Dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi Dereceye giren öğrenciler ödüllendirildi

Deva Partisi Van İl Başkanlığı'nda düzenlenen toplantıda açıklamalarda bulunan Deva Partisi İpekyolu İlçe Başkanı Eray Bilgisel, Türkiye'nin, alınamayan randevuların, konulamayan teşhislerin, yapılamayan ameliyatların, bulunamayan ilaçların ve göç eden hekimlerin ülkesi haline geldiğini ifade etti.

Ülke genelinde olduğu gibi Van'da da sağlık hizmetlerine erişimde ciddi sıkıntılar yaşandığını ve vatandaşların haftalarca randevu bulamadığını belirten Bilgisel, hastanelerde insanlar psikolojileri gereği ağır stres altında olurken, doktorların ise aşırı iş yükünün altında adeta ezildiğini söyledi.

Sağlık sistemi güçlü olmayan bir ülkede, sosyal devlet niteliğinin kaybetmeye yüz tuttuğunu, insanların mutlu ve sağlıklı yaşam haklarından mahrum kaldığını belirten Bilgisel, Türkiye'de hekimlik yapmanın külfet haline getirildiğini vurguladı.

"SAĞLIK SİSTEMİNİN REÇETESİ, DEVA PARTİSİ'DİR"

İnsanların sağlığa erişemediğini söyleyen Bilgisel, "Türkiye; alınamayan randevuların, konulamayan teşhislerin, yapılamayan ameliyatların, bulunamayan ilaçların ve göç eden hekimlerin ülkesi haline geldi. Ne yazık ki sağlık sistemi çöktü. İnsanlar, sağlığa erişemiyor. Bu gidişatı durdurmak en temel önceliklerimiz arasında. Çünkü sağlık sistemi güçlü olmayan bir ülke, sosyal devlet niteliğini kaybetmeye yüz tutar. İnsanlar mutlu ve sağlıklı yaşam haklarından mahrum kalır. Tespit, değerlendirme ve teşhisiyle başlar. Partimiz tarafından hazırlanan Sağlıkta Atılım Eylem Planımız, herkes için erişilebilir ve adil bir sağlık sisteminin müjdecisidir. Öncelikle ilk hedefimiz, insanların sağlıklı kalmasıdır. Bu hedefimize ulaşmak amacıyla koruyucu sağlık hizmetlerini güçlendirmeyi, aile hekimliği sistemini, halk sağlığının merkezine yerleştirilmesi esas alınacaktır. Hastalığa yakalanan vatandaşlarımızın ise sağlıklarına hızla kavuşmaları için tanı ve tedavi kalitesini artıran çözümler geliştirilmiştir. Türkiye'de hekimlik yapmanın külfet haline getirildiğini maalesef üzülerek görüyoruz. Bu sorunu çözmek için öncelikle yetişmiş insan gücümüzle kavga eden zihniyeti kabul etmiyoruz. Ayrıca ülkemizin, sağlıkta en ileri teknolojilerin kullanıldığı ve geliştirildiği bir seviyede olması gerekir. Bu amaçla DEVA Partisi olarak sağlık endüstrisine yapacağımız yatırımlarla, ülkemizi sektörde uzmanlığıyla anılan bir kademeye taşımış olacağız. Bu bağlamda ele aldığımız sağlık ürün ve hizmetlerinde fiyatlama ve geri ödeme sistemini sürdürülebilir yapıya kavuşturacağız. Sağlıkta Atılım Eylem Planımızla sağlık sektörünün tüm paydaşlarının mutlu olduğu bir sistem önermektedir. Çünkü sağlık sisteminin reçetesi, DEVA Partisi'dir" dedi.

"ACABA DOKTORLARIMIZ HASTALARINA EN FAZLA KAÇ DAKİKA AYIRABİLİYOR?"

Van'da hastaların günlerce, haftalarca, aylarca randevu bulamadığını belirten Bilgisel, "Van özeline baktığımızda ise maalesef insanlar günlerce, haftalarca, aylarca randevu bulamıyor. Merkezi Hekim Randevu Sistemi'nde randevu almak imkânsız hale geldi. Biz vatandaşlar olarak maalesef randevu almak istediğimiz zaman en erken 15 gün sonra tekrar aramamız ifade ediliyor. 15 gün sonra aradığımızda aynı şey tekrarlanıyor. Hastanelere gittiğimiz zaman hep şu görsellerle, yazılarla karşılaşırız 'Kanserden korkma geç kalmaktan kork' Peki, biz zamanında hizmet alamıyor isek, erken davranırsak ne olur? Bunun pratikte bir karşılığı var mı? Nasıl erken davranacağız. Nerede kaldı anayasamızın ilgili maddesi? Zira bu madde devlete vatandaşının sağlığını koruma yükümlülüğünü veriyor. Teknolojiden faydalanmak çok güzel. Gerçekten konfor alanlarımızdan birisi. Hastaneye gitmeden randevu alabilmek görüntüde çok güzel ama iş eyleme yansıtıldığında, eyleme dönüştürüldüğünde maalesef bu teknolojik nimetlerden faydalanamıyoruz. Uluslararası standartlara göre bir hekimin teşhis ve tedavi sürecinde geçebilecek standart zaman en az 20 dakika. Hastanelerimize baktığımız zaman acaba doktorlarımız hastalarına en fazla kaç dakika ayırabiliyor? Size çarpıcı bir örnek vermek istiyorum. Erciş Devlet Hastanesi acil bölümündeki kalabalığı görünce doktorlara sordum 'Her gece aşağı yukarı kaç hasta bakıyorsunuz' bana verilen cevap 'en az 2 bin kişi.' Peki, kaç doktorsunuz, 'üç doktor' yani her doktora ortalama 670 hasta düşüyor. Bu doktor 670 hastaya nasıl şifa dağıtabilir ve o vatandaşlarımız nasıl kaliteli bir sağlık hizmeti alabilir" diye konuştu.

"İLAÇ KONUSUNDA CİDDİ SORUNLAR YAŞANIYOR"

Bunlardan kaynaklı sağlıkta şiddet olaylarının gündemden düşmediğini söyleyen Bilgisel, "Arkasında tabii ki asla tasvip etmediğimiz o kadar caydırıcı düzenleme yapılmasına rağmen sağlıkta şiddet olayları gündemden düşmüyor. Hastanelerde insanlar psikolojileri gereği ağır stres altındadır. Doktorlarımız da bu aşırı iş yükünün altında adeta ezilmektedirler. Diğer bir husus tetkik ve ilaç teminidir. Tetkik için kullanılan MR ilaçlı tomografi EKG gibi imkanlardan insanlarımız maalesef gün verilerek faydalandırılıyor. Yine ilaç konusunda ciddi sorunlar yaşanıyor. Birçok ilaç eczanelerde bulunmuyor. İlaçların etken madde dolar kuruna endeksli ve pahalı olduğu için birçok ilaç bugün bulunamıyor. Biz doğru yapılan şeyin doğru verilen hizmetin hakkını veririz ve bunu da ifade ederiz. Bundan da çekinmeyiz. Ama yanlışların da altını kalın çizgilerle çizer ve yüksek sesle bunun yanlışlığını ifade ederiz. Bir diğer husus aile hekimliği denen bir sistem var. AK Parti'nin ilk 10 yılında gerçekten amacına uygun bir şekilde faaliyet gösteren bir sistem gerçekten hastanelerin yükünü azaltmaya başlamıştı. Sonrasında aile hekimliği sistemine konu sağlık ocaklarında tetkiklerin yapılamadığını, doktorların memnuniyetsizliğinin hastalara bir şekilde yansıdığına şahit oluyoruz. Belli bir yaş üzerinde ve emekli olması gereken, hayatının son demlerinde hayat yaşaması gereken doktorlarımız, maalesef bu doktor eksikliğinden dolayı aile hekimliği ocaklarında hizmet vermeye çalışıyorlar" ifadelerini kullandı.

"DOKTORLARA ULAŞMAK GERÇEKTEN İMKÂNSIZ"

Yine kentteki hastanelerde birçok bölümde doktor eksikliğinin yaşandığını belirten Bilgisel, "Yine bir örnek verecek olursak, SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanemizde sadece bir adet Nefroloji ve 1 adet Gastroenteroloji doktoru var. Bu doktorlara ulaşmak gerçekten imkânsız. Bu durumda hastalarımız mecburen batıdaki daha büyük hastanelere gitmek durumunda kalıyorlar. Maddi imkânı olan var, olmayan var. Bu da sağlığa erişimde gerçekten ciddi bir sıkıntı. Aynı şekilde üniversitelerde özel hastalar var. Yasal dayanağı var mıdır, yok mudur bilmiyorum. Ama üniversitedeki hocalar özel muayene alanlarında ücret mukabili sağlık hizmeti veriyorlar. Parası olan bu hocalardan özel muayene adı altında hizmet alabiliyorlar. Maddi durumu iyi olmayan hastalar ise ya özel hastanelere yönelmek durumunda kalıyorlar, ya da borç harç bir şekilde o hizmeti almaya çalışıyor. Van'ımızdaki hastane yatak kapasitesi toplamda 2 bin 249'dur. Bin 627 yatak kapasiteli SBÜ Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve ek binalar buna dahildir. Peki Van bölge hinterlandının Merkezi konumunda? Hakkâri'ye, Ağrı'ya, Bitlis'e, Muş'a ve hatta Iğdır'a sağlık alanında hizmet vermeye çalışıyor. Bu hastaneleri sadece Van'ın hastaneleri olarak görmemek lazım. Bin 249 yatak kapasiteli bir sağlık kapasitesi ile bu bölgeye nasıl hizmet sunabilirsiniz? Van Sağlık Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada 'Devlet hizmet yükümlülüğü kapsamında ilimize 96 uzman için 116 pratisyen hekim ataması yapılmıştır. Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin kocaya teşekkür ederiz' Tarih 7 Eylül 2023. Evet atama yapılmış biz de Sayın Koca'ya teşekkür ediyoruz. Bu rakamlar bu şekilde veriliyor da acaba Van'da mevcut hastanelerden giden doktor sayısı kaç, bunu niye vermiyorsunuz. Vatandaşın bunu bilmeye hakkı yok mu?" dedi.

"MAALESEF HASTANELERİMİZ HİJYEN YÖNÜNDEN DE SINIFTA KALMIŞ DURUMDA"

Son 10 ayda 2 bin 541 doktorun iyi hal belgesi almak için başvuruda bulunduğunu söyleyen Bilgisel, "Evet ülkeyi yönetenlerin idari tasarrufları dahilinde 'giderlerse gitsinler' diyebilirsiniz onlar gidiyorlar ama sağlık hizmetinden yeterince faydalanamayan vatandaşımız sağlığından oluyor, hayatından oluyor. Buna hakkınız yok. Bu ülkenin yetiştirdiği ve kendisinden hizmet beklediği hekimlere yetişmiş insan kaynaklarına ihtiyacı var. Bunu siyasetinin konusu, siyasetin malzemesi yapmamak lazım. Hastanelerimizde sevk zinciri bozulmuş durumda. Hiçbir şey kendi prosedürleri dahilinde işlemiyor. SBÜ Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesine 2011 depreminden sonra ek bir bina yaptınız. Dediniz ki 'SBÜ Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi depremden zarar gördü. Riskli durumda. Dolayısıyla yanına yeniden devasa bir bina yaptık' Oysa şu an bakıyorsunuz o hasarlı denilen binalarda şu an sağlık hizmeti verilmeye devam ediyor. Bu durumda iki şey ortaya çıkıyor. Ya o binalar depremden hasar görmediler yada ülkemizde her yerde olduğu gibi insan yaşamı özellikle deprem karşısında çok ucuz. Hasar gören bir binada diğer türlü siz nasıl hizmet üretmeye devam edebilirsiniz? Maalesef hastanelerimiz hijyen yönünden de sınıfta kalmış durumda. Dursun Odabaş Tıp Merkezi'ne gidin özellikle refakatçiler yerlerde oturuyorlar. Yerlere battaniyeler seriyorlar. Hatta çok enteresan piknik sandalyelerini getirip koridorlarda hastalarını beklemek zorunda kalıyorlar. Bizzat kendimi şahit olmuşumdur. Hasta yakınlarına ücretsiz yâda cüzi rakamlarla misafirhane hizmeti veremez misiniz? İnsan yaşamı bu kadar değersiz, bu kadar mı kıymetsiz mi? Şikayet var adlı sayfa girdiğiniz zaman, vatandaşlarımızın bu konudaki ızdıraplarını adeta yakından görebilir ve okuyabilirsiniz. Bunları burada okumanın, burada ifade etmenin çok da gereği yok. Zira yaşanan o psikolojik gerilim ortamında zaman zaman sübjektif değerlendirmelerde olabilir. Bugün Van'daki hastanelerde birçok birimde doktor eksikliği yaşanmaktadır. Doktorların kapısına yazılan kâğıtlarda 'doktor yok' deniliyor. Birçok alanda olduğu gibi sağlık alanında da tuzun koktuğu noktadayız" diye konuştu.

"HER ALANDA OLDUĞU GİBİ SAĞLIK ALANINDA DA CİDDİ SORUNLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"

Daha sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Bilgisel, devlet hastanelerinin yetersiz olmasından dolayı vatandaşların zorunlu şekilde özel hastanelere yönlendirildiğini belirterek, "Özel hastanelerde sağlık hizmet fiyatlarında vatandaşlarımızın ödemekte zorluk çekeceği fiyatlar belirliyor. Sağlık Bakanlığı özel hastaneler için vatandaşların daha rahat erişebileceği, hastanelerin de mağdur edilmeyeceği fiyat belirleyebilir. Sosyal devlet bunu gerektiriyor. Acil ameliyat edilmesi gereken hastalara maalesef ileri tarihe randevu veriliyor. Her alanda olduğu gibi sağlık alanında da ciddi sorunlarla karşı karşıyayız. İşler planlı, programlı bir şekilde yapılmıyor. Biz DEVA Partisi olarak iktidara geldiğimizde ülkemizi her alanda daha iyi yerlere getirmek için planlı, programlı bir şekilde çalışacağız. Doktor olmak kolay mı? Bir insan doktor olmak için yıllarca çalışıp çabalıyor. Gecesini gündüzüne katarak doktor olan vatandaşlarımıza hak ettiği değer verilmiyor. Giderlerse gitsinler denilerek aşağılanıyor. Doktorlar bu ülkenin sağlık alanındaki insan kaynağıdır. Doktorların sorunlarını, sıkıntılarını, problemlerini oturup konuşsunlar. Giderlerse gitsinler demek doğru bir yaklaşım değil. Bir doktor yetiştirmek kolay mı? Doktorların sorunları acilen çözülmeli. Hepimizin doktorlara gereken önemi vermesi gerekir. Çünkü en ufak baş ağrımızda dermanı doktorlarda arıyoruz. Doktorlara karşı her zaman saygılı olmalıyız. Vatandaşlarımızın birçoğu Sosyal Güvenlik Kurumu'na tabi olmalarına rağmen, prim ödemelerine rağmen sağlık hizmetlerine ve ilaçlara ücret karşılığında erişebiliyor. Bu yanlıştır. SGK'ya prim ödeyen her vatandaşımız sağlık imkanlarından tamamen ücretsiz faydalanmalı. DEVA Partisi iktidarında bu sorunları çözmek için çalışacağız" ifadelerini kullandı.

VAN BÖLGE GAZETESİ: HACI YILMAZ