El İnsaaffff!.... Hatta Kurrederrrr!....

Bu yazıyı yazmayacaktım ama her şeyin para ile olmadığını ve olamayacağını emeğe ve insana saygıyı öğrensinler diye yazıyorum..

Haddimi ve saygı mı iyi bilirim..

Hiç böbürlenmem ve hiçbir şey beni şımartamaz dostlar…!

Birde hiç kimseyle kişiselleşerek yazı yazmam…

Kavgam sadece hak için ve Van içindir…

Hayatım boyunca, haddini bilmeyenler, kendini bilmeyenler, saygıyı bilmeyenler, sözünü bilmeyenler, şehrini bilmeyenler ve nezaket bilmeyenlerle düzelsinler diye mücadele ettim, ettim ki insanlığa faydalı olsunlar…

Önce “el insaf” kelimesine baktım!

İşin içinden çıkamadım.

Dedim en iyisi Kurtuluş Kuş’un “El İnsaf” şarkısını dinleyeyim.

O da kâr etmedi!...

Cidden ne diyeceğimi bilemiyorum.

Van’da gazetecilik tarihi yazılsa herhalde ilk ona girecek yaşlılar arasında sayılırım.

Ömrüm buralarda geçti.

Sürekli kalemim ve nefesim yettikçe yazdım, yazdım, yazdım…

Hiçbir siyasi beklentim ve maddî karşılığı olmadan yazdım…

Gelsinler baksınlar mal varlığıma?

Kalecik Toki’de zar zor aldığım bir evden başka ne bulacaklar acaba?

Onun da borçları cabası…

Kırk yıllık gazeteci, biraz siyasilerden nemalansa biraz popüler olsa her halde vardığı sonuç bu olmazdı.

Birileri de bana “kıyak” çekerdi mutlaka..

Ama yok, dik durmak daha güzel…

Gerçi böyle olunca, yani zülfi yâre dokununca da insanlar alınıyor…

Hatta tehditler başlıyor?

Hem de kaç kez tehdit edildim, bilemezsiniz?

Çünkü bir bu bölgede doğduk ve burada kaldık.

Haberi de buradan yaptık.

Dışarıdan Van’a ulaşmadık.

Van’ı dışarıdan görmedik.

Dışarıdan ahkâm kesmedik.

Hatta terörün en yoğun döneminde biz PKK’yı veya uzantılı siyasileri eleştirirken millet dışarıda

Vatan millet edebiyatı yapıyordu.

Ama biz buradaydık.

Van’ın daha iyi olması için kelle koltukta çalışıyorduk.

Hiç korkmadan, çekinmeden yazıyorduk.

Gel gelelim biri bana dese ki sen Van için ne yaptın: ELLLL İNSAAAAFFFFF derim…

Hele ki Vanspora ne yaptın derse bin katt ELLLL İNSAAAFFFFF DERİM….

Mübarek, ben kırk yıldır Vanspor hakkında yazıyorum…

Sadece gazete yazıları değil tv programları, radyolar da cabası….

Yağmur, çamur, imkânsızlık demeden Vansporun içeride ve dışarıda binin üzerinde maçını radyo yâda TV’lere anlattım…

Bana Van spor için ne yaptın? Diye soranlar cidden çok ayıp etmiş olur…

Benim Van sporla ilgili yaptığım canlı yayınlar bile yaşınız kadar büyüktür.

Ne demek Van spora ne yaptın?

Ömrümü verdim kardeşim Van spora…

Siz İstanbullarda para kazanıp servetinize servet katarken ben burada kıt kanaat ayakta durmaya çalışan Van spor için yazıyor, konuşuyordum…

EL İNSAFFF

Siz birden bire ortaya çıkıp Van spora başkan yapılırken, yani size KIYAK çekilirken biz yine spor için yırtınıyorduk.

Şimdi gelmiş bana Van spor için ne yaptın diyorsun?

Muhtemelen para verdin mi diye soruyorsun.

Çünkü iş adamı olunca herkesi ve her şeyi para olarak görüyorsun? Gerçi oda yok olsa Vanspor’a para verirdin… Vansporu dilenci etmezdiniz…

Benim yarım asra yakın Van spora yaptığım hizmetleri senin sermayen bile karşılamaz.

Her şey para değil sayın iş insanı…

EL İNSAAAFFF

Hatta bizim tabirle KURREDER!...

Bence artık sizler Vansporu bırakmalısınız..!

Aldığım bilgiye göre Vansporu almak isteyen ve AŞ yapmak isteyen bir iş insanı var…

Valilikten belediyelerden hiç kimseden para almadan kendi imkânları ile bu takımı başarıya götüreceğine inanan bu insana bu takımı bırakın…

Vanspora yapacağınız en büyük iyilik bu olacaktır…