Memlekette israf için sürekli telkinlerde bulunulup reklamlar yapılıyor, ancak ne var ki ben bu konularda kimsenin samimi olduğunu düşünmüyorum.
Sadece Van’da yapılan israfın boyutunu düşününce, tablo da olduğu gibi ortaya çıkıyor. Bazı israflar var ki akıl alır gibi değil, hiç bir gideri yokmuş gibi sanki bir kalemle çizilmiş ve biri silgiyi eline alıp üstünden geçince silinip bitiyor gibi gelebilir, ama olay hiç de öyle basit değil. Dünyanın paraları harcanarak binalar dikiliyor...
Malzeme, hafriyat, proje, işçi giderleri milyon dolarlık bir yatırım yapılıyor, sonra başka bir kurum geliyor, binaların muhitinin güvenlik gerekçesi, binanın yeni gelen kurumun iş ve işleyiş açısından uygun olmaması gibi gerekçelerle kullanılmayacak durumda olduğu yönünde görüş bildiriyor ve mevcut binanın yıkılıp yerine daha farklı bir sistemle yapılmasına karar veriliyor.
Peki, sormazlar mı, bu binalar yapılacağı zaman fizibilite raporu, muhit güvenliği çalışmaları neden yapılmamış diye? Sizde hiç mi vicdan, merhamet yok! Devletin kasasından milyonlarca para havaya savrulacak, tüyü bitmemiş yetimin hakkı yenilecek, yazık günah değil mi diye?
Van Valiliği, siyasi parti temsilcileri, STK’lar ortak bir karar alıp bir komisyon kurularak hali hazırda merkez ve Van genelinde atıl durumda olan, az önce yazımın başlangıcında da belirttiğim gibi öncesi, sonrası planlanmadan ülke ekonomisine büyük zarar veren bu tür yapıları tespit ederek “ Yanlışın neresinden dönülürse kardır misali; zararı milyon dolarlık kara çevirebilme imkanı sağlayabilirler.”
Hatta bununla ilgili sizlere iki örnek verebilirim. Birincisi Süphan Mahallesi üst kısmında, Memur-Sen TOKİ yanı, Van Eğitim Araştırma Hastanesi arkasında bulunan beş adet muazzam kaliteli malzemelerle yapılmış binalar. Başta adalet mensupları için yapıldığı söylendi, daha sonra farklı bir kuruma devredildiği iddia edildi, ancak sonuç hırsızların, talancıların kapı, pencere hatta tüm malzemelerini çaldığı binalardan bahsediyorum.
Ve İkincisi ise, İskele Caddesi üzerinde bulunan Karayolları 11. Bölge Müdürlüğü tarafından personelleri için milyon dolarlar harcanarak yapılan lojmanlar. Daha geçen gün hırsızların talan edip kalorifer peteklerine kadar sökülüp çaldığı binalar. Ama çalınan sadece petekler değil, bence yarınların yatırımları ve çocuklarımızın geleceğidir.
Yani demem o ki, bu talana bir dur demek lazım! Halk geçim derdinde, bir tarafta Hükümet ve işçi sendikaları arasında asgari ücret pazarlığı yapılıyor.
İşte en önemlisi de; bir taraftan işçiler maaşlarına 10 TL, 20 TL zamla kıt kanaat geçinmeye çalışırken bir taraftan milyon dolarlık yatırımlar çöp durumunda bırakılıyor. Hem İşçilere hem devlete hem de geleceğimize yazık, Yetkililerimizin buna güzel bir çözüm bulması ümidiyle, GELECEĞİ ÇÖPE ATMAYALIM!