2009 yılında yapılan Belediye Başkanlığı seçimleri öncesinde dönemin HDP Milletvekili Aysel Tuğluk radyo programında canlı yayın konuğum olmuştu. Kendisine “Siz özgürlük, barış, demokrasi gibi yaldızlı ve herkesin hoşuna giden sözcükler ifade ediyorsunuz, ancak yaptığınız işlerin sonuçlarına bakıyorum, molotof, bomba, mayın, silahlı saldırılar ile insanlar katlediliyor. Bu denklemde bir yanlışlık yok mu? Birileri size bu sözleri söyletirken arkadan kötü emelleri için plan yapmıyor mu? Bir başka ifade ile sizi kullanmıyorlar mı?” diye sormuştum. Aysel Tuğluk “Haklısınız Ziya Bey” demişti. Ben de “O halde kendinizi neden kullandırıyorsunuz” diyerek insani ve vicdani cevabımı vermiştim.
24 Haziran 2018 seçimleri öncesinde hafızamızı tazelemekte yarar var.
Çözüm süreci gibi iyi niyetle uygulamaya konmuş süreci, huzurun temellerinin atılmasından çok, ihanet planlarının ve silah yığınaklarının yapılması için fırsata dönüştüren PKK/KCK terör örgütü, halka uyguladığı baskı, tehdit, haraç ve dağa gençleri kaçırma eylemleri ile gerçek yüzünü açıkça ortaya koymuştu.
Hatta gençleri, “çözüm süreci sonucunda dağdaki teröristler, evlerine dönecek ve devlet iş verecek” diyerek kandırıp dağa çıkaran, PKK/KCK terör örgütü, gençlerin ve ailelerin geleceğini ellerinden almıştı.
PKK/KCK terör örgütü ve siyasi kanadı, başta göz nurumuz ve canımız olan evlatlarımız olmak üzere, bize ait her şeyi elimizden almaya çalıştı, kentleri savaş alanına çevirdi.
Müslüman Kürt halkının evlatlarını İslam’dan uzaklaştırmak üzere sistematik olarak dinsizlik aşısı yapan HDP, Kürt halkının değerleri ve kültürü ile asla buluşmayan, eşcinselleri ve boynunda haç taşıyanları milletvekili adayı olarak göstererek, Kürt halkını açıkça dininden koparmaya çalışıyor.
Şimdi gelelim aklımızdaki deli sorulara cevap aramaya..
DEMİRTAŞ 7 HAZİRAN 2018’DE SÖZDE ERMENİ SOYKIRIMINI NEDEN TANIDI?
Kürt Halkı’nın temsilcisi olduğunu iddia eden Selahattin Demirtaş, 07 Haziran 2015’de 80 Milletvekili ile meclise girdiğinde yaptığı ilk açıklama “Ermeni Soykırımını Tanıyoruz” şeklinde olmuştu.
80 Milletvekili ile meclise giren Demirtaş ilk açıklamasını temsil ettiğini iddia ettiği, Kürt Halkı’nın bir konusu veya sorunu hakkında neden yapmamıştı?
Demirtaş’ın “Ermeni Soykırımını tanıyoruz” demesi ile Ermeni Asıllı Hıristiyan bir Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşı olduğu iddiaları siyasi kulislerde zirve yapan, Sezai Temelli’nin HDP’nin Eş Genel Başkanı olması ve Van’dan 1. sıra milletvekili adayı gösterilmesi tesadüf olabilir mi?
Van’da dindar Kürt halkını temsil edecek, Kürt halkının içinden bir milletvekili adayı göstermek yerine Kürt kimliği üzerinden Ermeni emelleri doğrultusunda siyaset yapmak, bir biri ile etle tırnak gibi olmuş, kız alıp kız vermiş, aynı dinin mensubu olan Kürt-Türk Kardeşliğini bozmaya çalışmak, patlatılan bombalar ile masum sivil Kürt halkını öldürmek, çocuklarını kandırarak dağa kaçırmak tesadüf olabilir mi?
Çocukları dağa kaçırılan annelerin, çocuklarını geri istemek üzere Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi avlusunda yaptığı eylemden rahatsız olan, dönemin HDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi yönetimi tarafından belediye bahçesinde atılmaları hafızalarımızdaki tazeliğini koruyor.
Selahattin Demirtaş’ın Kobani bahanesi ile biz Müslümanlar için büyük manevi değeri olan Kurban Bayramı’nda, halkı sokağa çağırarak 53 masum sivil Kürt halkının katledilmesine, Kürt halkının yaşadığı kentlerin yakılıp yıkılmasına neden olması, Kurban Bayramı’nı Müslüman halka zehir etmesi tesadüf olabilir mi?
PKK/KCK terör örgütü tarafından, HDP’ye en çok destek veren il ve ilçelerde hendekler kazarak, kendisine destek veren Kürt halkının evlerini, sokaklarını, mahallelerini, ilçelerini ve illerini yaşanmaz hale getirmeleri, şehirlerini terk etmek zorunda bırakılmaları, evlerini savaş alanına çevirmeleri, düğünlerinde canlı bomba eylemleri yapmaları tesadüf olabilir mi?
Yoksa Ermeni diasporasının “Türklerle kan davamız, Kürtlerle toprak davamız var” demesinin bir sonucu olarak, PKK/KCK terör örgütü Kürt halkının evlerini ve kentlerini, terk etmesi için mi yakıp yıktı? Van’ın aldığından daha çok göç verdiğini, PKK/KCK terör örgütünün bölgeyi yaşanmaz hale getirerek Kürt halkının bölgeden göç etmesini sağladığını biliyor musunuz?
Kürt halkının yaşadığı şehirlere ve bölgelere yatırım yapılmasını engellemeleri, iş makinalarını yakmaları, yatırım yapmak isteyen işadamlarını tehdit etmeleri, haraç istemeleri ve yatırımların yapılmasını önlemeleri, Kürt gençlerinin işsiz, eğitimsiz kalmasını istemeleri tesadüf olabilir mi?
FETÖ/PDY’nin en etkin olduğu Van’da PKK/KCK’nın bunca yığınak yapması, siyasi kanadı HDP’nin de güçlü hale getirilmesi, sizce tesadüf olabilir mi?
PKK/KCK TERÖR ÖRGÜTÜNÜN KÜRT HALKINI ÖLDÜRMESİ TESADÜF MÜ?
Tıpkı 160’ın üzerinde gayrimenkulü tespit edilen ve hazineye devredilen FETÖ’nün en etkin olduğu Van’da, arama taramalar sırasında ortaya çıkarılan 80’in üzerindeki mağaranın FETÖ’nün desteği ile ağır silahlarla doldurulmasının tesadüf olmadığı gibi. (Bunlar özel bilgi değil, ilgililer tarafından açıklanan, basına yansıyan, gözden kaçan ve derleyip bir araya getirdiğimiz bilgi.)
Aynı üst aklın yönettiği, birinin elinde silah diğerinin elinde tesbih ve ikisinin de ortak özelliği yalan söyleyip iftira atmak olan, farklı kostümler giyen bu iki terör yapısının, tek patron tarafından yönetildiği günümüzde açık seçik ortaya çıkmış durumda.
Tıpkı 6,7,8 Ekim 2014 olaylarında PKK’lıların sokakları yakarken, FETÖ’cü polislerin de tahribatı ve tahrikleri arttırmak için, panzerler ile araçları barikatlara sürükleyerek yakmasının tesadüf olmadığı gibi.
Tıpkı ağaç bahanesi ile Gezi olayları sırasında kentlerin harabeye çevrilmesi gibi..
Tıpkı gezicilerin talepleri arasında yer alan, yapılmasını istemedikleri 3. Havaalanının, 3. köprünün ve diğer yatırımları yapan şirketlerin mal varlıklarına, 17-25 Aralık tarihlerinde yolsuzluk görüntüsü ile yapılmak istenen darbe girişiminde ihtiyati tedbir konması gibi.
Tıpkı Türkiye’de FETÖ/PDY terör örgütü tarafından 15 Temmuz 2016 kalkışması yapılırken, Suriye ve Irak sınırında Türkiye’ye girmek için DEAŞ, PYD ve PKK’lıların, Amerika Birleşik Devletleri desteği ile sağlanan 5 bin tır silahın tünellerde ve sığınaklarda Türkiye’ye karşı kullanılmak üzere beklemesi gibi.
İşte Kürt halkına PKK/KCK ve FETÖ üzerinden hayatı zehir etmeye çalışan ihanet çetesi ve kripto Ermeni diasporası, sadece 2’si Vanlı olan 6’sının nereden olduğu dahi bilinmeyen HDP adaylarını unutturmak için, hepsi Vanlı olan AK Parti aday listesini tartışmaya açması gibi.
Daha önce Beşir Atalay için dışarıdan geldi, İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu için Kürtçe bilmiyor diye kara propaganda yürüten HDP ve AK Parti içindeki kripto uzantıları, şimdi de hepsi Vanlı olan, üstelik Kürtçe de bilen, öz ve öz bu toprakların insanı olan, AK Parti Van listesindeki adayları diline dolamış, vır vır konuşup duruyor.
HDP NEDEN VANLI MİLLETVEKİLİ ADAYI GÖSTERMEDİ
Hadi gelin hep birlikte biraz HDP’yi tartışmaya açalım. Varlığı ile yokluğu belli olmayan, önceki dönem 6 HDP milletvekilini konuşalım.
Önceki dönemin 6 HDP Milletvekilinin isimlerini bir çırpıda hatırlayan var mı? Hatırlayanlar “yaptıkları hizmet var mı?” diye düşünsün, bulabilirse yorum yapsın..
HDP’den seçilen Lezgin Botan(Bozkurt) başta olmak üzere 6 milletvekili görev yaptığı süre içerisinde Van’a ve Vanlıya hangi hizmeti yaptı? Van’a hangi eseri kazandırdı? Aldıkları maaşları hak etmek için Vanlının hangi sorununa çözüm üretti? Daha önce Van’dan milletvekili seçilen Aysel Tuğluk, Lezgin Botan, Özdal Üçer şimdi nerede? Neden halkın arasında dolaşamıyorlar? Hangi oyunun hangi sahnesinde ve hangi rolü üstlenmişler?
HDP’nin ikisi Vanlı olan 6’sının nereli olduğu bilinmeyen, seçimden önce gelip bir tur atacak ve seçimden sonra da kaybolup gidecek olan, Vanlının bir daha yüzünü dahi göremeyeceği, halkın hiçbir sorunu için ulaşamayacağı, Van’a ve Vanlıya hiçbir katkısı ve desteği olmayacak olan adaylarını konuşalım.
KİM BUNLAR, BİZİM HAKKIMIZI NE YAPTILAR?
HDP’ye aday adaylık müracaatı yapan 130 kişinin içinden aday gösterecek Vanlı kalmadı mı?
“Ne olduğu, kim olduğu bilinmeyen, seçildiğinde nereye kime hizmet edeceği belli olmayan bu 6 kişiyi, neden Van Milletvekili adayı olarak gösterdiniz?” diye HDP yöneticilerine soralım.
Her yıl belediyeye gelen paraları tükettiniz, yetmedi 1 milyon liraya yakın borç yaptınız. Van’a ve Vanlıya hizmet etsin diye gelen paralar ile hizmet etmediniz. Hem hizmet yok hem de paralar. Üstüne 1 milyon lira borç var. “Bu paralar nereye gitti” diye HDP yöneticilerine halkın ve Van’ın hakkını soralım.
HDP yönetimine “ 8 yıldan fazla Van’da görevde kaldınız Arıtma Tesisini, katı atık tesisini, kent meydanını, çevre yolunu, köy ve mahalle yollarını neden yapmadınız? Hani bizim hakkımızı savunuyordunuz, bizim hakkımız olan hizmet ve devletin gönderdiği paralar nerede?” diye soralım.
Mesela 2015 yılında hükümet tarafından Denizli Büyükşehir Belediyesi’ne 347 milyon lira,
Malatya Büyükşehir Belediyesi’ne 276 milyon lira,
Erzurum Büyükşehir Belediyesi’ne 381 milyon lira,
Sakarya Büyükşehir Belediyesi’ne 266 milyon lira,
Trabzon Büyükşehir Belediyesi’ne 250 milyon lira gönderildi.
Bu belediyeler hizmet üretirken, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne 489 milyon lira, Van Büyükşehir Belediyesi’ne 386 milyon lira gönderilmesine rağmen, ortada neden hizmet yok sadece çukur ve borç var.
Saydığım illeri gidip gezin ve Van ile oraların farkını kendi gözlerinizle görün. İdeoloji siyasetine Kürt kimliğini alet ederek kullananlar tarafından, Van'ın imkanlarının nasıl yok edildiğini anlayın.
GENÇLER HENDEK VE ÇUKUR SİYASETİNE DEĞİL, GELECEĞİNİZE OY VERİN
Gençler! Size hizmet üretmeyen, iş sahalarının açılmasına engel olan, sizi çatışmaların ortasında öldürten, geleceğinizi ve hayallerinizi yok edenlere itibar etmeyin.
Gençler! Kürt kimliği üzerinden kendi amaçları doğrultusunda sizleri kandırıp geleceğinizi yok etmek isteyen kripto Ermeni diasporasına inanmayın.
Gençler! Müslüman mahallesinde salyangoz satmak isteyenlere inanmayın.
Gençler! Okullarını yakanlara, öğretmenlerinizi öldürenlere itibar etmeyin.
24 Haziran 2018 seçimlerin daha güçlü ve güvenli bir geleceğe sahip olmak için bir fırsat. Bu fırsatı, ülkemizin birliği, devletimizin varlığı, halkımızın huzuru ve bayrağımızın daha yükseklerde güçlü bir şekilde dalgalanması için iyi değerlendirmeliyiz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu vizyon ve misyon doğrultusunda güçlü bir geleceğe doğru ilerlemek için doğru karar vermek hepimizin insani ve vicdani sorumluluğudur.
Ya Rabbim. Düşmanlarımıza, hainlere, işbirlikçilere, satılmış ve kiralanmışlara imkân ve fırsat verme. Bize de hakiki iman, birlik ve dirlik ver Ya Rabbim.