Sen…
Evet, evet sen…
Sadece kendine ait bir sorumluluğun olduğunu mu düşünüyorsun? Eğer böyle düşünüyorsan sana da yazıklar olsun kardeşim… Daha ne kadar sessiz kalacaksın, ne kadar görmezden geleceksin? Ya da ucu sana dokunmadığından mıdır bu sessizliğin…
"Kimden mi bahsediyorum?"
ANNENDEN, KIZKARDEŞİNDEN,TEYZENDEN,HALANDAN VE TÜM KADINLARDAN…
Kadın bir bütünün ayrılmaz parçasıdır. Hatta kadın ümmetin yarısıdır. İslam'da kadın temel eğitimi veren ilk öğretmendir. Bundan dolayı ümmetin geleceği hususunda kadın çok önemli bir etkendir. Her konuda olduğu gibi kadın konusunda da İslam'ın ortaya koyduğu temel ilkeler doğrultusunda en mükemmeli yakalama yönünde adım atılmalıdır. Kadın haklarını ihlal yerine daha da geliştirip ileri götürmek bizi Cahiliye döneminden uzaklaştıracaktır.
Bir kadın neden şiddete, sevgisizliğe, merhametsizliğe maruz kalır ki?
Bir araştırmaya göre kadına şiddet uygulayanlar "yemeği tuzlu yapmak, telefonu geç açmak, erkek çocuk doğuramamak, izinsiz evden çıkmak, ağlayan bebeği susturamama" bahanelerini öne sürüyor.
Şiddetin bahanesi olmaz, ama Türkiye'de oluyor ne yazık ki. Erkekler kadınların yemeği tuzlu yapmasını, pencerenin perdesini açmasını, dışarıya izinsiz çıkmasını, şişman olmasını, telefonu geç açmasını, ağlayan çocuğu susturamamasını, erkek çocuk doğurmamasını, kısa elbiseler giymesini, bahane ederek şiddet uyguluyor. Her zaman bir bahane buluyorlar.
Peki, soruyorum size? Bu bahaneleri öne sürerken siz neden, Sevgiyi hak eden sizin kahrınızı çeken, sizin sorumluğunuzu üstlenen bir kadının sorumluluğunu üstlenmek neden bu kadar zor geliyor size?
Kusura bakmayın da buradan bakılınca çok iğrenç görünüyorsunuz...
Biz insanız. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, haklıdan yana, haksıza karşı olmak daha anlamlı değil mi?
Mesela. Haksız babamız da olsa, mazlum düşmanımız da olsa. Kadın-erkek, kim kime zulmediyor ne fark eder, istatistikler sadece konjonktürel önceliği belirler o kadar. Gelin kaynanaya, kaynana geline az mı zulmediyor…
"Şiddet" yerine "zulüm "den "adalet "ten, "merhamet "ten söz etsek mesela Merhametsizlik, zulüm, vicdan bizi etkilemiyor artık. Kime ne olmuş umurumuz da değil, sadece kendi hayatımızın eğlencesine kaptırmış gidiyoruz kendimizi. Yahu bir dön bak şu hayata "ÖLÜM VAR ÖLÜM…
Düşmek var ele muhtaç olmak var Ama bizler ne yapıyoruz sevgiden merhametten ilgiden yoksun yaşamaya devam ediyoruz.
Ne olursa olsun, bu yazıyı okuduktan sonra, şöyle dönüp bir hayata bakın ve ‘ben bu hayatın neresine kendimi kaptırmış da gidiyorum’ diye düşünün…
VESSELAM…