Ülkemizde uzun yıllardan beri Ekim ayının ilk haftası Camiler ve Din Görevlileri haftası olarak kutlanmaktadır.
Biz, din görevlileri tabiri yerine din gönüllüleri tabirini kullandık. Zira inanıyoruz ki, dini inanca sahip herkes aynı zamanda dininin de görevlisi de olmak durumundadır. Onun için imamlık bir gönül işidir ve çok fedakârlık gerektiriyor. Bu yüzden imamlarımıza din gönüllüsü demek daha yerinde bir tabirdir.
Belli gün ve hafta kutlamalarından amaç, bu konu ile ilgili problemleri, çözüm yollarını gündeme getirmek, başarılı çalışmaları ödüllendirmek gibi motive edici çalışmaları yoğunlaştırmak olmalıdır.
Camiler, mekândan münezzeh olan Yüce Allah'a, topluca ibadet etme yerleri olması sebebiyle yeryüzündeki evleri olarak kabul edilmektedir. Camiler, aynı zamanda Allah'a topluca ibadet edilen yer olmanın yanında sevgi, kardeşlik, birlik ve beraberliğin tesis edildiği, pekiştirildiği yerlerdir.
Camiler aynı zamanda eşitliğin de tesis edildiği yerlerdir. Çünkü camilerde makamlı-makamsız, paralı-parasız, ağa-paşa hangi milliyete mensup olursa olsun herkes aynı safta, aynı hizada, aynı gayelerle, Allah'ın rızasını almak için dururlar. Onun için camiler huzur ve mutluluk, kardeşlik ve eşitlik mekanlarıdırlar. Camiler, ibadet etme yerleri olmanın yanında aynı zamanda birer ilim ve irfan yerleridirler. Bu fonksiyonlarıyla camileri değerlendirmek ve bu şekliyle camileri yaşatmağa çalışmak gerekmektedir.
Cami hizmetleri yürüten din gönüllüleri, yani imamlarımız da Sevgili Peygamberimiz (sav)'in birer varisi olarak, ağır bir sorumluluğu taşımaktadırlar. İmamlarda mesai mefhumu yoktur. Günün 24 saati ve haftanın yedi günü, bayramda da tatilde de fedakârca hizmet etmektedirler. Diğer kurum çalışanları günün belli saatlerinde çalışırken, imamlar uzun yaz günlerinde gece saat ikide camilerini açmakta, yine gece saat 23:00'de camiden çıkmaktadırlar. Bu da büyük bir fedakarlıktır. Cami hizmetleri dışında, toplumla çok iç içe olan imamlar, birçok sosyal aktivitelerde de hizmetler ifa etmektedirler. Toplumumuzun birleştirici gücü olan imamlarımız bunca fedakarlıklarına karşılık çoğu zaman hak ettikleri ekonomik ve sosyal değeri de görememektedirler. Bayramlarda diğer kamu görevlileri dokuz gün tatil yaparken imamlarımız görevlerinin başında bulunurlar. Diğer kamu görevlileri saat 08:00 ile 17:00 arasında mesai yaparken, fedakâr imamlarımızda mesai mefhumu olmaz. Gece yarısı da olsa bir görev olduğu zaman hemen koşar gider.
Bütün dünyayı etkileyen bu pandemi döneminde de en çok fedakârca çalışan birimlerden biri de din gönüllüleri olmuştur ve olmaya devam etmektedirler. Sokağa çıkma yasağının olduğu zamanlarda da imamlarımız beş vakit camilerinde, vefa destek guruplarında görevlerinin başındaydılar. Bazı kesimler bu hizmetleri görmezden gelseler bile, o sıkıntılı süreçlerde camilerimizin açık olması, ezan ve salalar halkımıza büyük bir moral ve motivasyon kaynağı olmuştur. Kim ne derse desin yaşadığımız durumlar göz önünde bulundurulduğu zaman, imamlarımızın varlığı camilerimizin etrafındaki halk için büyük bir huzur vesilesidir.
Din hizmeti büyük büyük ölçüde camilerde yürütülmektedir. Dolayısıyla Diyanet İşleri Başkanlığının en fedakâr ve cefakâr çalışanları imamlardır. İmamlar, camilerinde hem imam hem vaiz hem müftü hem de hizmetlidirler. Diyanetin diğer çalışanları daha çok idari işlemleri gören birer büro çalışanı konumundadır.
Van’daki imamlarımızın en büyük sıkıntısı lojman yokluğudur. Görevin mahiyeti gereği imamlarımız camilerine yakın bir yerde ikamet etmek durumundadırlar. Özellikle sabah ve yatsı vakitlerinde karda, kışta ulaşım büyük bir sıkıntıdır. Daha verimli, daha sağlıklı bir hizmet için bu sorunun çözülmesi gerekir. Batı illerinde bu sorun büyük ölçüde çözülmüştür. Cemaat camisini yaptığı zaman, caminin yanında imam evini de hemen yapmakta, sonra müftülükten imam talebinde bulunmaktadır. Lojmanı olmayan camilere imam ataması yapılmamaktadır. Zaten olması gereken de budur. Temenni edelim Van'ımızda da cami lojmanı sıkıntısı giderilsin, hizmetler daha da yükselsin. Sorumluluk mevkiinde olanlara bu konuda büyük iş düşmektedir.
Bütün sıkıntılara rağmen tüm din gönüllülerinin, camiler ve din görevlileri haftasını tebrik eder, kendilerine, ailelerine sağlık ve afiyet vermesini Yüce Allah'tan niyaz ederim.