Büyük seçimlere doğru: Van TSO…

Van, civar illerin bölgesel çekim merkezi konumundaki bir kent olmasına karşın, bunu sosyo-ekonomik kalkınmasına ve kentsel gelişmesine tam olarak yansıtamamış..

21. Yüzyıla girerken gelişmeyi, kalkınmayı, refahı hak eden bir ilin tablosu bu olmamalı ve tablo mutlaka değişmelidir. Bu nedenle Van TSO başkanı seçimleri hem oldukça kaliteli hem seçilecek başkan daha da ötesi omurgalı olmalıdır…

Bunun için de kalkınmanın önündeki engellerin aşılması, yeni çözümlerin ve politikaların üretilmesi, bu politikaları kararlılıkla uygulayacak, yürütecek yerel, kentsel, ekonomik, sosyal ve siyasal dinamiklerin çıkarılması zorunlu görülmektedir. İşte bu dinamiklerden biride Van Sanayi Odası'dır. Bu Oda, yıllardan beri kentin makûs talihi değişmemekte ısrar etmektedir. Sermayenin sıçrama tahtası, gayri resmi ekonominin başını alıp gittiği ve kentin bir türlü üretim sürecine sokulamamasında ekonomi liginde güdük bir kent kalması kimlerin suçudur acaba? Bunu sorguladığımızda suçlu bu kenti yönetenler ve onları seçenlerdedir. Sosyolojik olarak bir kent tahlilinde bulanacak olursak tarihten beri kentleri büyük yapan ya stratejik konumlarıdır ya da üretim ve ticaretteki performanslarıdır. Ülkemizde Antalya dediğimizde turizm kenti akla gelir İstanbul denince finans, kültür ve sanayi kenti, Denizli dediğimizde tekstil kenti, Konya dediğinizde yan sanayi üretim kenti, vs.

Oysa kendi kentimize baktığımızda ekonomik olarak kimliğini bulamamıştır. Peki, kentimizde ekonomik kimliği yaratacak hiç mi çıkış noktası yok? Elbette ki var tarıma dayalı sanayi ürünlerin ihraç edileceği bir üs olma özelliği var ya da turizm Kenti olma potansiyeli... Ama gelin görün ki bu kente ekonomik kimliği kazandıracak olan ekonomi yönetimi aktörleri birilerinin emir eri ya da bireysel menfaatleri devreye girdiğinde kent ekonomik anlamda kimliğini bulamayarak Türkiye şehirler liginde son sıralarda bulunuyor…

Şehrimiz yeni bir sürece daha giriyor.

Van TSO seçimleri yakında yapılacak..

 Adaylar esnafın, tüccarın, sanayicinin sorumluluğunu, daha doğrusu ticarette vekâletini almak için söylem ve eylemleri ile bizleri şaşırtmayan tavırlarıyla, yeni bir seçime yelken açıyor. Yazıya başlarken bize "hayırlı olsun" demek düşer.

Daha doğrusu ve en önemlisi kazananın Van olması arzumuzu ifade etmek düşer.

 Umarım adaylar da aynı düşünceleri taşır, ihtirasları ile hareket etmezler. Çünkü Van hep kaybetti. Sebebi ise, liyakatsiz ve art niyetli insanların böylesi önemli yerlere getirilmesi. Van, İçeride ve dışarıda kendisini rezil etmeden, geçmişin acılarını çekmeden, kavga etmeden, liyakati esas alan bir süreç başlatmalı, bunun için sorumluluk sahibi herkese görev düşüyor.

Her ne kadar STK seçimleri ile genel ve yerel seçimler birbirinden ayrı olsa da; önümüzdeki bütün seçimler, şehrimizin yeniden dirilişi, uyanışı ve kendisini geliştirmesi için önemli bir fırsat sunuyor bizlere. Koltuğun verdiği sarhoşlukla geçmişi ve geldiği yeri unutan başkan ve yöneticileri oy kullanacaklar iyi bilmeli…

Çünkü çok acı çeken, hakkı yenilen Van esnafı, tüccarı, sanayicisi, müteahhidi, bu seçime dikkat etmeli. Çünkü onların hakkını araması gereken yerlerden birisi Van TSO ve yönetenlerdir.

Bu seçimler dolayısıyla sanayici ve tüccar esnafa seslenmek ve Van'ın kaderi ve karakteri üzerinde etkili olacak bu süreci doğru okumalarını istiyorum.

Sayın seçmenler!

İktidarlar ve idareciler tarafından susturulamayacak birini seçmelisiniz; eline tutuşturulan kâğıt parçaları ile ya da talimatlar ile basın açıklaması yaptırılan insanları değil! Çünkü bu tip insanlar kapalı kapılar ardında özel şirketlerine ihale alarak susmayı, güçlüden yana olmayı, tüccarın, esnafın, sanayicinin ölmesini,  sürünmesini ve kendilerine muhtaç olmasını isteyen tipler olarak çok zarar verdiler sizlere. Bunun için Van'ı ve halkı değil de hep kendilerini düşünen insanlardan uzak durun, yoksa yine yanmaya devam edersiniz.

Az bir süre var oda seçimlerine. Adaylar, bütün kozlarını oynamaya çalışıyor.  Kimse "benim yoğurdum ekşidir" demeyecek, ama Van TSO üyeleri yeni ve önemli bir sürecin başlayacağını unutmamalıdırlar.

Odalardaki seçimlerin sonuçları genel anlamda ticaret hayatımıza değişik damgalar vururken tam da cumhurbaşkanlığı seçimlerine bir yıl gibi zaman kala yapılacak olması, önemini bir kat daha arttırmaktadır.

Her birini çok iyi tanıdığınız, sosyal ve ticari durumlarını, genel özelliklerini, aile-aşiret yapılarını, dostluk ve iş ilişkilerini, kimi zaman değişse de siyasi görüşlerini, duruşlarını bildiğiniz birbirinden değerli ticaret erbabının açıklamalarıyla, oda seçimlerine ne kadar önceden hazırlandıklarını da görmekteyiz.

 Adaylara baktığımızda; insanlık ve kişiliklerine saygı duyuyorum. Liyakatleri, Oda'yı yürütüp yürütemeyecekleri, her haliyle yeniden sözde inşa edilmek istenen Van için yeterlilikleri var mı, yok mu, bunun kararını da üyeleri verecek tabii ki.

Adaylar hakkında söyleyecek sözler, kafalarda oluşturulmuş bir profil mutlaka vardır. Kimi olumlu, kimi olumsuz kanaatler belirtecek lakin düşünülmesi gereken, dikkat edilecek en önemli unsur; başkan adaylarının esnafın, tüccarın yararına çözümler sunabilmesi, verdikleri sözlerin inandırıcılığı, yaptırılabilir olması ve olumlu sonuçlarıdır.

Çünkü bu aynı zamanda ilimizde ticaretin bir numarasını, protokolde çok önemli bir yer sahibini ve etkileyeceği kesimler ilerideki genel seçimlere etkisi bakımından direkt büyük güç olması dolayısıyla ilgimizi ve dikkatimizi vermemiz gerektiğini ortaya koymaktadır.

Ülkemizin her yerinde olduğu gibi ilimizde de tüccarımızın, esnafımızın, sanayicimizin temsil edildikleri Odalar ve Borsalar arasında Van Ticaret ve Sanayi Odası'nda birlik ve dayanışmanın olması, ticaret ve sanayinin bireysel değil genel menfaatlere uygun olması ve bunun en üst mertebede gelişmesinin sağlanması, binleri bulan üyelerinin mesleki faaliyetlerinin kolaylaştırılması, ülke ekonomisine damgasını vuran uluslararası işadamından, bizim köşe bakkalımıza kadar üyelerin birbirleriyle ve halkla olan alakalarında dürüstlüğü ve gerekli güveni hâkim kılmak üzere olması, gerekli meslek disiplinini ve ahlakı korumak için en iyi çalışmayı sergileyecek bir başkana ihtiyacımız var.

Odalar her ne kadar kimi siyasi partilerin arka bahçesi olarak işlev görse de, değişen konjonktürde çağın gerisinde kalmadan değişime uğramak zorunda kalmış ve yeni sistemlerle tanışmıştır. Sıçrama tahtası gibi görülen veya zenginleşmede yönetimine geldikten sonra bütün hayat standartlarını değiştiren 'imtiyazlı kişi imkânı' verdiği için kalkınmada öncelik verilen bir yer olmasından dolayı hayli önemsenmektedir.

Bu seçimin başkan adayı; vizyon ve misyon sahibi, özgüveni yüksek, saygın, sorgulayıcı ve yüksek sabırlı, her şeyde en önde olan değil, gerektiğinde arka planda da durabilen, araştırmaları ile birikimli, konusuna vakıf, kendine has prensipleri olan, her türlü zorluklara göğüs gerebilen, bireysel menfaatlerini ahlak kurallarının gerisinde tutabilen, 'ben' değil 'biz' ilkesi ve motivasyonu ile hareket eden, aldığı kararları beraber olduğu grubu ile alan, dar çerçevede düşünen değil değişime an be an açık olan, planlayıcı, organizatör, yönetsel güce sahip, geleceği görebilen, öngörüleri ile üyelerine yol açan, birçok şeyi teşvik edici olurken temsilcisi olduğu her alan için motive edici hava estiren, teknolojiyi iyi kullanan, iletişim yeteneğini geliştirmiş, açık-tutarlı davranış ve söze sahip, her türlü gelişmeyi ve trendi, örgütü için analiz etme yeteneği olan, en önemlisi ahlakı ve ticari itibari ile üyelerine örnek teşkil edecek biri olmalıdır.

Adı üstünde bir sivil toplum örgütü ve bunun da sivil bir başkanı olmalı.

Siyasilerin ve üst düzey yöneticilerin kuklası olmayacak, onların güdümüne girmeyecek biri olmalıdır. Aranan Van TSO başkanı öyle biri olmalı ki, Oda'yı kendi çıkarı için kullanmayacak, ihaleyi-müteahhitleri satarak kendi şirketine ihale almayacak, kurumlara ve siyasilere elindeki gücü şantaj aracına dönüştürmeyecek ve hiçbir siyasi partinin uşaklığını yapmayacak, Oda'yı başta siyaset olmak üzere ikbali için merdiven olarak kullanmayacak, alttan, gizli planların hesabını yapmayacak, bütün partilere aynı mesafede duracak, aldığı kararları sadece güçlü iş adamları için değil, 12 bini aşkın üyesini düşünerek karar alacak biri olmalıdır. En önemlisi liyakati, kabiliyeti iyi olan, yaptıkları ile alay konusu olmayan, ilinin yüzünü kara etmeyen, genel kültürü iyi ve duruşu olan, ortamına göre renk değiştirmeyen, bukalemun olmayan idealist biri Van TSO başkanı olmalı.