Yüksek dağların yamaçlarından geçen Van-Bahçesaray karayolu üzerinde meydana gelen ve 42 kişinin hayatını kaybettiği çığ faciasının üzerinden bir yıl geçti. Bahçesaray ilçesine bağlı Karapet mevkisinde meydana gelen ilk çığ felaketinden yaralı olarak kurtulan kahraman iş makinesi operatörü Bahattin Karagülle, üzerinden bir yıl geçmesine rağmen faciayı unutamıyor. 2007 yılından bu yana bölgede operatörlük yapan Karagülle, 4 Şubat tarihinde Bahçesaray karayolunu kardan temizlemek için bölgeye gitti. Yol açma faaliyeti sırasında büyük bir çığın meydana gelmesi sonucu yaklaşık 20 tonluk iş makinesiyle uçuruma yuvarlanan Karagülle, sıkıştığı yerden saatlerce kurtulmayı bekledi. Tam umudunu yitirmişken camdan içeriye giren ışık sayesinde kendi imkanlarıyla kurtularak durumu bildirmişti.
7 canın kurtulmasını sağladı
O gün eline aldığı çekiçle camı kırarak kurtulan Karagülle, yaralı halde en yakın köye bir kilometre yürüdü. Faciada Bahçesaray'a gidecek olan bir köy minibüsünün de çığ altında kaldığı ihbarını veren Karagülle, ihbarla 7 canın kurtulmasını sağladı.
“Şiddetli fırtına var ilerlememiz imkansız”
Operatör Karagülle, facianın meydana geldiği ilk günde 5 dakika arayla iki kez çığın düştüğünü anlattı. İlk çığda şube şefi ve diğer ekip arkadaşlarının da yanında olduğunu ve ilk çığdan kurtulduğunu söyleyen Karagülle, ekip arkadaşlarının başka iş makinesini almak için oradan ayrıldığını, kendisinin de düşerek yolu kapatan ilk çığın ardından minibüsün geçişi için yolu açmaya çalıştığını dile getirdi. O sırada minibüs şoförünün lastiklere zincir bağladığını belirten Karagülle, “Minibüs şoförüne, fırtına ve tipinin şiddetli olduğunu ve ilerlemelerinin imkansız olduğunu, beni dinlerseniz dönelim dedim. Yoğun fırtına ve tipi vardı ben de makineye koştum. Makineye bindiğim ve kapıyı kapattığım esnada ikinci çığ da meydana geldi” dedi.
“O ışık sayesinde kurtuldum”
İkinci çığın düştüğü anda iş makinesinin devrildiğini ve kendisinin de bayıldığını dile getiren Karagülle, “Kendime geldiğimde makinenin içindeydim. Başım ve sol kolum karın dışındaydı. Makinenin içi ise kar dolmuştu. Kafamı oynattım solumda küçücük bir cam vardı. O camda küçük bir ışık görünüyordu. O ışık sayesinde kurtuldum. Bulduğum çekiçle camı kırdım. Çekicin sapıyla karı delip dışarı çıktığımda fırtına ve tipi yoğunluğunu artırmıştı. Yola çıktım minibüsü aradım ama bir türlü bulamadım. Yolda yürüyerek köye doğru ilerlemeye çalıştım” diye konuştu.
Fırtınalı havada yaralı halde yolda yürürken yine Bahçesaray’a gitmek için lastiklerine zincir takılan başka bir minibüse denk geldiğini anlatan Karagülle, “Minibüse ulaşarak yolculara olayı anlattım. İletişime geçebileceğim bir noktaya götürdüler ve her tarafa haber verdik. Daha sonra beni bölgeye gelen ambulansla hastaneye yetiştirmeye çalıştılar” şeklinde konuştu.
“Şehit olan Fatih Astsubay’ı unutamıyorum”
Çığ faciasında yaşadıklarını unutamayacağını ve şimdilerde de kabuslar gördüğünü, özellikle de Şehit Jandarma Astsubay Fatih Karagöz’ü her zaman anımsadığını ifade eden Karagülle, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kâbusları hala gözlerimin önünde. Orada çok sevdiğim insanları kaybettim, unutmak mümkün değil. Özellikle şehit olan Fatih Astsubay vardı. Fatih Astsubay çok mükemmel bir insandı. Asla unutulmayacak biriydi, mekanı cennet olsun. Çığ faciasında hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum.”