Referandumda hayır kampanyası yürüten cenaha baktığımızda daha önce nelere “hayır” dediler, ve şimdi diyorlar?.. Türkiye’nin bel kemiği metropol şehir İstanbul’un can damarları olan vatan ve millet caddelerine(ki şimdi İstanbul trafiği için yeterli gelmiyor) milli şefinizin niçin itiraz ettiğini yazmama gerek yok. Yine Karaoğlan’ının önderliğindeki solun İstanbul 1. Boğaz köprüsünün yapılmasına canhıraş bir şekilde itiraz edilmesini yazmaya da gerek yok. Eski yazıya ve ezana neden hayır dediklerini, camileri nasıl ahıra çevirdiklerini ne kadar âlimimiz varsa özellikle bölgemiz açısından Kürt âlimi varsa ya sürgüne gönderdiler ya da idam ettiklerini bilmeyen yok. Bunlar eskide olan fakat toplumsal hafızadaki yerlerini koruyan gelişmeler!.. 2000’li yılların gençlerinin gördükleri bizzat müşahede ettikleri yakın tarihteki gelişmeler ve itirazlara baktığımızda!.. 12 Eylül 2011 referandumuna hayır dediler, tehdit ve baskı uyguladılar, halk evet deyince hemen ertesi gün mahkemelere koştular. Taksim meydanını genişletme ev yayalara açılması çalışmasını engelleyip, günlerce ülkeyi dış desteklerle ateş çemberine çevirmek istediler halk itibar etmeyince boyunlarının ölçüsünü aldılar. Sosyal medyada “mesele ağaç değil siz hala anlamadınız mı?” mesajını yayarak meselenin özünü ortaya koyan sözde sanatçı kılıklı isimler gündemi sıcak tutmak için durmadan mücadele ettiler. Hasılı ülkemiz insanımız menfaatine ne kadar yatırım varsa hepsine koru halinde “hayır” dediler. Fatih sultan Mehmet köprüsü, hayır dediler!.. Üçüncü hava alanı inşaatının yapımına, hayır dediler!.. Marmara’ya, hayır dediler!.. Yavuz sultan selim köprüsüne, hayır dediler!..
Orhan gazi köprüsüne, hayır dediler!.. Avrasya tüneline, hayır dediler!.. Anlayacağınız bütün bunlara hayır diyenler yeniden hayır deme cephesinde birleştiler. Tek dertleri bu halkın yüzünün gülmesini ülkesinin gelişmesini engelleyip batıya kul köle etmekten başka bir dertleri yoktur. Şu anda Avrupa’da yaşananlar da bunun en açık örneğidir ve ne için hayır dediklerini ortaya koymaktadır. Şimdi bende diyorum ki, Canım kardeşlerim bütün bunların dertleri ülke değil, sen değilsin hala anlamadınız mı?.. Şu andaki mevcut darbe anayasasının cumhurbaşkanına vermiş olduğu yetkilerin birçoğu elinden alınıp tamamen halkın iradesine sunulacak olan sistem değişikliğine hayır dedikleri için bende yukarıda “hayır” dedikleri değişikliğe çocuklarım torunlarımın geleceği için “evet” diyeceğim. Bizim üzerimizden bölgeyi şekillendirmelerine izin vermemek, için “evet” diyeceğim!.. Kürt gençlerinin başkalarının iğren amelleri uğruna ölmemeleri için “evet” diyeceğim!.. Şu anda Avrupa’da yaşanılanlara bakıldığında asıl amacın ne olduğunu daha net gördüğüm için “evet” diyeceğim!.. Türk solu, Kürt solu ve batılı devletlerin “hayır” dediklerinin toplumun faydasına olduğunu, açık aleni bir şekilde ortaya koymalarından dolayı 16 Nisan’da inşallah sandığa gidecek “evet” diyeceğim. Nasihatlerin musibetlerden evla olması dileğiyle.