Van Haber

Irak: VOTAŞ, kıymetli bir yatırımdır

  VOTAŞ’ın hayvancılık sektöründe Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesi’nin en büyük yatırımı olduğunu belirten Van Ticaret ve Sanayi Odası, Van Ticaret Borsası eski Başkanı ve VOTAŞ kurucularından Feridun Irak, VOTAŞ’ın doğru yerde ve doğru yatırıma bir örnek olduğunu söyledi.

  Fevkalade bir yatırım gerçekleştirildikten sonra tabana yayılması ve daha da ileriye taşınması için VOTAŞ’ın Van Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiğini belirten Başkan Irak, “VOTAŞ borçludur, harçlıdır, başarısızdır gibi lanse etmek, kimsenin hakkı değil. Bu vebaldir. Borçlu olan Van Asya Şirketi’dir” dedi.

  Irak, VOTAŞ’ın kendi sektöründe, Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesi’nin en büyük yatırımı olduğunu vurgulayarak, “Kimse buradan kendi kişisel egolarını tatmin etmek için yada kişisel çıkarlarını tatmin etmek için bu iki kurumdan menfaat sağlamaya çalışmasın” ifadelerini kullandı.

  “VOTAŞ’I KURARAK DOĞU, GÜNEYDOĞU VE KARADENİZ BÖLGESİ’NİN EN BÜYÜK YATIRIMINI GERÇEKLEŞTİRDİK”

  VOTAŞ hakkında önemli bilgiler paylaşan Irak, “VOTAŞ hayvancılık sektöründe Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesi’nin en büyük yatırımıdır. Bu yatırım 4 bin dönüm, birinci sınıf sulanabilir tarım arazisi üzerinde faaliyet gösteriyor. Tarım arazisinin tamamı pivotlarla sulanıyor ki, son derece modern makinalardır. VOTAŞ’taki en uzun pivot makine kendi çevresi etrafında 1 tur attığı zaman 400 bin dönüm araziyi tek başına sulayabilen ve uzaktan kumanda edilen makinelerdir. Bu kıymetli makinelerden 9 adet var. Bu arazinin tamamı bu makinelerle sulanıyor. VOTAŞ’ta 1000 başlıklı tesisler kuruldu ve buda 15 bin kapalı alanı içeriyor. Süt sığırlarının yanı sıra, genç hayvan üniteleri, doğumhane, sağım ünitesi ile 1000 başlıklı tesisler halı hazırda kuruldu. Ancak oranın alt yapısı ileriye dönük 2 bin başa göre yapıldı. Kanalizasyon sistemleri, gübre çukurları, trafolar, su depoları gibi tüm alt yapılar 2 bin büyükbaş hayvana göre yapıldı. Bu tesis aynı zamanda doğru yerde ve doğru yatırıma bir örnektir. Çünkü hayvancılık denildiği zaman ilk akla gelen illerden birisi Van’dır. Çayır ve meralarıyla, eski 20 +30 Aralığındaki iklim hayvancılık için en uygun iklimdir. Van bu iklime Türkiye’de sahip olan ender illerden birisidir. Ticaret Borsası’na tapularıyla mal ettiğimiz arazinin büyüklüğü aslında 9 bin 500 dönümdür. 4 bin dönümünde bu faaliyetler sürüyor. VOTAŞ’ı kurarak Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesi’nin en büyük yatırımını gerçekleştirdik” dedi.

  “VOTAŞ’IN TABANA YAYILMASINI İSTEDİK”

  VATOŞ’ın tabana yayılması için Van Büyükşehir Belediyesi’ne devredildiğini belirten Irak, “Fevkalade bir yatırım gerçekleştirildikten sonra tabana yayılması ve daha da ileriye taşınması için VOTAŞ, Van Belediyesi’ne devredildi. Neden belediyeye devredildi; tabana yayılmasını istedik. Hem de belediyenin bu işi ileriye götürmenin imkanları var. Hatta belediyenin kendi fidanını yetiştirebileceği alanlar, kendi çiçeklerini yetiştireceği alanlar var. Doğum ıslahı yapabilir. En büyük hayalim her köşede, vatandaşın ulaşabileceği taze halk süt noktalarının olmasıydı. Buda ancak belediye eliyle olabilirdi. Burada süreç beklediğimiz gibi gitmedi. Bekir Kaya, yola çıktı ve bir şeyler yapma gayretine girdi. Projeler hazırlandı. Ancak ilerleyen zaman içerisinde belediye başkanları değişti. Daha sonra İbrahim Taşyapan belediye başkan vekilliğine atandı. İbrahim Bey geldikten sonra maalesef bir olumsuzluk yaşandı, o olumsuzluğu Taşyapan dinlemedi. Bekir Beyin ayrılışı ile birlikte, belediyede yeni oluşan kadrolarda, o zamanın genel sekreterleri, daire başkanı, bunlar aynı zamanda VOTAŞ’ın yönetimine getirildiler. Bunlar Sayın Taşyapan’a VOTAŞ başımıza bela olur, biz bunu ne yapacağız, satalım, hatta genel sekreter VOTAŞ’ı biraz da kötüleyerek açıklamalarda bulundu” diye konuştu.

  “DÖNEMİN GENEL SEKRETERİ, GENEL SEKRETER YARDIMCISI VE DAİRE BAŞKANI, MAALESEF SAYIN ZORLUOĞLU’NU BURAYI SATMAYA İKNA ETTİLER”

  Batıdaki belediyelerin tamamının tarımın önemine binaen tarımsal faaliyetlere yöneldiğini belirten Irak, “Bunlar üretip, halklarına en ucuz ürünü ulaştırıyorlar. Sayın Taşyapan, tesisleri gördükten sonra bu kadar güzel tesislerin ileriye taşınması gerekirken, yatırımın tamamlanması gerekirken, niye satalım dedi. Vali Bey burası için derhal 500 hayvan ithal edilmesini emrediyor. Tarım işleri ise bir an önce başlatılsın diyor. İbrahim Taşyapan’ın talimatları üzerine 500 hayvan Et Balık Kurumu aracılığıyla sipariş ediliyor ve oradaki arazilerde zaman kaçırılmadan, 4 bin arazinin bir kısmı yonca, bir kısmı arpa, bir kısmı silajlık mısır olarak ekildi. Gelen hayvanların kaba yemi, kendi arazisinde kat kat fazlasıyla hazır hale getirildi. Bu süreç çok güzel devam ederken, bu sefer İbrahim Bey merkeze alındı. Sayın Murat Zorluoğlu geldi. Birde bize Kayseri’den bir genel sekreter geldi. O zaman genel sekreter, genel sekreter yardımcısı ve daire başkanı, maalesef Sayın Zorluoğlu’nu burayı satmaya ikna ettiler. Van’a resmen ihanet ettiler. Zorluoğlu onların iknası sonucu burayı satışa çıkardı. Bu karar Zorluoğlu’nun tek başına aldığı karar değildi. Belediye bunu satışa çıkardıktan sonra Van TSO, böylesi bir yatırımı ve hayal edilen hedefe götürmek için, elini taşın altına koydu. Biz alacağız dediler. Genel Sekreter Yardımcısının kötülediği VOTAŞ’ı 3,5 milyon karla Van TSO’ya sattılar. Van TSO böylesi bir yatırımı sahipsiz bırakmamak için elini taşın altına koydu. Aldıktan sonra tabana yayacağız dediler. VOTAŞ’ı alan ne Necdet Takva’dır, ne de Yavuz Karaman’dır. VOTAŞ’ı alan Van TSO’nun Van Asya Şirketi’dir. VOTAŞ’ı satışa çıkaran kimdir? Van Büyükşehir Belediyesi’nin BELVAN şirketidir. Bunu satın alan Van TSO’nun Van Asya Şirketi’dir. Van TSO bunu alırken, bunu planladı. Bunu Van halkına anlatacağız ve buradaki hisseleri Van halkına satarak elde ettiğimiz parayı da, götürüp Van Büyükşehir Belediyesi’ne borcumuzu ödeyeceğiz dediler” ifadelerini kullandı.

  “VOTAŞ BORÇLUDUR, HARÇLIDIR, BAŞARISIZDIR GİBİ LANSE ETMEK, KİMSENİN HAKKI DEĞİL”

  VOTAŞ’ın borçlu olmadığını belirten Irak, “Van TSO VOTAŞ’ı satın aldıktan sonra bu yolu izledi. Tanıtımlar yaptılar. Halka davet çıkardılar. Bu süre içerisinde elde ettikleri parayı da Büyükşehir’e verdiler. Van Büyükşehir Belediyesi alacaklıdır. VOTAŞ borçlu değildir. Borçlu olan Van Ticaret ve Sanayi Odası’nın Van Asya Şirketi’dir. VOTAŞ borçludur, harçlıdır, başarısızdır gibi lanse etmek, kimsenin hakkı değil. Bu vebaldir. Borçlu olan Van Asya Şirketi’dir. Van Asya Şirketi niye borcunu ödeyemiyor? Çünkü elindeki hisseleri satamadı. Van Büyükşehir Belediyesi ile Van TSO arasındaki bu sorun çözümsüz değil. Mutlaka çözülecektir. Sayın Vali de ben paramı istiyorum dediğinde bir haksızlık yapmıyor. Çünkü sonuçta alacağı var. Alacağı olan bir kurumun başındadır. Haklıdır. Elbette ki alacağını isteyecektir. Bu sorun çözümsüz değil. Mutlaka çözülecektir. Kimse buradan kendi kişisel egolarını tatmin etmek için ya da kişisel çıkarlarını tatmin etmek için, bu iki kurumdan menfaat sağlamaya çalışmasın. VOTAŞ kendi sektöründe, Doğu, Güneydoğu ve Karadeniz Bölgesi’nin en büyük yatırımıdır. Son derece kıymetli bir yatırımdır. Bu yatırımın faaliyeti, profesyonelce yürütülecek olursa, Van halkı, en temiz, en sağlıklı süt ve süt ürünlerini tüketecektir ve bu bölgede ırk ıslahı sağlanacaktır. Bu bölgede tohum ıslahı sağlanacaktır. Bu bölgede belediyenin her yıl ağaçlandırma için ihtiyaç duyduğu fidanlar, kendi arazisinde yetiştirilecektir. Çiçekler kendi arazisinde yetiştirilecektir ve bu ürünler bölgeye satılacaktır. Bu kadar kıymetli bir yatırımdır. VOTAŞ’ın sahiplenmesi gerekir” dedi.

  “BURAYI TAPULARIYLA SATIN ALARAK TİCARET BORSASI’NA MAL ETTİM”

  Böylesi 4 bin dönüm birinci sınıf sulanabilen bir tesisin Türkiye’nin hiçbir yerinde olmadığını belirten Irak, “Buranın kıymetini bilmek gerekiyor. Van TSO, VOTAŞ’ı satın aldıktan sonra, çıkarmış olduğu davet çerçevesinde, 150’nin üzerinde  Vanlı hemşehrimiz ortaktır. Geriye kalan hisselerden, Van Asya Şirketi ve Van TSO’nun ayrıca bir hissesi var. Birde Ticaret Borsa’nın kuruluştan gelen bir ortaklığı var. VOTAŞ’ın şu anki sahibi 150 ortak ve Van Asya Şirketi’dir. Buranın tapusu Van Ticaret Borsası’nındır. Kimse kimseye tapuyu satamaz. VOTAŞ, Ticaret Borsası’na satın aldığımız, mal ettiğimiz o arazinin üzerinde kiracıdır. Dolayısıyla mülkiyet Ticaret Borsası’nındır. Kimse oraya dokunamaz. VOTAŞ, VATBO’nun bu mülkiyeti üzerinde 49 yıllık kiralama hakkını almıştır ve o süreç devam ediyor. 14 yılı da geride kaldı. VOTAŞ’ın önünde 35 yıllık bir süreç vardır. VOTAŞ bu süreç içerisinde orada faaliyet yürütme hakkına sahiptir. Burayı tapularıyla satın alarak Ticaret Borsası’na mal ettim. Türkiye’de hiçbir meslek kuruluşunun, İstanbul Sanayi Odası’ndan, Ankara Ticaret Odası’na hepsi dahil, hiçbirinin böylesine bir mülkiyeti yoktur. Türkiye’de sadece böyle bir mülkiyet Van Ticaret Borsası’nda var” diye konuştu.

  “VOTAŞ’IN ZARAR ETMESİ MÜMKÜN DEĞİL”

  Kendisine görev verilmesi halinde seve seve yapmaya hazır olduğunu vurgulayan Irak, “Van Ticaret ve Sanayi Odası ile Van Büyükşehir Belediyesi’nin karşı karşıya oturup, çözüm odaklı oturmaları halinde, mutlaka bu sorunun çözüleceğine inanıyorum. Önemli olan kentin zarar görmemesidir. Burada kimsenin hakkı kaybolmadan çözüm üretilebilir. Bu konuda buranın kurucusu olarak, hiçbir beklentim olmadan, bana da bir görev verilirse, seve seve yapmaya hazırım. Her türlü fedakârlığı yapmaya hazırım. Van TSO tarafından alınan VOTAŞ 3 yıldır oluşturulan kadro tarafından yürütülüyor. Sürekli VOTAŞ’ın zarar ettiği söyleniyor. VOTAŞ zararda değil, zarar etmesi mümkün değil. Kötü niyet ve beceriksizlik olmadığı sürece, VOTAŞ zarar etmez. VOTAŞ’ın uhdesinde bulunan 4 bin dönümlük arazinin tarımını düzenli yaparsanız, yılda bin ton arpa, bin ton yonca elde ederseniz. Bu tarımı yaptığınız zaman aynı zamanda devlet size bugünkü rakamlarla yaklaşık 400-500 bin lira teşvik veriyor. Zamanında ekersen, zamanında biçerken, üstelik yapmış olduğu masrafı devlet teşvik olarak verirken, nasıl zarar eder? Tarım Bakanlığı yonca için her dönüme 90 lira teşvik veriyor. 4 bin dönüm dediğiniz zaman sadece 270 bin TL bu teşvikten geliyor. Yoncayı bir sefer ekersiniz, 5 yıl boyunca biçersiniz. Ama her yıl 270 bin TL destek alırsınız” ifadelerini kullandı.

  “VOTAŞ PROFESYONELCE, LİYAKATİYLE YÖNETİLMELİDİR”

  VOTAŞ’ın işletilmesi hakkında konuşan Irak, “VOTAŞ şuanda hakikaten gerektiği gibi işletiliyor mu? Gerektiği gibi üretim yapabiliyor mu? Gerektiği gibi karlılığı var mı? Ben bunu şanda bilmiyorum. Bunu önümüzdeki günlerde yapılacak olan genel kurulda öğreneceğiz. Bugüne kadar hiçbir genel kurula katılmadım. Ama önümüzdeki genel kurula katılacağım. O gün bize verilecek olan hesap kitaplarla, raporlarla, bilançolarla bunu çok net görmüş olacağız. Burayı aldığınız zaman şu kadar hayvan vardı, şu kadar arazi ekilmişti, şu araziden bu kadar arpa, yonca elde edildi diyeceğiz. Bu 3 yıl içerisinde siz bunun üzerine ne koydunuz? Bunu o gün soracağız ve sonuçlarına bakacağız. Artı ve eksileri orada ortaya çıkacak. Belediyeden daha başarılı mısınız, değil misiniz o gün göreceğiz. VOTAŞ profesyonelce, liyakatiyle yönetilmelidir. VOTAŞ zarar etmiyor. Yönetimdeki arkadaşlar önümüze bir afet koymadığı sürece bunu asla, katiyen izah edemezler” dedi. 

  “BİR KURUM SADECE ZARAR EDİYOR DİYE SATIŞA KONU OLMAZ”

  VOTAŞ’ın satışıyla ilgili bilgi veren Irak, “Bir kurum sadece zarar ediyor diye satışa konu olamaz. Zaten bir kuruluş zarar ediyorsa, satışa konulduğu zaman karla satılmaz. Van Büyükşehir Belediyesi’ne bunu devrettiğimiz zaman, karla devretmişiz. Van Büyükşehir Belediyesi de sattığı zaman Van TSO’ya 3,5 milyon TL karla satmış. Niye? İyi bir tesis olduğu için. Bu tesisin ileriye taşınması gerekiyor. Bin baş hayvanın, 2 bin başa çıkarılması lazım. Halk süt noktalarının kurulması gerekiyor. Kendi markasıyla, kendi ürünlerini piyasaya sürmesi gerekiyor. Bundan dolayı satışa konu oluyor” diye konuştu.

  “KAPIKÖY BİNLERCE İNSANA EKMEK KAPISI OLDU”

  Kapıköy’ün Van esnafı için son derece önemli olduğunu vurgulayan Irak, “Kapıköy aslında 1995 yılından bu yana ticari faaliyetlere kapalıdır. 2020 Mart ayından bu yana turist giriş- çıkışlarına kapatılınca, hizmet sektörü de bundan olumsuz etkilenince, biraz daha gün yüzüne çıktı ve tartışılmaya başlandı. 1987 yılında Van sınır ticaretine dahil edildi. Her yıl sınır ticareti ile ilgili bir kararname yayınlanır. Her yıl yayınlanan kararnamede ithali ve ihracı serbest olan bütün ürünler sınır ticaretine konu edilir. On binlerce ürün sınır ticaretine konu edilir. O dönem Van esnafı çok karlı ticaretler gerçekleştirdi. Bunu 1994 yılına kadar gerçekleştirdi. 1994 yılında Van ile İran arasındaki ticaret hacmi 18 milyon dolardır. 16 milyon 800 bin dolar ihracat yapmışız, 1 milyon 200 bin dolar ithalat yapmışız. Van esnafı ve taciri kendisi için, Van için, ülkesi için çok önemli karlı ticaret gerçekleştirdi. Kapıköy binlerce insana ekmek kapısı oldu. Van Kapıköy ithal ettiğinin 15 kat fazlasını satmıştır. Esnafımız bu ticareti gerçekleştirdiği zaman Van’dan Özalp’a doğru düzgün yol bile yoktu. 2 kamyon yan yana geçemezdi. Kapıköy’de böyle modern hizmeti binası yoktu. Bu kadar imkansızlığa rağmen Van halkı bu kadar ticaret gerçekleştirdi. Neden? Ticaretin önünde engel olmadığı için. 1995 yılında yayınlanan sınır ticareti kararnamesinde ithali ve ihracı serbest olan ürünler yerine, Dış Ticaret Müsteşarlığı’nın müsaade ettiği ürünler konu edilir denildi ve o gündür, bugündür kapı kapalıdır. Bu anlamda o günden bu yana çok da başarılı bir siyasi lobimiz olmamış. Van esnafı çok büyük bir sıkıntı içerisindedir. Cafeler boş, lokantalar boş, oteller boş. Kapıköy’ün biran önce açılması gerekiyor. Bugün İran’dan İstanbul’a karşılıklı uçak seferleri yapılıyorsa, günde bin, iki bin insan girip çıkıyor. Eğer bu doğruysa, Kapıköy’den de gelsinler. Kapıköy’de yapılan hizmet binası bizim için onurdur. Ama sadece turist girişiyle bir anlamı olmuyor. Kim hizmet ediyorsa, başımızın üstünde taçtır. Burada kazanan Van olacaktır. İranlılar İstanbul’a, Ankara’ya, İzmir’e, Antalya’ya nasıl gidiyorsa, Van Kapıköy’den de aynı şartlarda gelsinler” diyerek sözlerini noktaladı.

Van Bölge Gazetesi :Hacı Yılmaz