Her fırsatta yazayım deyip bazı sıcak gelişmelerden dolayı hep ertelediğim bir yazı geç de olsa kaleme alayım dedim.
Van'ın güvenliğini konuşmak lazım…
Zira Van bu konuda en çok acı çeken illerden biri…
Neler yaşadık neler bu güzide şehrimizde!..
Faili meçhuller mi desem insan kaçırma olaylarımı desem şehrin merkezinde patlayan bombalardan mı bahsetsem neresinden başlasak sonu gelmez birçok garabet yaşadı bu kent.
Bu yaşananlar karşısında birçok yiğit insanını kaybeden ve birçoğunu da sakat bırakan ıstıraplar yaşadı ilimiz.
Bunun nedeni halkın en çok güvenmesi gereken kurumlar, teröre bulaşmış çetelere dönüşmüş devletin kurumları derin yapılarla işler tutmuş, neredeyse devlet terör örgütleri ve içeri sızmış mini derin devletçiklerle halkını birçok dolaylı yöntemlerle esaret altına alarak zulmetmiş…
Yukarıda saydığım nedenlerden olacak ki bir toplumda askerden ve polisten, yani güvenlik birimlerinden bahsetseniz hemen tereddütlü ve gizemli bakışmaların yaşandığına tanık oluruz.
Haklı nedenleri yok mu elbette var…
Vatandaşın kendini hayatını teslim ettiği güvenlik birimleri her türlü fırıldaklığın içinde, olur olmaz olumsuzluklara burnunu sokarsa beraberinde kafalarda birçok soru işaretlerinin oluşması kaçınılmaz bir gerçek olur.
Peki, bu yaşananlarda vatandaş olarak bizim hiç hatamız yok mu? Elbette var hem de çoook…
Sonra aklı başında bir yönetim gelse bu olumsuzlukları silip atsa da, önyargılardan arınmak çok zor oluyor.
Tıpkı günümüzde olduğu gibi.
Özelde Van ilimiz bu dediklerimi belki en çok yaşayan illerden biridir…
Peki güvenlik güçleri nereden geldi gök yüzünden mi indiler hayır..
Bizim evlatlarımız değil mi? Kimimizin kardeşi, babası, abisi, yani bir yakını mutlaka güvenlik güçlerinde görev yapmaktadır.
O zaman oturup düşünmeliyiz bir kurumda hata varsa genelleme yapmak doğru değil.
Kaldı ki eski ceberut devletin güvenlik birimleri ile şimdiki Türkiye'nin güvenlik güçlerinin arasında mukayese edilmeyecek derecede fark var.
Eskiden bir güvenlik mensubu vatandaşı adam yerine koymaz konuşmaya bile tenezzül etmezken, şimdi her türlü suçu tespit edilen insanı bile nezaketen dinleniyor ciddiye alınıyor.
Şimdiki güvenlik mensupları, kibar, nazik, kültürlü, bir fikri olan, yaşadığı ülkeyi yorumlayan, değerlendiren, analizler yapan birikimlerden oluşuyor.
Neredeyse eski kafadan eser kalmamış gibi… Yani güvenlik kurumlarımıza sızan art niyetli insanlar arındıkça güzelliklerin ortaya çıkmasına daha çok şahit olacağız gibi. Bu minvalde Van değerlendirmesi yapacak olursak, daha doğru bir ifadeyle, geçmişi acılarla ve skandallarla dolu olan ilimizin bu süreçteki güvenliği birçok yönü ile değerlendirilmeye tabi tutulmalıdır…
Van geçmişte olduğu gibi, son üç yılda çok olumsuz konularla gündeme geldi.
6-7 Ekim olayları- ve beraberinde yaşanan iki bombalı patlama, darbe girişimi, başbakan değişimi, geçirdiğimiz sancılı seçimler derken, bir tufana kapılıp hataları ve doğruları ile bugünlere geldik.
Yani bu meşakkatli süreçte Van gibi ilde görev yapmak hepimizin malumudur çok zor olsa gerek.
Bir ilde emniyetin başarısı Vali ve emniyet müdürünün iyi idareci olmasından geçer.
Emniyet müdürü futbol tabiriyle iyi bir maestro yani orkestra şefi ise zaten iyi yönetici olmaması mümkün değil.
Van Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici ile bir kez görüştüm ilk intibaım çok olumlu idi.
İnsan merkezli söylemleri doğrusu beni gelecek adına oldukça umutlandırdı.
Toplumla ilişkileri çok iyi, mütevazı, nazik bir insan.
Van Emniyet Müdürü Mehmet Suat Ekici hakkında Emniyetin içinde ve dışında yapmış olduğum araştırmada, ilk söylenen şey "adam gibi adam".
En önemlisi iyi bir idareci ve yönetici, keşke bütün illerimizde böyle yöneticiler olsa.
Ne güzel bir idareci hakkında iyi şeyler söylenmesi. Bizde özellikle Doğu'da idareciler çok fazla iyi anılmaz bilirsiniz.
Evet, Suat Ekici beyin liderliğinde son dönemde başta uyuşturucu ile mücadele olmak üzere terör olaylarında da gösterilen başarı takdire şayandır.
İlimizin gün geçtikçe huzurunun artması güvenliğin iyi olmasına işarettir.
Van emniyetinin eğitime toplumsal olaylara dair alakadar lığı bir bütünlük açısından önemlidir.
En önemlisi ilimizde yakalanan huzurun öncülüğünü yapan güvenlik birimlerimizi takdir etmek Van halkının görevidir.
Emniyetin içine sızmış kötü niyetli insanlar temizlendikçe başarı daha da artacaktır.
Emniyet kurumu son dönemlerde FETÖ mensuplarının sızmaları ile hep gündeme geldi.
Oysa darbe yapan alçaklara karşı dik duran yine emniyetin içindeki Allah'tan korkan ülkesinin huzurunu düşünen yiğitler olduğunu unutmayacağız.
Bizde birinin hatasını yüzüne deseniz hiç hoşuna gitmez istisnalar hariç.
Ama emniyet mensupları görevi gereği toplumun huzuru için hatalarımızı direk söylemek ve yaptırım yapmak zorundadır.
Bu nedenle hata yapmadan önce, hesaba çekilmeden önce hem bu dünyada hem de ahirette kendimizi hesaba çekelim, adalet adına bizi hesaba çekenlerden de rahatsızlık duymayalım.
Kimse hırsızlık etmeseydi, gasp yapmasaydı, çalmasaydı çırpmasaydı, fuhuş yapmasaydı,
Çetecilik mafyacılık oynamasaydı, cinayet yaralama işlerine girmeseydi, rüşvet, iltimas işlerine karışmasaydı, kavga etmeseydi, İftira, karalama yapmasaydı, dolandırıcılık etmeseydi, taciz, şiddet eylemlerine girmeseydi velhasıl, herkes düzgün bir insan olsaydı ne olurdu! Cennetten bahsediyorsun diyeceksiniz aksi ise bir sorumluluğu ve yaptırımı getirmeli değil mi sizce?
Bu bağlamda toplumsal huzurun tesis edilmesi için, görevi ülkede güvenliği sağlamak, suçu önlemek ve olayları aydınlatmak olan emniyet güçleri, yani polislerdir.
Zira kamu otoritesini temsil eden polisin tavırlarından, hal ve hareketlerinden vatandaş doğrudan doğruya devleti sorumlu tutmaktadır.
Aslında vatandaş ve emniyet güçleri diye iki ayrı grup gibi tanımlama bile yapılmamalıdır.
Hepimiz bir ülkede yaşayan vatandaşlık duygusu üzerinden ilişki biçimi geliştirebiliriz.
O zaman, toplumdaki ve kurumlarımızdaki hataları yok ederek değil el birliği ile düzeltebiliriz yeter ki art niyet olmasın.
Başarı dileklerimle…