey.
Nasip bu zamanaymış. Siz ne kadar bazı şeyleri isteseniz de sizin elinizde olmayan bir şeylerin olduğu belli ve sadece siz karar veremiyorsunuz bazı şeylerin olmasına.
Atıf bey Van ile ilgili çok dolu ve bir o kadar da dertliydi doğrusu.
Haksız değil, derdi bu ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılar ve özelde Van ve gelecek endişeleri.
Aklı başında her insanın gelecek endişesi vardır ve olmalı da tabi ki.
Bazen endişeleriniz şahsi olur bazen toplum, ülkeniz, yaşadığınız şehir, değerleriniz vs.
Bizde çok azdır yukarıda saydığım değerler üzerinde kaygılanan ve endişeye kapılan.
Bizde genelde kişisel ikbal ve beklentilerdir insanları endişelendiren.
Sadece şahsı için kaybetme korkusudur.
Ülke batmış, birileri çalmış çırpmış, gençliğimiz heba olmuş, Van bitmiş, birileri dini eğip bükmüş kendine göre yorumlamış çok da önemli değil aslında.
Allah adıyla insanlar aldatılmış uyuşturulmuş vahh vahh… Önemli mi menfaatperestler için!
Bir yönde de bananeci yaşamak, etliye sütlüye karışmama korkaklığı.
Atıf beyde gördüğüm Van sevdası ve konuşmasındaki güven ve samimiyet oldukça etkileyiciydi.
Çoktandır yazmayı düşündüğüm ama yazamadığım devlet aklı meselesini Atıf beyin de dile getirmesi, bu konuda dertli oluşu bir hayli ilgimi çekti.
Demek ki yalnız ben böyle düşünmüyormuşum. Devletin Van gibi önemli bir ilde önemli bir görev verdiği bir devlet büyüğünün de böyle düşünmesi son derece önemlidir.
Bu söylem zamanlama acısından da oldukça manidardır sanırım.
Öyle ki Van valisi Sayın Zorluoğlu'nun ve akabinde genel sekreter Sayın Mustafa Yalçın'ın gidişi tam da meselenin tuzu biberi oldu.
Dostlar farkında mısınız bilmem ama yaşadığımız şehrin hafızası alt üst oluyor.
Devlet aklı Van ilinde tarumar oluyor.
Tam beş yılda dördüncü valisini değiştiriyor zavallı kentim.
Vali Zorluoğlu Van ilini tanıdı, sorunları öğrendi, gelecek kurgusunu masaya yatırdı. Kısa, orta, uzun vadede Van için projelerini hazırladı. Ayrıca devletin bölgedeki politikalarını özümsedi. Ama gelin görün ki; sınırdaki ve bölgedeki güvenlik meselelerini en iyi bildiği anda ilimizden gitti.
Giderken katı atık projesi, kent meydanı, arıtma tesisi, Vanspor'u da takipçisi olacağım ve de elimden gelen desteği vereceğim sözleri de onunla birlikte mi gitti, diye endişelenmiyor değilim.
Van şehri bana göre Van tarihinin en önemli valilerinden birini kaybetti.
Sayın Zorluoğlu'na Trabzon'da başarılar diliyorum. Tek kelimeyle Trabzonluların gözü aydın.
Bu durum bütün kurumlarımız için de geçerlidir.
Kaymakamlarımız, kurum amirlerimiz de en verimli dönemlerinde Van'dan ayrılıyorlar.
Yeni gelen yöneticiler bu ili, insanını toplumu ve konularını tanıyana kadar en az iki yıl geçiyor, sonra zaten yapacağı işler yarım kalıyor.
Bu beyin göçünü durdurmalıyız, yoksa beyin travması geçirmeye devam edeceğiz.
Bir valinin en az beş altı yıl bir ilde kalması lazım. Hatta bu sürükleyicilik bilhassa Van gibi stratejik bölgelerde daha da ciddi değerlendirilmelidir.
Şimdi devlette devamlılık esastır, dediğinizi duyar gibiyim. Bizde asla öyle olmadı nedense! Olmayacak da! Kimse kusura bakmasın. Van bunun en önemli örneğidir.
Bir de böyle denensin, bakın o ilin birçok meselesi bitmiş olacak.
Tam da bu nedenlerle Van hafıza kaybına uğruyor ve sonra toparlamakta güçlük çekiyor.
Devlet aklı ve devlet hafızası sosyal, siyasal, ekonomik ve güvenlik olarak çok önemli bir meseledir. Devlet yetkililerimizin bir de bu gözle bu konuyu değerlendirmesi önemli olacaktır.
Burada kurumlar arası güçlü bir koordineyle güçlü bir devlet aklı aynı zamanda güçlü bir devlet arşivi oluşmalı. Böylelikle çakalların, münafıkların, bukalemunların puslu havayı fırsata dönüştürme şeytanlığı da en aza düşecektir. Çünkü yeni gelecek Valiyi kandırma süreleri ortadan kalkacaktır.
Her türlü terörle iltisaklı olan, gönüllü haraç veren sonra devlet büyüklerinin önünde mikrofonu ele geçirdiğinde 30 yıldır terörden çok çektik, sinsiliğini yapamayacaklardır. Çünkü önlerine güçlü devlet arşivi çıkacaktır. Yani kimse sahtekârlığa, ikiyüzlülüğe kalkışamayacaktır.
Sayın Vali Murat Zorluoğlu ve Büyükşehir belediyesi genel sekreteri Sayın Mustafa Yalçın. Başkanlık yarışında ikinize de başarılar diliyoruz.
Yolunuz açık olsun...
Van sizi unutmayacak…
Ankara'dan Zorluoğlu'nu aratmayacak bir valiyi yani beşinci valimizi bekliyoruz. Beş yılda beşinci vali!
Bari beşte beş olsun da bizim olsun!