Van Haber

İlhan: Deprem önceliğimiz olmalı

Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan, geçtiğimiz yıl 6 Şubat'ta Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğünde ve Elbistan Merkezli 7,6 büyüklüğünde meydana gelen ve 11 ilde ciddi yıkımlara neden olan depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu. Başkan İlhan, herkesin deprem gerçeğini göz önüne alması gerektiğini belirterek, "Deprem konusunu birinci öncelikli gündemimiz yapmak mecburiyetindeyiz" dedi.

Parti binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Saadet Partisi Van İl Başkanı Özay İlhan, geçtiğimiz yıl 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremlerle ilgili açıklamalarda bulundu.

2011 yılında Van'da meydana gelen depremden bu yana yapılan TOKİ'lerin dışında ciddi olarak depreme yönelik herhangi bir adımın atılmadığını belirtene Başkan İlhan, tüm kamu kurumlarını bu anlamda göreve davet etti.

Parti binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan İlhan, "Van'da uzun süredir gazetecilik yapan Murat Çurku'nun vefatını üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Murat Çurku'ya Allah'tan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz" dedi.

"DEPREM GÖREN İLLERİMİZDE HAYAT HALA NORMALE DÖNMEDİ"

Kahramanmaraş merkezli meydana gelen depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hala birçok kişinin kötü şartlarda yaşamlarını sürdürdüğünü belirten İlhan, "Bir yıl önce ülkemizin büyük bir bölümünde hissedilen ve binlerce insanımızın hayatını kaybettiği depremin üzerinden 1 yıl geçti. Depremin üzerinden 1 yıl geçmesine rağmen hala birçok insan kötü şartlarda yaşamlarını sürdürmektedir. Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman başta olmak üzere depremden etkilenen illerimizde hayat hala normale dönmemiş durumdadır. Farklı şehirlere göç etmek veya sığınmak zorunda kalan birçok kişi hala şehirlerine dönememiştir. Mecburiyetten devlet kurumlarında kalan depremzedeler 31 Ocak günü bir anda kapı önüne konulmuş ve mağdur edilmiştir. 6 Şubat depreminde yaklaşık 53 bin insanın vefat ettiği resmi kaynaklarca yazılıp çizilirken, geçtiğimiz günlerde Murat Kurum'un 130 bin insanın 6 Şubat depremlerinde vefat ettiğini söylemesi akıllarda soru işaretine sebep olmuştur. Vefat eden vatandaşlarımız konusunda gerçekler mutlaka kamuoyuyla paylaşılmalıdır" dedi.

"VAN, ÇARPIK KENTLEŞMENİN ARTARAK DEVAM ETTİĞİ ŞEHİR KONUMUNDADIR"

TOKİ tarafından söz verilen konutların hala tamamlandığını belirten İlhan, "Ülkemiz nüfusunun %97'si deprem fay hatları üzerinde yaşamaktadır. Tüm bu gerçekler ortadayken hala deprem konusunda yapılması gerekenler yapılmamaktadır. Van'da deprem kuşağında olan ve büyük depremler yaşayan bir il olduğu halde, en son 23 Ekim ve 9 Kasım 2011 depremlerini yaşamış olmasına rağmen geçen 12 yıllık süre zarfında depreme yönelik herhangi bir çalışma yapılmamış, çarpık kentleşmenin artarak devam ettiği bir şehir konumundadır. Saadet Partisi İl Başkanlığı olarak Van'ımızın deprem öncelikli olarak yeni bir imar planı yapılmasını ve bu konuda şimdiden hazırlık yapılmasını önceliğimiz olarak görüyoruz. Bizler belediye başkan adaylarımızın birinci önceliğinin depreme dayanıklı şehirler olarak belirledik ve tüm siyasi partilere de bu konuda duyarlı olmaya davet ediyoruz" diye konuştu.

"VAN GÖLÜ TEHDİT ALTINDADIR"

Van depreminden bu yana yapılan TOKİ'lerin dışında ciddi olarak depreme yönelik herhangi bir adımın atılmadığını belirten Başkan İlhan, "Hala çarpık kentleşme, altyapı problemleri devam etmektedir. Yaşadığımız şehri mutlak süratle Erek Dağı'ndan başlayıp yeniden imar edilmesi gerekmektedir. Sağlam zeminlerde binaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Fakat biz tam tersini yaparak göl ve çevresine yoğunlaşıp deprem konusunda sıkıntılı olan bölgede bina yapılıyor. Göl ve çevresinde yapılan inşaatlarla hem Van Gölü kirletiliyor hem ekolojik felaketle karşı karşıya kalıyoruz. Van Gölü tehdit altındadır. Bildiğiniz üzere Salda Gölü korudu ve inşaata açılan bir alana döndü. Dünyada eşi benzeri olmayan, dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü şu anda ne yazık ki betonlaşma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Artık gölün içerisine inşaatlar yapılıyor. Gözü doymayanların rant uğruna yapamayacağı şeyler yok. Bu konuda sivil toplum örgütleri, siyasi partiler yeterli duyarlılığı göstermediğine şahidiz. Buna bizde dahiliz. Her ne olursa olsun Van'a, Van Gölü'ne ve çevresine sahip çıkmak zorundayız. Bu şehrin geleceği konumunda olan bir göl ne yazık ki yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır" ifadelerini kullandı.

"ŞEHİRLERİMİZİ YAŞANABİLİR KILMAK MECBURİYETİNDEYİZ"

Deprem konusunun birinci öncelikli gündem yapmak mecburiyetinde olduklarını söyleyen İlhan, "Çünkü devletin 1996 yılında olası sismik boşluklar diye açıkladığı bir harita vardı. Bu haritanın üzerinden bugün itibariyle yaklaşık 28 yıl geçti. Şu anda da mevcut 28 yıllık süre zarfında deprem olan bölgeler ortada. Hakkari hattı, Kars hattı, Erzincan hattı, İstanbul hattı, Muğla hattında yakın zamanda depremlerin beklendiği konusunda 1996 yılında yapılan bir harita söz konusu. Bu haritaların boş olmadığını, 1996 yılında paylaşılan gerçekleri hepimiz görmekteyiz. Biz ülke genelinde insanların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve insanların ucuz ölümle karşı karşıya kalmaması için gerek merkezi iktidarların gerekse yerel iktidarların işbirliği içerisinde bunun yanında işbirliğini sivil toplum kuruluşlarının da birer paydaş olarak eklenip sağlıklı bir yapılaşma yapılması konusunda çağrı yaptık, yapmaya devam ediyoruz. Van'ın da Türkiye'nin en büyük illerinden biri olması hasebiyle ciddi bir nüfus barındırmaktadır. Allah korusun yaşanabilecek bir deprem ciddi zayiata sebep olacağı gibi birçok insanın da hayatını kaybetmesine sebep olur. Bizler şehirlerimizi yaşanabilir kılmak mecburiyetindeyiz" dedi.

"HERKES KİŞİSEL MENFAATİ UĞRUNA HAREKET EDİYOR"

Kentte devletin kurumları gasp edildiğini ileri süren İlhan, "Seçilmiş bir irade tarafından yönetilmiyor. Kayyumlar yönetiyor. Gerçeği kayyum öncesinde de çok farklı bir durum söz konusu değildi. Seçilmiş iradelerin olduğu yerlerde de şu an farklı bir durum söz konusu değil. Herkes kişisel menfaati uğruna hareket ediyor. Vatandaş olarak biz diyoruz ki benim binamı görmezden gelin, ben şu şekilde yapayım siz bana ruhsat verin, burada ciddi bir sıkıntı var. Hepimiz olaya günübirlik bakıyoruz. Bir kat fazla atayım, bir daire fazla yapayım gibi yapılan küçük hesaplar ileride büyük felakete dönüşebiliyor. Bununla ilgili belediyelerin her ne olursa olsun işi proje aşamasından alıp bunun içerisine inşaat mühendisinden mimarına, elektrik mühendisinden çevre mühendisine tüm paydaşları dahil edip yapılacak olan yapıyla alakalı kolaylaştırarak, zorlaştırmadan, vatandaşı da mağdur etmeden ruhsat verilecek binanın koşulu, kuralları neyse her şeyini denetlemelidir. Denetimleri yaparken de insanlara güçlük ve zorluk çıkarılmamalı" diye konuştu.

"HERKES ÜZERİNE DÜŞEN GÖREVİ YERİNE GETİRMELİ"

Depremlerle ilgili ülke genelinde topyekûn seferberlik ilan edilmesi gerektiğini vurgulayan İlhan, "Avrupa ülkelerine baktığımızda binaların belli bir düzen içerisinde sıralı olduğunu, boyasından dışındaki şekline kadar estetik bir görünüme sahip olduğuna hepimiz şahidiz fakat Van'ımız özelinde bir tarafta 3 kat, bir tarafta 5 kat, bir tarafta 7 kat, bunun yanında bir tarafta dışı sıvasız, boyasız, binaların bir kısmı çürük, çürük olan binalar yaşanan depremlerde sağlam binaya da zarar verebiliyor. Bununla ilgili topyekûn bir çalışma yapılması gerekiyor. Bu işle alakalı olan bütün kurum ve kuruluşların davet edilip belediye meclislerinde meclisin dışında alternatif olarak da bunların fikirlerini alıp sağlıklı şehirlerin, yaşanabilir şehirlerin bu andan itibaren yapılması gerekiyor. Zaten keşmekeş bir haldeyiz. Zararın neresinden dönersek dönelim kardır hesabıyla başlanıp bir an evvel ülke genelinde topyekûn seferberlik ilan edilmelidir" ifadelerini kullandı.

VAN BÖLGE GAZETESİ: HACI YILMAZ