Yüce Allah, insanların huzur ve mutluluğu için inançta, ibadette, günlük davranışlarda, kısacası hayatın her alanında aşırılıklardan uzak, orta yolu yani itidali emretmektedir.
Dinimiz İslam, her türlü ifrat ve tefritten uzak mutedil bir dindir. İfrat, söz ve davranışlarda aşırı davranmak, ileri gitmektir. Tefrit ise; gevşek ve ihmalkar davranmak, geri kalmak demektir. İşte her iki aşırı ucun ortası ise, itidaldır, orta yoldur.
Müslümanlar, bütün ölçülerini Kur'an ve sünnetten almalı ve Kur'an ve sünneti de doğru anlamaya gayret etmelidirler. Temel kaynakları yanlış anlamak, yanlış yorumlamak, kişisel düşünceleri, kişisel duyguları nas, yani temel kaynak kabul etmek kişiyi ve toplumu sıkıntılara sürükler. Zaten günümüzde İslam toplumlarındaki bir çok görüş ayrılıklarının, siyasi çekişmelerin, kavganın, göz yaşının temel sebeplerinden biri de, Kur'an ve sünneti doğru anlayamamak, yanlış yorumlamaktan kaynaklandığını görmekteyiz.
Biz ibadetlerimizi de Allah'ın emrettiği ve Peygamberimizin yaptığı gibi ve yaptığı ölçülerde yapmakla mükellefiz. Dini hayatımızda gevşeklik yapmadığımız gibi, aşırılık da yapamayız.
Yüce Allah, insanoğluna gücünün üstünde kimseye bir sorumluluk yüklememiştir. Yine yüce Allah, bizlerden kolaylık ister, zorluk istemez. Bu düsturlar dinimizin temel prensipleridir.
Sevgili Peygamberimiz (sav) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır:"Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz" (Buhari İlim 12)
Yine sevgili Peygamberimize kulak verelim: "Dinde aşırı gitmekten sakının. Sizden öncekiler dindeki aşırılıkları yüzünden helak olmuşlardır" (Ahmed b. Hanbel Müsned Salat 31)
Ashaptan üç kişi Peygamber Efendimizin evde yaptığı ibadetleri öğrenmek için peygamberimizin muhterem hanımlarına sorarlar. Bunlar Peygamber efendimizin evde yaptığı ibadetleri öğrenince, kendilerine göre Peygamberimizin bu ibadetlerini azımsamışlar ve kendi kendilerine şöyle demişlerdir:
-Biz kim Peygamber kimdir? O'nun geçmiş ve gelecek bütün günahları bağışlanmıştır. Derler. Sonra onlardan biri şöyle der: Ben geceleri devamlı ibadet edeceğim. Diğeri, ben de ben devamlı oruç tutacağım der. Üçünsü de: Ben de hiç evlenmiyeceğim der. Bu sırada Sevgili Peygamberimiz bunların yanına gelir ve:
-"Şöyle şöyle söyleyen kimselersiniz değil mi? Fakat şunu iyi biliniz ki: Ben sizin Allah'tan en çok korkanız ve günahlardan en çok korunanızım. Bununla beraber ben bazen oruç tutar bazen tutmam. Gecenin bir kısmında kalkar namaz kılarım, bir kısmında yatar uyurum. Kadınlarla da evlenirim. İşte benim sünnetim budur. Her kim benim bu yolumdan gitmez de ondan yüz çevirirse benden değildir.
Müslüman, günlük harcamalarında aşırılıklardan uzak, orta yolu takip eder. Yüce Allah Kur'anı Kerimde şöyle buyurmaktadır: "Elini boynuna bağlayıp durma (yani cimri olma), onu büsbütün de açma (yani israf etme) sonra kınanır ve pişmanlık içinde kalırsın" (isra 17/19)
Dinde ölçüyü kaçıranların, aşırı gidenlerin dinde olmadığı halde dindeymiş gibi yanlış hareket edenlerin, dinimize ne kadar zarar verdiklerini de göz önünde bulundurularak, her türlü ifrattan- tefritten uzak, itidal üzerine bir hayat yaşamaya gayret edelim.