EĞİTİMLİ EĞİTİMSİZLER

   Ne garip değil mi?

   Her birimiz eğitimli birer eğitimsiz olmuşuz. Her şeyi bilir olmuşuz, aslında hiçbir şeyi bilmezken.

   Okumak için okur, yazmak için yazar olmak gibi bir şey değil mi bu?

   Oysa ki anlamak için okumalı anlaşılmak içinde yazmalıydık, bizler bunu bilemedik. Ne mutlu bilenlerimize ve ne mutlu bildiklerini aktarabilenlere…

   Sahi neydi bilgi alışverişi, neden yapmıyoruz?

   Neden bir arkadaşımızla oturup ondan bilmediğimiz ama bilmemiz gereken şeyler hakkında konuşmuyoruz?

   Bunun kime, ne zararı olabilir ki?

   Yoksa yeni kavramlar öğrenip kendimizi geliştirmemiz mi zararlı oluyor?

   Bunun böyle olmadığını hepimiz biliyoruz ama bir türlü yıkamıyoruz kibirden duvarlarımızı.

   Artık devran döndü dediğimiz bir yüzyıldayız. Her 10 kişiden 6’sı Üniversite mezunu. Evet; okuduğunu anlamayan, anlayıp ta yorumlayamayan binlerce üniversite mezunu! Anlamaya ve anlaşılmaya karşı gelen bu isteksizliğin ve bu gayretsizliğin nedenini anlamış değilim. “Sen çok mu iyi anlıyorsun” diyenleriniz olmuştur elbette. Estağfurullah ben sadece gayret edenlerdenim. Anlamayı ve anlaşılmayı reddeden öğrencilere neden başarısız oluyoruz? Diye sorarsak %70 oranında isteksizlik ve çabalamamak cevabını almış oluruz. Ve acı tarafta cevabını bildiğimiz soruyu uygulamamak.  Çabasız bir eğitim hayatı sulanmamış ve çapalanmamış bir bostana benzer. Her konuda başarılı olmak zor, ama inanın bana hiçbir konuda başarılı olamamak daha da zor. Çünkü her insanın başaracağı bir alan vardır. Ya keşfetmemiştir, ya da keşfedilmeyi beklemektedir. Hadi o zaman kendimizi tanıma vakti, kısacası kendimizi anlama vakti. Belki bu sayede anlaşıla da biliriz. Yıllarca okullarda verilen bilgileri belki bir müzik dinlerken uygulamaya başlayacak ve artık birer eğitimli olacaktık kim bilir?

   Anlayışlarla sürmesini dilediğim, eğitimli insanlarla birleşmesini istediğim güzel yollarınızın olması ümidiyle…