Sözler Kitabı levhasının kaldırılmasına sert tepki…

Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin 20 sene kaldığı ve vatanım dediği Van'ın, en işlek caddesi olan Beşyol meydanında, 35 yılı aşkındır asılı bulunan Sözler Kitabı levhasının kaldırılması tepkilere neden oldu.

Sözler Kitabı levhasının kaldırılmasına sert tepki…

Van Beşyol Meydanı'nda Haydaroğlu İş Merkezi'nin çatısında bulunan Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri'nin Sözler Kitabı levhasının kaldırılması, Vanlılar tarafından büyük tepkiye neden oldu.

Yıllardır Van Beşyol Meydanı üzerinde bulunan Üstat Bediüzzaman'ın telif ettiği Kur'an Tefsiri Sözler Kitabı maketi, esnafın tepkisine rağmen Büyükşehir Belediyesi tarafından kaldırıldı. 

Konuyla alakalı tepkilerini dile getiren Vanlılar, "Ömrünün büyük bir bölümünü Van'da geçiren çağın Müceddidi Bediüzzaman Hazretlerinin başyapıt olan eserlerinden Sözler, yıllardır Beşyol meydanında bulunan bir pasajın çatısında bulunuyordu. Hatta Van'a yolu düşen Bediüzzaman sevdalıları hatıra olsun diye önünde fotoğraf çekiyorlardı. 2000 yılı başlarında Isparta'nın Barla sınırlarında bulunan Bediüzzaman Hazretlerinin üzerinde eserlerini yazdığı, tefekkür ettiği katran ağacı da gizli bir el tarafından kaldırılmıştı. Demek ki bazı zihniyetler bunlara tahammül edemiyor. Bu nadide eserlere uzanan kirli eller kırılsın. Bediüzzaman Said Nursiye gönül vermiş tüm Vanlıların bu karara tepki göstermesini bekliyoruz", "Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin 20 sene kaldığı ve vatanım dediği Van'ın, en işlek caddesi olan Beşyol meydanında, 35 seneden beri asılı bulunan ve 28 Şubat'ta bile dokunulmayan, Sözler kitabının tabelası, Dem Partili Belediye tarafından kaldırıldı. Bunların Kürt olmadığı, Kürtlük adı altında, Kürtleri dinsizleştirerek meş'um gayelerine alet etmek ve bu suretle, mübarek vatanımızı bölmek, parçalamak isteyen ve ecnebi hesabına çalışan anarşistler oldukları aşikardır. Bunların Kürt olmadıklarının en büyük delili, Müslüman Kürtleri asla sevmedikleri gibi, şiddetle nefret etmeleridir. Hâlbuki Kürtler, içlerinde binlerle evliyalar yetişmiş Müslüman bir millettir. Kürt gençleri dikkat etsinler, onların aldatıcı oyunlarına kapılmasınlar ve şunu katiyen bilsinler ki; Bu asırda, Kürtlerin gerçek mümessili ve hamisi, onların dünya ve ahiret saadetine çalışan Hz. Bediüzzamandır", "Yıllardır Van Beşyol Meydanı üzerinde bulunan Üstat Bediüzzaman'ın telif ettiği Kur'an Tefsiri Sözler Kitabı maketi DEM'li Belediye tarafından esnafın tepkisine rağmen kaldırıldı. Müslüman Kürt kardeşlerimiz bunların ve kirli ittifaklarının zihniyetine karşı şuurlu olsunlar",  "Kedimi bildim bileli Beşyol'da bulunan Haydaroğlu İş Merkezinin üstünde bulunan 'Sözler Risalesi' Kitap tabelası vardı. Kimler niye rahatsız olmuş kaldırmış bilemem ama kaldırılması hiç iyi bir hareket olmamış. Art niyetle kaldırmışsa yazıklar olsun, "Van Beşyol'daki Sözler levhası birileri tarafından izinsiz kaldırıldı. 30 yıla yakındır Van'ın en gözde mevkiinde bulunan Bediüzzaman Said Nursi'nin eseri Sözler kitabının maket levhası kimseye sorulmadan bulunduğu yerden izinsiz kaldırılmıştır", "Bu işlemi yapanlar ya Bediüzzaman ve Risale-i Nurlara bir hazımsızlığı veya halkı temsil ettiğini söyleyen sözüm ona halktan vekâlet alan idarecilerin, halkın manevi değerlerine ne kadar lakayt ve yabancı olduğu ortaya çıkmaz mı?" ifadelerine yer verdiler.

SÖZLER NE ANLATIYOR? KONUSU, ANA FİKRİ, ÖZETİ

Risale-i Nur, Kur'an ayetlerini mana yönünden açıklamasıyla tefsir ilmi içinde değerlendirilirken; zamanın inanç ve ahlak gibi problemlerini tartışması açısından da kelam ilmi çerçevesinde değerlendirilmektedir. Müellifin kendisi bu iki hususu risalelerinde belirtmiştir.

Risale-i Nur, konuları ele alış tarzı, muhtevasındaki derinliği ve kapsamlılığı birçok kesimin yoğun ilgisini çekmiştir. Bir yandan yurt içinde ve dışında çeşitli halk kesimleri tarafından okunmakta ve diğer yandan hakkında uluslararası sempozyumlar düzenlenmekte ve birçok akademik makale ve tezlere konu olmaktadır.

Mesela bunlar arasında çağdaş düşünürlerden Faslı Prof. Dr. Taha Abdurrahman, Risale-i Nur'un düşünce dünyasında yaptığı büyük devrimden söz ederken, onun diğer yönlerinin yanında bu yönünün de kayda değer olduğuna dikkat çekmektedir:

"Bazı Batılı filozoflar, her şeyin merkezine aklı aldılar ve sadece aklın ürünü olan hususlara itibar ettiler. Hatta bu hususta öyle ileri gittiler ki, İncil ve Kur'an gibi semavi kitapları ve temsil ettikleri dinleri de aklın etrafında dönen diğer eşya arasına katarak, akli sistem içinde onlara bir tanım getirdiler. Yani, tıpkı eski insanların dünyayı sabit sanıp güneşin de onun etrafında döndüğünü tevehhüm ettikleri gibi, aklı sabit kabul ederek semavi kitap ve dinleri onun etrafında gezdirdiler.

"İşte Bediüzzaman, Risale-i Nur'la düşünce dünyasındaki bu gidişatı olması gereken mecraya çevirdi, tıpkı ilim dünyasında Kopernik'in yaptığı gibi. Nasıl ki Kopernik, 'Dünyanın sabit, güneşin onun etrafında döndüğü şeklindeki eski görüşü ortadan kaldırıp; onun yerine, dünyanın hem kendi etrafında, hem güneşin etrafında döndüğünü' ispat etti; Bediüzzaman da Risale-i Nur'la düşünce dünyasında buna benzer bir inkılap gerçekleştirdi: 'İnsanın düşünce dünyası sabit olamaz. Düşünce dünyası hem kendi ekseni etrafında döner, hem de vahiy güneşinin etrafında döner' diyerek insan düşüncesinin olması gereken asıl yerini tespit etmiş, aklı yalnızlık ve karanlıktan kurtararak aydınlatmış ve rahatlatmıştır."

Ayrıca Risale-i Nur, bir Kur'an tefsiri olması itibariyle, aklın yanı sıra, kalp, ruh ve diğer bütün duygulara da hitap etmektedir. Ahlakın bütün boyutlarına ışık tutmakta ve birçok sosyal probleme çözümler sunmaktadır. Ancak onun bu ve benzeri daha birçok meziyetini en iyi şekilde anlamanın yolu her halde onu açıp bizatihi okumak ve yaşamakla olur.

KİTABIN YAZARI BEDİÜZZAMAN SAİD NURSÎ KİMDİR?

Bediüzzaman Said Nursî (Mart 1878, Bitlis - 23 Mart 1960, Şanlıurfa), İslam alimi, düşünürü.

1892'de Bitlis'te Şeyh Emin Efendi ve diğer İslam alimlerinin de bulunduğu ilim meclisinde yapılan imtihan ve münazara sonunda Molla Fethullah tarafından Bediüzzaman unvanı verilmiş; diğer alimler tarafından da kabul görmüş ve bu isimle anılmaya başlanmıştır.

I. Dünya Savaşı'nda gönüllü alay komutanı olarak Kafkas Cephesi'nde mücadele etti. Savaş sırasında birçok öğrencisi ölmüş, kendisi ise gazi olmuştur. Başarılarından dolayı kendisine Harp madalyası verildi. Ordu-yu Hümâyun'un tavsiyesi ile Dar'ül-Hikmet'ül İslamiye azası olarak atandı. 1922'ye kadar görevini yerine getirdi.

1923 yılında TBMM'nin daveti üzerine Ankara'ya gelen Nursî, Ankara'da aradığı atmosferi bulamaz. Van'a dönerek inzivaya çekilir ve daha sonraları bu dönüşünü Yeni Said'in başlangıcı olarak nitelendirir. Bu dönemde sosyal ve siyasi meselelerden uzaklaşır. En önemli vazifenin imanı kuvvetlendirmek olduğunu söyler. Şiddetle karşı çıktığı ama silah çekmediği Cumhuriyet idaresi tarafından bu dönem zarfında uzun yıllar sürgün, gözetim ve yer yer hapis hayatı yaşatılacak ve zorunlu ikamete tabi tutulacaktır. Büyük çoğunluğunun Isparta Barla'da yazıldığı Risale-i Nur külliyatının yazımı ve Nur Cemaati'nin oluşumu bu dönemde yaşanmıştır.

23 Mart 1960'ta Şanlıurfa'da vefat etti.

VAN BÖLGE GAZETESİ: HACI YILMAZ

Güncelleme Tarihi: 22 Ağustos 2024, 10:32
YORUM EKLE
YORUMLAR
Van Büyükşehir Belediyesi
Van Büyükşehir Belediyesi - 1 ay Önce

Bostaniçi bölgesinde, Erek Dağı arkasındaki vadide bir Said Nursi mesire ve gezinti yeri yapılmıştı. Merhumun inzivaya çekildiği bir küçük mabet veya mahzen vardı. Gidin bakın dökülüyor oralar, kirli, bakımsız, harap halde. Beş senedir hep söyledik ama ilgilenen yok. Van Büyükşehir Belediyesi yetkilileri bir gidip görsün. Oralar güzel bir peyzaj, çevre düzenlemesi, bakım, onarım ve yenilemeye enfes bir hale dönüştürülsün. Işıklandırma da yapılıp halkın hizmetine açılsın. Mobeseler konulsun. Ardından temizlik ve koruma görevlileri de 365 gün verilsin. Şehre bu gibi projeler lazım, böyle alanlar lazım. Biraz vizyon, biraz ilgi, biraz kontrol, biraz proje ve çalışmayla halka ne kadar güzel alanlar kazandırılabilir.

Haydi görelim
Haydi görelim - 1 ay Önce

Büyük şair ve düşünce adamı AHMEDİ XANİ'nin adını taşıyan çarşıdaki bakımsız, harabe haldeki, tel tel dökülen ve çay ocakları tarafından işgal edilmiş sahip ve ilgisiz haldeki AHMEDİ XANİ PARKI niçin elden geçirilmiyor? Ayıptır, günahtır, vebaldir. EY VBB, ey İpekyolu Belediyesi hemen bu hafta bu parka bir bakın. Eski VASKİ binası alanını da dahil edin, parkı büyütün ve Van'ın en güzel parkına dönüştürün. Kendine ve kentine hizmet mi, ekoloji mi, tarihe saygı mı, halka hizmet mi, şehre sahip çıkmak mı buyrun size önemli bir öneri, görelim hizmeti.

SIRADAKİ HABER