İŞ BAŞA DÜŞTÜ… SEÇİM VAN VAKFINA ANLAM KAZANDIRABİLECEK Mİ?

             Zamanı iyi anlamak ve doğru tespitlerle yol almak lazım..
Zamanı doğru anlamazsak yanlış ve doğruyu ayırt etmeksizin hareket edersek farkına varmadan
sürecin çok gerisinde kalırız şimdi olduğu gibi.
Zamanın ruhunu anlamadığımız için, dernekleşme, vakıflaşma, siyasileşme konusunda ilerleme kat
edemiyoruz. İnsanın toplumsal bir varlık olmasından yola çıkarsak, varlık nedenlerini anlamayanlar
kısa dönemlik toplumların gazını alarak günü kurtarmışlardır.Bu bağlamda, modern dünyanın bize
getirdiği en aktif yararlardan biri örgütlenme modelleri olmuştur. Yeni bir anlayış insanların bir araya
gelerek örgütlenmelerini öğütlüyor. Toplum artık ilişkilerini örgütlenerek yapıyor. Toplum artık statik
değil dinamik bir ilişki ağını tercih ediyor.

 


       Tabii örgütlenme modeli batıya kıyasla Müslüman toplumlarında biraz daha yavaş ilerliyor. Bunun
yüzlerce sosyolojik sebebi olabilir. Bunlar bir tarafa. Ancak özellikle Arap Baharı’yla başlayan ve
Tunus, Mısır, Suriye Yemen gibi pek çok ülkeyi etkisi altına alan toplumsal isyan provaları, modern
anlamda olmasa da şuurlu / şuursuz birliktelikleri yaşamak adına tarihi deneyimler olarak
değerlendirilebilir.

 


        İşin özü şu: Müslüman toplumlar da eskisi gibi güneşin altında uzanmıyor. O da bir araya gelmek ve
eskiden olduğu gibi meşveret ruhunu yaşatmak adına küçük çapta da olsa eylemler yapıyor.
Türkiye’de ise sivil toplum örgütlerini gittikçe büyüdüğünü ve geliştiğini söyleyebiliriz. Mesela
Van’daki dernek sayısı tahmin edilemeyecek derecede yüksek. İnsanlar Van’da da bir araya gelerek
örgütleniyor ve haklarını, hukuklarını korumaya veya eskiden olduğu gibi dayanışmaya ve
yardımlaşmaya çabalıyorlar. Ama sadece çabalıyor istiyorlar ama olmuyor aksilikler çok saymakla
bitmez en önemli sorun liyakat sorunu çok işte olduğu gibi….


      Van’da çok daha yeterli düzeyde olması ve çıtayı yükseltmek için sivil toplum örgütlerine karşı bir
rağbetin olduğu artık gün gibi âşikar.
Aman Allah’ım!...
Bu ne ilgi?..
Bu ne teveccüh?..
Van son bu meseleyle iştigal oldu. Hatta geçmişte benim de modaratörlüğümde televizyon
programları bile yapıldı. Gazeteler, dergiler bu meseleyle ilgilendi.
Sebep?
Onlarca….
Ama sonuca bakalım..
Üç güçlü grup bu yarışmada sahne alacaklar ve her üç yönetimin başı da Vanlılar tarafından yakından
tanınıyor…

 

Kim seçilirse seçilsin bir diğerinin “pinekleme” gibi bir şansı yok!
Olmamalı da zaten.
Çünkü İstanbul’da yapılan bir seçimin etkisi Van’da oldukça fazla ilgi görüyor takip ediliyor ve sonucu
merak ediliyor.
Nasıl mı derseniz?
Seçim sonuçları o kadar birbirine yakın görünüyor ki adaylar bile endişeli bekleyiş içinde…
Adaylar o kadar güçlü ki!
Yönetimler o kadar zengin ki!
Biri muhtemelen bir diğerini denetleyecek; eleştirecek ve takip edecek…
Ne kadar güzel bir durum…
Sivil toplum örgütlerinde buna ihtiyaç vardı…
Biz birbirimizi denetlemek ve büyütmek zorundayız bunun için eleştiri kültürü içselleştirilerek
gelişmeli ve bir yaşama dönüşmeli…
İşte size fırsat..
Nizamettin Ağar Bey son yazdığım yazıdan dolayı her ne kadar sitem etse kırgınlığını dile getirse de
Van için yabancı bir isim değil…
Öyle pek de yerinde duran biri de değil…
Hem Ak Parti’den adaylığı hem başarılı bir işadamlığı hem de sivil toplum örgütlerindeki (Özalp
Dernek) faaliyetleriyle yakından tanıdığımız biri…
Müjdat çelik bey hasan Aydinç bey ha keza kendilerini iyi bir Vanlı olarak lanse etmekten geri
durmuyorlar.

 

        Daha önceki yazımda gereken konulara değinmiştim.
 Biz insanız hata yapabiliriz ama asla art niyetli olamayız ahlaklı insanlara art niyet yakışmaz bu bilinçle
değerlendirmeler yaptığımın bilinmesinde yarar var.
Adayların her birine aynı derecede uzak ve aynı derecede yakın olduğumu ayırt etmeksizin yeri
geldiğinde yapacakları yanlışları eleştirdiğim gibi iyi çalışmalarında hakkını verdiğimi iyi bildiklerini
düşünüyorum.
Şahıslardan ziyade değerler üzerinden yani samimiyetle toplumları aldatmadan yapacakları hizmetleri
önemsiyorum kaldı ki bütün Van halkı da artık sizlerden, Van vakfından elle tutulur işler bekliyor…
Yeni seçilecek başkanın Van’ımıza hayırlı olmasını diliyoruz.
Ve de ekliyoruz.

 

      Sizden çok şey bekliyoruz.
Van Vakfı’nın kapsayıcı bir özelliği var.
Tüm Türkiye’ye hitap ediyor.
İlk işimiz Vanlıları bu çatı altında kaynaştırmak olmalı.
Biz ne zaman BİR olursak zaten İRİ oluruz.
Diğerleri kendiliğinden gelir.
İş…
Aş…
İşsizlik…
Terör…
Huzur…
Barış…
Ekonomi..
İstikrar…
Kardeşlik
Ve daha neler neler…
Bu Vanlılar sizden çok şey bekler!...
Nasıl ki ülkeyi ve insanını sevmek o ülkeye namuslu hizmet etmekle oluyorsa, Vanlıyım Van’ı çok
seviyorum demek sözden ibaret değil, Van’a yapacağınız ve yaptıracağınız yatırımlarla olur…
Van vakfı aklı başında basiretli ve ufku geniş iyi niyetli insanlar tarafından yönetilirse Van’a hiç

 

       kimsenin yapamayacağı vizyonu getirebilir yani vakfa önemle anlam katabilir.
Bunu için yeter ki samimi olunsun.
Bu nedenle herkes iş yerine işin şovunu yapmamalı işini yapmalı…
Siz kendinize kıymet verilmesini istiyorsanız kentinize kıymet verin ne kadar değer verirseniz o kadar
değer bulursunuz haberiniz ola...
Bizler de gazeteciler olarak sizi yakından takip edeceğiz.
Başarınızı duyuracak ve kamuoyu adına eleştireceğiz..
Kazanan sizinle birlikte Van olsun….