Linç belediyeciliği başladı

YÜREKLERDE BESLENEN KİN VE İNTİKAM…!

Daha önceleri çok yazdım çok uyardım böylesi anlayışların kimseye fayda vermeyeceğini.

Yapmayın etmeyin dedim rovanşist siyasetten vazgeçin.

Size gösteririm hele bekleyin sıra bize de gelecek kindarlığının kimse yararını görmemiş dedim.

Ülkemiz 28 Şubat, Ergenekon, KCK, VE FETÖ vari darbe girişimi ve operasyonları çok gördü. Tam 40 yıldır bekleyin sizin kellenizi vuracağız nefretiyle yapılıyor siyaset..

Kim eline gücü geçiriyor başlıyor kıyıma..

Kim iktidara geliyor başlıyor şımarıklık haddi aşmalar, tehditler, şantajlar.

Aleni suçlulara hiç bir şey olmazken mağdur edilen garibanlar.

Mesele suçlu suça bulaşan meselesi değil zaten ya benden olacaksın yâda seni toprağa gömerim anlayışı…

En çokta bize ayrımcılık yapılıyor diyenler ırkçı ve ötekileştirici davranıyor.

İnsana hiç saygı gösteren bir siyasi fikir kalmamış.

Kraldan çok kralcı geçinmeler.

Olgunluk bitmiş değerler yerle yeksan olmuş.

Bir toplum farklı fikirlerle gelişir ve toplumu yönetenler bu farklılıklara saygı göstererek idare eder yöneticilik yapar…

Türkiye'de çok farklı ırklar var ve kimse biz aynı ırkız bir araya gelmeliyiz gelmeyenler haindir demiyor DEM'lilerden başka.

Yani demlilerin çoğu ırkçılık yapıyor ne acıdır kendilerini görmüyorlar başkalarına meydan okuyarak faşist diyorlar…

Ne zaman ellerine güç geçiyor zulme başlıyor güç zehirlenmesi yaşıyorlar birçok örnekte olduğu gibi.

 Van'da seçim sonrasında birilerinin kumpasıyla isyan çağrısı yaparak başlatılan gösterilerde kamu malına zarar veren, hayatı olumsuz etkileyen ve etrafı yakıp kırıp döken DEM zihniyeti nasıl bir belediyecilik anlayışına sahip olduğunu mazbata aldıktan sonra da hemen gösterdi.

Sonra caddeleri yıkama şovmenliği başladı.

Türkiye'de 2024 yerel seçimler kapsamında 30 büyükşehir belediyesi, 51 il belediyesi, 922 ilçe belediye başkanı seçildi. Hiçbir belediyede hafta sonu mesai bitimine 1 saat kala kin, nefret intikam ve linç duygusuyla telaşla belediyede görevden almalar ve atamalar yapmadı.

" PKK'nın öyle bir gücü var ki sizi tükürüğü ile boğar" ifadesiyle devlete meydan okuyan ve hapis yatan Abdullah Zeydan Van Büyükşehir Belediyesi'ne siyasi gösteriler ile adım atmasından kısa bir süre sonra belediyede hemen kıyıma başlayarak kendi yandaşlarını atamaya başladı.

Tabi ki her iktidar kendi ekibini kuracak kendi takımını oluşturacak ama her şeyin bir usulü olmalı. Yandaşını ata ama bu telaş niye?

Belediyenin hafızası olan internet sitesini silip, sosyal medya paylaşımlarını hemen kaldırmak niye? 

Abdullah Zeydan ne bu telaş? Ne bu kin nefret intikam?

Belli ki DEM/PKK belediyede iyi örgütlenmiş, seçim öncesi iyi hazırlık yapmış.

Yoksaaa….

Size bu listeleri ne zaman, nasıl ve kimler hazırladı? Yazıları önceden kimler yazdı. Yangından mal kaçırır gibi acelecilikte neyin nesi..

DEM/PKK linç belediyeciliği hızlı acımasızca ama acemice başladı. Bu kafayla kurum yönetemezsiniz haberiniz ola…

Büyükşehir Belediyesi bünyesinde farklı kademelerden daha önce yandaşı olan sosyal medya sayfa ve gazetecilere servis edilen resmi belge ve bilgilerin nasıl ve kimler tarafından yapıldığı şimdi ortaya çıktı.

Bir sözüm de belediyeyi kayyum döneminde yöneten beylere. Siz belediyede koltuğunuzu korumak için uyurken atı alan Üsküdar'ı geçmiş.  Bu adamlar aylar öncesinden DEM/PKK ile ortak çalışmışlar yapmış siz de izlemişsiniz.  Şimdi devletin kimlerle çalıştığını gördünüz mü? Belediye disiplinli normal bir kurum olsaydı belediyeye bir saat önce gelen adam sizi hallaç pamuğu gibi dağıtamazdı.

 Bu ayıp da yaşanmazdı.

Demokrasiden hak hukuktan, barıştan insan haklarından söz eden ama hep tersini yapan

DEM/PKK'nin belediyecilikte yol haritası ve anlayışı biliniyordu ama şimdi daha net belli oldu.

Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan belli misali.

Van'da büyük yozlaşmanın sandık sonuçları da diyebilirsiniz buna..

Meselenin üzüm yemek değil bağcıyı dövme meselesi olduğunu mu anlasak…!

Basiretsiz liyakatsiz korkak bilgisiz ve risk almaktan çekinen yöneticiler sayesinde

Ülkemize Van'a çok yazık oldu ve oluyor.

DEM/PKK'nın etnik kökene dayalı ırkçı, kindar, ötekileştirici, intikamcı linç belediyecilik anlayışını birlikte izlemeye devam edeceğiz.