Eski çamlar bardak oldu

      Evliya Çelebi, ünlü seyahatnamesinde Bolu'yu anlatırken şöyle der:
'Ab-ı hayat suları ve kutu bozası ve çam ve ardıç bardakları olur kim ondan su içen ab-ı hayat-ı Cavidan bulur.
O diyarda ona senek ve boduç derler. İmdi çam ağacının işlemesi kolaydır. Üstelik ağacın bir özelliği de suyu soğuk ve serin tutmasıdır. Ve de ona latif bir koku vermesidir.
Mesire yerlerindeki çeşmelerin, çam gövdelerinden akıtılmasının bir sebebi de bu olsa gerektir.
Ayrıca çam ormanlarından çıkan kaynak suları da oldukça itibar görür. Çam ile su arasındaki bu bağlantı Evliya Çelebinin de dediği gibi çam ormanları bulunduğu yerlerde ağaçtan yekpare bardaklar yapılıp su kabı olarak yapılmasına yol açmış.
Deyimin şöyle de bir hikâyesi anlatılır:


      Vaktiyle orman köylerinden bir delikanlı askere gitmiş. O yıllarda askerlikte uzun sürüyor hani.
Askerlik bitip geri döndüğünde köyün yakınındaki büyük çam ağaçlarının yerinde olmadığını görmüş.
Büyük çam ağaçlarının kesildiğini gördüğünde babasına sebebini sormuş;
Babası da demiş ki:


    -Oğlum o senin sorduğun çamların hepsi bardak oldu. Askerde iken o sana gönderdiğimiz harçlıklar nereden geldi sanıyorsun? Der…
Sevgili dostlar yalnız çamlar mı kesildi? Nelerimizi kaybetmedik ki?
Bütün güzellikler geride kaldı şimdi ise maziyi yad etmekten başka bir yapacağımız yok.


    Çam deyince ben de bu yıl içerisinde kaleme aldığım Eski çamlar bardak oldu şiirimi de sizlere arz ediyorum
Ah da etsek vah da etsek nafile
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey
Ne hasır sepet kaldı, ne de file
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Ne gıramafon kaldı, ne de taş plak
Sahibinin sesini kim eder merak?
Şimdi kim kullanır fildişi tarak
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Uzun dalga Ankara Radyosu yok!
Ahmet Yamacı ve korosu yok!
Esin Engin ve orkestrası yok!
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Manyetolu telefon bir tarih oldu
Telgraf çekmekte çoktan unutuldu
Ne yazık ki mektup yazmakta son buldu
Mazi oldu pehlivan tefrikaları
Azmı okuduk, Tommiks, Teksasları
Gizli okurduk cep fotoromanları
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Toprak sahalarda maç oynanırdı
Siyah-Beyaz TRT kayda alırdı
Halit Kıvanç da ne güzel maç anlatırdı
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Sabite Tur şarkı desin keyif al
Bal Mahmutun ağzından damlıyor bal
İnci Birol raks eylesin seyrine dal
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.


     Kaldımıki el dikiş makinası
Kimin var şimdi horozlu el aynası
Mazide kaldı o çoban kolonyası
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Gazelin de ustaları mazide kaldı
Uzu hava okuyanlar da azaldı
Üstat Yavaşça gibi kaç kişi kaldı?
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Toprak ev mi kaldı badana etsek?
Mutfağa, kilere de salları dizsek
Kış geliyor hemen damımı mı sıvatsak
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Bakır kap kalmadı kalaycı olsun
Kalbur ve eleği kim nerede bulsun
Nebat şekerini de ne diye alsın,
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Necat jiletini de bul getir bana
Ponds kremini de bul getir bana
Arca kumaşını da bul getir bana
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.


     Öküzbaş çivitini kimse kullanmaz
Ona, Vita yağını da kimse arakam
Kent çikletini de kimse bulamaz
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Unutuldu gitti Beykoz Kundurası
Elimizden hiç düşmezdi ses Mecmuası
Gazete almayın da internetten okuyun
Bilgisayar, atariye eğmişiz boyun
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Ata, baba yemekleri kaldı kenarda
Yeni nesil de karar kıldı pizzada
Tas kebabı melül, hamburger revaçta
Eski Çamlar bardak oldu Edip Bey.
Zat-ı sungur mu var seyrine dalsak
Mustafa Kandıralıyı arasak bulsak
Keşke Raj Kaporun filmini bulsak
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.


     Sade yağ ne yazık girmiyor eve
Abur cubur ile doldu her mide
Herkes çıtkırıldım oldu yok oldu şive
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Tanju Okan şerefe dedi ve gitti
Neşet Ertaş efsanesi de bitti
Enver Demir bağda rahmete gitti
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Basma, pazen entariyi giyen yok
Ça ça çayla , tivisti de bilen yok
Gayrı şimdi akordeon çalan yok
Eski çamlar bardak oldu edip Bey.
Gırgır Süpürgesi bir varmış oldu
Betamaks, VHS Videolar kayboldu
Nacar, Serkisof saatlerde sır oldu
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Tenezzül yoktur kırık leblebiye
Çocuklar sokakta oynamıyor bilye
Fırfıra çevirmek de karıştı maziye
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Ne kasket kaldı, Fötr takan yok
Köstekli saatin yüzüne bakan yok
Ne yazık başına kına yakan yok
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Ne bir tandır kaldı ne de keveni
Tango olduk kim yandırır geveni
Çok çabuk unuttuk carcar ile düveni
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Efecan, Arsız bela çıktı piyasaya
Moruk diyorlar şimdi anne, babaya
Ayakta kalırsın binersen arabaya
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Mellaki ve melleçiyi bilen yok
Güz gelende yumuşanı alan yok
Ayvaları tavanlara asan yok
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Bastalyada Defçi Zeko öndedir
Toylarda Cümbüşçü Aslan aranandır
'Al almağa gelmişem' ezenin dilindedir
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Macar Şemo ortala Füze Uçun vur
Kaleci Yıldırım'a sen selam dur
Cemil korner atsa hemen gol olur
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.


     Hele bir hatırla gaz lambasını
Bir de Elo Dayının öküz arabasını
Nasıl anlatsam ki fayton sefasını
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Geride kaldı çıngıraklı karyola
Kürt kilimlerinin de hali ne ola?
Kış paltosuz gider idik okula
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey.
Gözler dizlerde elde yok kitap
Televizyon seyretmekten düşmüşüz bitap
En güzel günler oldu bir serap
Eski çamlar bardak oldu Edip Bey