Depremde yaralar sarılıyor

Değerli okurlar, merkez üssü Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan 7.7 ve 7.6 şiddetindeki iki büyük deprem büyük bir yasa yol açtı. Ülkemizdeki 10 şehirde yıkımlar oldu. Birçok ocağa ateş düştü.

Günlerdir televizyon ekranlarından ve bazen sosyal medyadan deprem görüntülerini, arama kurtarma çalışmalarını takip ediyoruz. Zaman zaman üzücü, zaman zaman ise sevindirici haberlerle duygu karmaşası yaşıyoruz.

Son yüzyıla bakıldığında Erzincan Depremi'nden sonraki en büyük depremin bu deprem olduğu söyleniyor. Ama yıkıcılığını göz önüne aldığımızda ve iki büyük depremin 9 saat arayla art arda gelmesini de hesaba katarsak gerçekten de bu depremin vahameti ortada.

Değerli okurlar ülkemizin deprem açısından dünyada beşinci tehlikeli ülke olduğunu bizzat uzmanlar söylüyor. Altınbaş Üniversitesi Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Sepenta Naimi, Türkiye'nin, deprem konusunda dünyanın 5. tehlikeli ülkesi olduğuna dikkat çekti. Depremin doğa olayı olduğu, onunla inatlaşmamak gerektiği hatırlatılıyor.

Öyleyse artık herkesin üzerine düşeni yapması gerekiyor. Önlemlerimizi almamız lazım.

Kahramanmaraş merkezli depremlerde son verilere göre 32 bin dolayında insan hayatını kaybetti. 80 binden fazla yaralı olduğu belirtiliyor.

İki büyük depremin ardından 2 bin beş yüze yakın artçı deprem olduğu ifade ediliyor.

Ülkede adeta deprem seferberliği olmuş durumda. 250 bine yakın personelin deprem bölgesinde olduğu, yine 12 binden fazla araç ve iş makinasının da deprem bölgesinde çalışmalarda kullanıldığı belirtiliyor.

Bazı kaynaklara göre 150 bin, bazı kaynaklara göre 200 bin kişinin deprem bölgesinden tahliye edildiği ifade ediliyor.

Depremden 198 saat sonra bile insanların canlı olarak kurtarılması gerçekten de birçok kişiyi sevince boğdu. Bir canın kurtarılması, o kişiyi tanıyan tanımayan herkesi mutlu ediyor.

Dünyanın birçok ülkesinden arama kurtarma ekipleri ve ülkemizin her tarafından ekipler bir can kurtarmak için büyük çaba gösterdi. Ülkemizdeki asker-polis, itfaiye, AFAD ekipleri, Kızılay, maden işçileri, gönüllü kuruluşlar, gönüllü bireyler herkes işin bir ucundan tutarak çalışıyor.

Hava ve deniz araçları görev alıyor. Seyyar ve mobil mutfaklar, ikram araçları, fırınlar, banyo-çamaşır üniteleri deprem bölgelerine gidiyor. Vatandaşlar ve kurum-kuruluşlar ayrı ayrı ne ihtiyaç varsa belirleyerek söz konusu bölgelere ulaştırıyor.

Deprem bölgesinde yağma olaylarına karşı, hırsızlık olaylarına karşı da önlemler alınıyor. Bu kapsamda birçok kişi gözaltına alınıp tutuklandı.

Yine depremde yıkılan binaların müteahhitleri ile ilgili çok sayıda gözaltı ve tutuklamalar da gerçekleşiyor. Bazı müteahhitler yurt dışına kaçmak üzereyken yakalandı.

Önümüzdeki süreçte enkazlar kaldırılacak. Kısa süre zarfında da depremzedeler için kalıcı konutlar yapılacak.

Rabbim ülkemizi bu tür afetlerden korusun diyor, depremde hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz.