Van olarak bir futbol sezonunu daha hedefe varmadan geride bıraktık. Koskoca bir sezonun ardından bize ne kaldı? Yine koskoca bir hiç. Ne şampiyon olduk, nede Play Offa kalabildik. Şans defalarca kapımızı çalmasına rağmen değerlendirmesini bilemedik. İçinde bulunduğumuz grubun favori takımıyken, sezonu böyle kapatmamız kentin ve taraftarların umudunu kırmaktan başka bir şeye yaramadı. 34 Haftalık maç maratonunun ardından 49 puan toplayan ekibimizin 53 puan kaybı yaşaması, takımda istikrarsızlığın, disiplinsizliğin ve yanlış adımların göstergesi olarak görüldü. Tabiki insan üzülüyor. Çünkü Van olarak daha üst ligleri hak ediyoruz. Şehir olarak taraftar olarak ve futbol potansiyeli olarak TFF 3. Ligde, TFF 2. Ligde, Bank Asya 1. Ligde ve hatta hatta Süper Ligde bile yer alan birçok takımdan, taraftar ve futbol potansiyeli olarak, daha iyi bir konumdayız. Buna rağmen bir türlü dikkatli adımlar atamıyor ve istikrarı yakalayamıyor ve üst liglere çıkamıyoruz. Hal böyle olunca da her sezon verilen emek harcanan para boşa gidiyor. Ekibimiz sezona başlarken hedefini Şampiyonluk olarak belirlemişti. Sezonun ilk maçından itibaren tribünler full doluyor, mükemmel bir taraftar desteği takıma veriliyordu. Herkes Şampiyonluğa kilitlenmişti. Ama lig ilerledikçe, takımımız geriledik. Bir tutarsızlık başladı ve takım yavaş yavaş hedefinden uzaklaştı. Sezonun ilk maçında onbinlere oynayan takım, sezonun son maçında ise sadece 30-40 taraftara oynadı. Sezonun ilk maçından itibaren inleyen stadın, sezonun son maçında sessizliğe bürünmesi, bu kent insanının başarısızlığa olan tepkisini göstermiştir. Bu kent insanı artık takımını üst liglerde
Görmek istiyor. Bunun adımları atılmalıdır. Her sezon lige iyi başlıyor kötü bitiriyorsak, bunun tedbirlerinin alınması çokta zor değil. Son 8 yıldır TFF 3. Ligde bir yukarı bir aşağı gidip geliyoruz. Van olarak, taraftar olarak bunu hak etmiyoruz. Biz diyoruz ki yeter artık. Bu takım layık olduğu yerde değil, layık olduğu yere gelmelidir. Geçmiş için ne desek boş. Gelecek içinde ne desek dinleyen olmuyor. Ben bilirim ben yaparım mantığıyla yola çıkmakla değil. Biz biliriz biz yaparız mantığı ve birlikteliğiyle yola çıkmakla başarı gelir. Önce böyle bir yönetim anlayışının olması şart. Yönetime seçilen herkesin her daim takımın yanında olması, kendi içinde birlikteliği sağlaması, her yöneticinin sadece kendi görev alanına hakim olması lazım. Bunun yanında sadece tüketen değil, üretin bir yönetim anlayışı şart. Kendi sahanda maç oynuyorsun. Tribünler full dolu, yönetimden sadece bir iki kişi maça geliyorsa, bu yönetimden başarı beklemek yanlıştır. Madem yönetici olmuşsun her maça gelmen ve görevini yapman lazım değil mi? Önce tutarlı ve birlikte hareket edebilen bir yönetim, sonrada başarı için önce takım etrafında birlikteliği sağlamak ve diğer adımları atmak en güzelidir. Şimdi önümüzde yeni bir sezon var. Zaman çok mu tabiki çok. Bu takımın hedefine ulaşması başarıyı yakalaması, bu kent insanının bir üst ligle tanışması için, adımların şimdiden atılması lazım. Çünkü her sezon takım kadrosunda sıkıntılar yaşanıyor. Bulamadık. Geç kaldık. Cümleleri ortada dolaşmaya başlıyor. Bunlara meydan vermemek için, şimdiden harekete geçmek gereklidir. İnanın takımımızın bir üst lige çıkması zor değil. Yeter ki bir olalım, birlikte hareket edelim ve dikkatli tutarlı adımlar atalım. Gerisi kendiliğinden gelir.