Dünyada en kötü şeylerden bazıları insanların inançları, değerleri ve zaafları üzerinden çıkar elde etmektir.
İnsanların duygusal noktalarını kullanma hastalığı genelde karakter bozukluğu yaşayan çevrelerde yaşanır.
Ne zamanki inanç, ibadet, düşünce ve fikirler, kişisel çıkar, menfaat gibi beklentilere dönüşüyorsa o işin artık hayrı kalmıyor.
Her ticaret ve ilişki üzerinden, karşılıklı çıkarımız varsa, bu ticarette senin ve benim aynı derecede menfaatimiz söz konusuysa, kazan kazan mantığı üzerine kurulan söylemler, beraberinde kapitalist bir ortam, birbirini menfaati için kullanan sonra yine çıkarı için harcayan kişilik bozukluğu yaşayan, her şeye meta üzerinden bakan bir topluluk profili ortaya çıkıyor.
Böylesi bir topluluk hiçbir değere sahip olamıyor. Sistematik bir hal alan bu ve benzeri sorunlar devamında insanların inançları üzerinden çıkar araçları oluşmasına yol açıyor.
Hal böyle olunca artık her şey ibadet olmaktan çıkıp çıkar ve ticaret olmaya başlıyor.
Daha da kötüsü toplum bu duruma seyirci kalarak ses çıkarmıyor.
Ne de olsa Allah için diyor zavallı insanımız yapılan haksızlıkları sorgulamadan gözünü kapatıyor.
Kısaca alan memnun veren memnun piyasası oluşuyor ve oluşturuluyor bir türlü.
Bu durum bugün olduğu gibi tam da sömürü aracı olarak kullanılıyor ve sektöre dönüşmüş durumda.
Her yıl kurban bayramında boy gösteren kurban fırsatçıları yine ortaya çıktı.
Dinimizce haram olan alkollü içeceklerin de satıldığı zincir marketler, Müslümanların kurban ibadetini yine fırsata çevirerek taksitle kilo işi ile kurban satışı yapmaya başladı.
Bu marketlerin birçoğu alkollü ürünler satıyor ama bayram yaklaşınca da kurban satışı yapıyor. Marketler bu işi tamamen ticari kaygılarla yapıyor.
Öncelik nasıl daha çok kar edebilirim hesabı üzerine yapılıyor.
Artık her şeyin dini boyutu arka plana itilmiş. Din sömürü aleti olmuş sadece…
En acı taraflarından biri de atı alan kılıfını her türlü uydurduktan sonra yaptığı tilki kurnazlığına bir de fetva süsüyle giydirenlerin olması...
Tabi her türlü fetva veren zaten Allah’ın güzel dinini ticari fetvalarla bozan cambazların böyle ekonomik çarkın döndüğü alanda olmaması olacak şey mi sanki kambersiz düğün olur mu misali.
Hayvan fiyatları, şeker fiyatları almış başını gidiyor.
Gıda vs, lerde cabası.
Dedim ya işi fetvalarla sulandıranların taksitle, kredi kartıyla, faizli parayla, kilo işi kurban alınır mı veya kurbandan elde edilen et, sakatat, deri, yün gibi şeylerin peşine düşüp ticaretini yapma gibi Allah’ın güzel diniyle alay eden güruhların var oluşu tamamen bu toplumun inançlarından uzaklaştırma oyunlarının parçalarından biri olarak bilinmelidir.
İslam ile alakası olmayan kişilerin ve kurumların kurban satışı yapmasını bunu bir fırsatçılığa dönüştürmeleri bilgisizlikle beraber başıboşlukta gelinen noktayı gözler önüne serecek nitelikte olsa gerek.
İnsanların kendilerini zorlamasının bir anlamı yok imkânınız yoksa kurban kesmenize de gerek yok.
Kurbanı et yemek için değil, Allah’a yakınlaşmak için kesiyoruz. İnsanların bu konuyu ticarete dönüştürmesi apaçık istismardır.
Şu iyi idrak edilmeli ki ticaret yapmıyoruz, ibadet yapıyoruz
Unutmayın kurban kelime olarak yaklaşmak anlamına gelir. Yani kurban keserek Allah’ın rızasına az da olsa yaklaşmaya, gönülce biraz daha yakınlaşmaya çalışıyoruz.
Kurban bir safiyetin ve yürekten gelen bir kulluğun teslimiyetidir. Sosyal anlamda da büyük bir yardımlaşmaya işaret eder.
Ha şunu da ekleyelim; elinde içki şişesiyle halkın dini duygularını istismar edip kurbanlarını devşirmeye çalışanların yanında maalesef işin özünden uzaklaşıp birbirine kurban kesme gafletine uğrayanlar da yok değil!
Maalesef bazı insanlar kurban kesme işini et biriktirme ve stoklama işgüzarlığına çevirdiler. Maalesef kestiği kurbanın etinin çok az miktarını yoksul kesime dağıtıp hayli külliyetli budunu birbirine dağıtan zavallılar da az değil.
Yani al gülüm ver gülüm muhabbeti… Komşum bana et getiriyor ben de ona götürüyorum… Yâda bizim kurbanın eti 400 kilo geldi gibi sanki yarışmaya katılmış riyakârlığı da ayrı konu…
Ohhhh… Bunun adı da kurban kesmek oluyor…
Bu durumun sarhoş eliyle kurbanlara talip olan büyük şirketlerden farkı ne?
Lütfen biraz samimi olalım. Kurban ibadetiyle Allah’a yakınlaşalım derken uzak düşmeyelim.
Kurban keserken bunun amacına ve samimiyetine göre hareket edelim.
Kurban keserken kavurmalıkları biriktirme doyumsuzluğuna düşmeyelim..
Yoksa asıl kurban siz olursunuz…