Erdoğan burada sadece kadın ve çocukların değil BM sisteminin öldüğüne işaret ederek “Gazze’de sadece çocuklar değil, Birleşmiş Milletler sistemi ölüyor. Hakikat ölüyor. Batı’nın savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor. İnsanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları tek tek ölüyor” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, İsrail’in Gazze Şeridi ve Batış Şeria’daki saldırıları, yaşanan insani drama yer verdi.

Erdoğan, “Gazze’de sadece çocuklar değil, Birleşmiş Milletler sistemi ölüyor. Hakikat ölüyor. Batı’nın savunduğunu iddia ettiği değerler ölüyor. İnsanlığın daha adil bir dünyada yaşama umutları tek tek ölüyor. Buradan açık açık soruyorum, ey insan hakları örgütleri, Gazze’dekiler, Batı Şeria’dakiler insan değil mi? Filistin’deki çocukların, okuma, yaşama, sokakta oynama, hakkı yok mu? Ey uluslararası basın kuruluşları, İsrail’in canlı yayında katlettiği ofislerini bastığı gazeteciler, sizin meslektaşınız değil mi? Ey Birleşmiş Milletler Güvenli Konseyi, Gazze soykırımının önüne geçmek, bu zulme bu barbarlığa dur demek için daha neyi bekliyorsunuz? Filistin halkıyla birlikte kendi vatandaşlarının canını tehlikeye atan, siyasi ikbali için tüm bölgeyi savaşa sürükleyen katliam şebekesini durdurmak için daha neyi bekliyorsunuz? Ey İsrail’e kayıtsız şartsız destek verenler, bu katliamı seyretmenin, bu vahşete ortak olmanın utancını daha ne kadar taşıyacaksınız?” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM’nin giderek işlevsiz ve atıl bir yapıya dönüştüğüne dikkat çekerek, “Buradaki dostlarımın çoğunun ekranlarda seyrettiği krizleri, biz anbean yaşıyoruz ve yönetmeye çalışıyoruz. Dolayısıyla bugün sizlere gerilimlerin uzağında değil, tam kalbinde yer alan bir ülkenin lideri olarak sesleniyorum. Birileri rahatsız olsa da birileri şahsımızı yine hedef alacak olsa da bugün burada insanlığın ortak kürsüsünde insanlık adına bazı gerçekleri açık açık konuşmak arzusundayım. Bakınız şu an çatısı altında bulunduğumuz Birleşmiş Milletler, milyonlarca insanın hayatını kaybettiği İkinci Dünya Savaşı sonrasında, uluslararası barışı ve güvenliği korumak amacıyla kuruldu. Birleşmiş Milletler’in kuruluşuyla birlikte, Küresel istikrara, huzura ve adalete dair beklentiler yeniden yeşermiş, barış umutları yeniden filizlenmişti. Ancak üzülerek görüyoruz ki son yıllarda Birleşmiş Milletler kuruluş misyonunu ifa etmekte yetersiz kalıyor. Giderek işlevsiz, hantal ve atıl bir yapıya dönüşüyor. Dünya beşten büyüktür şiarının temsil ettiği değerlere bugünlerde daha çok daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Uluslararası barış ve güvenliğin, imtiyazlı beş ülkenin keyfine bırakılmayacak kadar önemli olduğuna şahitlik ediyoruz” diye konuştu.

Erdoğan, Filistin’de 7 Ekim sonrası hala devam eden saldırılarda 41 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybettiğini vurgulayarak, “Bunun en dramatik örneği, Gazze’de 353 gündür devam eden katliamdır. 7 Ekim’den beri aralıksız süren İsrail saldırılarında 41 bini aşkın Filistinli hayatını kaybetti. Çoğu çocuk ve kadın 41 bin can, 41 bin insan. Hem de acımasız bir şekilde hayattan koparıldı. Yine çoğu çocuk, 10 binden fazla Gazzelinin nerede olduğunu kimse bilmiyor. Aynı şekilde 100 bine yakın insan yaralandı, sakat kaldı. Zor şartlar altında görevini yapmaya çalışan 172 gazeteci öldürüldü. Hayat kurtarmak için çalışan 500’ü aşkın sağlık görevlisi öldürüldü. Açlıkla, susuzlukla boğuşan Gazze halkının imdadına koşan insani yardım görevlileri, 210’dan fazla Birleşmiş Milletler personeli öldürüldü. Savaşta dahi dokunulmaması gereken, 820 camiyi 3 kiliseyi vurdular. Onlarca hastaneyi, yüzlerce okulu, hasta taşıyan 130’dan fazla ambulansı vurdular. Birleşmiş Milletler kürsüsünden, Birleşmiş Milletler Şartı’nı parçalayarak, bir de utanmadan tüm dünyaya vicdan sahibi tüm insanlara işte buradan, bu kürsüden meydan okudular” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkının işgale direnişinin haklı ve meşru olduğunun altını çizerek, “Gazze’de, Ramallah’ta, Lübnan’da çocuklar ölürken, bebekler küvözde verirken, maalesef uluslararası toplum da çok kötü bir sınav vermiştir. Filistin’de yaşananlar, bakınız çok büyük bir ahlaki çöküşün göstergesidir. Bütün dünya halklarının, ülke liderlerinin, uluslararası kuruluşların bu acı tablo üzerinde düşünmesi gerektiğine inanıyorum. Burada bir gerçeği de açık ve net söylemek istiyorum. İsrail yönetimi, temel insan haklarını hiçe sayarak, bir millete bir halka karşı etkin temizlik, apaçık bir soykırım uygulamakta, topraklarını adım adım işgal etmektedir. Özgürlüğü, bağımsızlığı, en temel hakları gasp edilen Filistinliler ise son derece haklı bir biçimde bu işgale, bu etnik temizlik faaliyetlerine karşı meşru direniş haklarını kullanmaktadır” dedi.

Milli sporcu çığ altında kalarak hayatını kaybetti Milli sporcu çığ altında kalarak hayatını kaybetti

Van Bölge Gazetesi