Geçtiğimiz Çarşamba günü hicri 1445. yıla girildiği belirtilen Cuma hutbesinde, hicretin can ve mal korkusuyla bir şehirden kaçış olmadığı, bilakis hicretin, Allah rızası uğruna her türlü dünyevi beklenti ve gayeyi bir kenara bırakarak çıkılan kutlu bir yolculuk olduğu ifade edildi.

Diyanet İşleri Başkanlığı, bu haftaki Cuma hutbesinin konusunu 'Hicret: İdealler Uğruna Çıkılan Kutlu Bir Sefer' olarak belirleyerek, hicretin önemine dikkat çekti. 81 ildeki tüm camilerinde vatandaşlara hicretin önemi hakkında bilgi verildi.

"HİCRETİN GAYESİ, SORUMLULUK SAHİBİ, BİLİNÇLİ, FAYDALI BİREYLER YETİŞTİREBİLMEK İÇİN GAYRET ETMEKTİR"

Okunan Cuma hutbesinde, "Yüce Allah'ın lütuf ve keremiyle geçtiğimiz Çarşamba günü hicri 1445. yıla girdik. Bizleri yeni bir hicri yıla daha kavuşturan Rabbimize sonsuz hamdü senalar olsun. Hicri yeni yılımız hayırlı ve mübarek olsun. Hicri takvimin ilk yılı, Peygamber Efendimiz (s.a.s) ile ashabının Mekke'den Medine'ye hicret ettiği 622 yılıdır. Bu yıl, Allah Resûlü (s.a.s)'in öncülüğünde Müslümanlar, Mekke'deki çileli günlerin ardından İslam'ı daha rahat yaşayabilmek için Medine'ye hicret etmişti. Hz. Ömer, bu hadisenin yaşandığı yılı, halifeliği döneminde hicri takvimin başlangıcı kabul etmişti. Hicret, insanlık tarihinin en önemli dönüm noktalarından biridir. Hicret, sıradan bir göç değildir. Hicret, geçici menfaatler uğruna bir diyardan başka bir diyara gidiş de değildir. Hicret, can ve mal korkusuyla bir şehirden kaçış hiç değildir. Bilakis hicret, Allah rızası uğruna her türlü dünyevi beklenti ve gayeyi bir kenara bırakarak çıkılan kutlu bir yolculuktur. Hicret, ideallerle yücelen bir hayatı mümkün kılmak için başlanan mübarek bir seferdir. Hicret, insanı yaratılış amacından uzaklaştıran her şeyi geride bırakmaktır. Kötülükten iyiliğe, zulüm ve haksızlıktan adalet ve hakikate kararlı bir yöneliştir. Hicret, insanı Allah'a kulluktan alıkoyan her türlü nefsani arzu ve istekten yüz çevirmektir. Haram ve günahlardan kaçınmaktır. Tövbe ve dua ile Rabbimizin engin rahmetine sığınmaktır. Hicretin gayesi, sorumluluk sahibi, bilinçli, faydalı bireyler yetiştirebilmek için gayret etmektir. Erdemli, huzurlu, güvenli ve barış içerisinde yaşayan bir toplum inşa etmek için çaba göstermektir. Hicretin gayesi, sevgi, merhamet ve yardımlaşma gibi değerleri tüm insanlıkla buluşturmak için mücadele etmektir. Ne mutlu hicretin asıl gayesini idrak edebilenlere. Ne mutlu sözünde özünde dürüst olanlara. Allah'a hakiki kul olanlara. Ne mutlu İslam'ın hakikatlerini hayatına hâkim kılanlara" ifadelerine yer verildi.

ORMAN YANGINLARINA DİKKAT ÇEKİLDİ

Van’da "Yerli Malı Haftası" coşkusu Van’da "Yerli Malı Haftası" coşkusu

Öte yandan Cuma hutbesinde son günlerde meydana gelen orman yangınlarına da dikkat çekilerek, "Önemli bir hususu sizlerle paylaşmak istiyorum. Son zamanlarda sık sık orman yangını haberleri alıyoruz. Bu yangınlarla ciğerlerimiz dağlanıyor. Ormanlarla birlikte nice canlılar yok oluyor. Ormanlık alanlarda piknik amacıyla bile olsa ateş yakmayalım. Yangına sebebiyet verecek atıkları ormanlarda bırakmayalım. Ormanlarımıza kasteden kötü niyetli kişilere karşı uyanık olalım. Yangın ve afetler konusunda yetkililerin uyarılarını dikkate alalım. Onların işlerini kolaylaştıralım. Allah Resûlü (s.a.s)'in "Kıyamet kopuyor olsa dahi elinizdeki fidanı yere dikin." [3] emrine uyarak, yanan ormanlarımızın yerine yenilerini yetiştirelim. Unutmayalım ki ormanlarımız ve çevremiz bize emanettir. Emanete sahip çıkmak ise hepimizin ortak görevidir. Yüce Rabbim ülkemizi ve milletimizi her türlü afet ve felaketten muhafaza eylesin" denildi.

VAN BÖLGE GAZETESİ: FEHİM ATİŞ