Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada Çin’in Wuhan eyaletinde ortaya çıkan ve kısa zamanda tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs (COVİD-19) salgını ile mücadelede ülke ve il olarak yaklaşık olarak 1 yılın geride bırakıldığı ifade edildi.

  Yapılan açıklamada, “2020 yılının mart ayında ülkemizde görülen ilk vakanın ardından bugün itibariyle milyonlarca vatandaşımız salgına yakalandı, on binlerce kişi hayatını kaybetti. Ülkemizde olduğu gibi kentimizde de çok sayıda vatandaşımız salgına yenik düştü. Bu süreçte Koronavirüs’e canını siper eden sağlık çalışanlarımıza minnettarlığımızı bir kez daha tekrarlıyor ve onlara teşekkür ediyoruz. Yaşanan acı tabloya ekonomik daralma, sorun ve sıkıntılar eklenince ilimiz çıkmaz bir sokağa girmiştir. Pandeminin ülkemizde tespit edilmesinin hemen ardından Kapıköy Gümrük Kapımızın kapatılması can damarımızın kesilmesine neden olmuş, şehrimizin ana sektörü ve geçim kaynağı olan hizmet sektörünün durmasıyla birlikte ciddi ekonomik sorunlar ile karşı karşılaya kalınmıştır. Yaklaşık 1 yıldır yakından takip ettiğimiz pandemi süreci sonucu Van Ticaret ve Sanayi Odası (Van TSO) olarak atılması gereken yeni adımların elzem olduğunu belirtmek isteriz” denildi.

  Van TSO tarafından yapılan açıklamanın devamında şu ifadeler yer verildi:

  1- Bilim insanlarının öngörülerine göre COVİD-19 salgını yapılacak olan aşılar ve alınacak tedbirler ile son bulacaktır. Tüm dünya için öngörülen sürenin 7 yıl olduğu belirtilirken ülkemiz için de sürenin yaklaşık 2,5-3 yıl olduğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle, hepimiz pandemi ile yaşamayı öğrenmeliyiz. Hayatımızı şekillendirip, planlamamızı ve gelecek yaklaşımımızı yeniden gözden geçirmeliyiz.

  2- Pandemi ile yaşamayı öğrenirken yapılacak olan aşı ile diğer sağlık tedavilerinin yanı sıra önerilen tedbirleri (Maske, Mesafe, Temizlik) alışkanlık haline getirmeliyiz. Bu alışkanlığımızı salgın sürecinden sonrada devam ettirmeli, hayatımızın her alanında tedbiri elden bırakmamalı ve bireysel tedbirler ve uygulamalara özen gösterilmeli.

  3- Hali hazırda rutin ticari kapasite içerisinde faaliyet yürüten tüm işletmeler kapatılmak yerine gerekli tedbirler alınarak açık hale getirilmelidir. Belirlenecek olan kurallar, yapılacak olan görev tanımları kural hale getirilmelidir.

  4- Ülkemiz batısında bulunan şehirlerin kara sınır kapıları açık ve havayolu ile ulaşımı mümkünken kara sınır kapılarımızın (Van, Ağrı, Hakkari) kapalı olmasını doğru bulmuyoruz. Pandeminin başından itibaren kapatılan gümrük kapılarımız ivedilikle açılmalıdır. İlimiz, bölgemiz ve ülkemiz için ekonomik katma değer oluşturan ve geçim kaynağımız olan gümrük kapılarının kapalı olması ciddi sorunlar oluşturmaktadır.

  5- İnsanoğlu için en önemli mesele ve öncelik sağlıktır. Bu nedenle yaşanan ve yaşanabilecek salgınlar göz önüne alındığında sağlık sisteminin güçlendirilmesi gerekmektedir. Kamu harcamaları kısıtlanarak sağlık sistemi güçlü hale getirilmelidir.

  6- Can güvenliği insan sağlığını doğrudan etkileyen devlet politikalarının temelini oluşturur. Ama onun yanında mal güvenliği sürdürülebilir can güvenliğinin ayrılmaz parçasıdır. Tek başına can güvenliğini sürdürülebilir kılmak mümkün değildir. Bundan dolayı can güvenliği ile mal güvenliği kavramı bir arada değerlendirilmelidir.

  7- İş yeri uzun süre kapalı olan işverenler mali ve psikolojik olarak ciddi sorunlar ile karşı karşıya kalmıştır. Haddizatında çalışmak üzere yaratılan insanın doğasında çalışmak vardır. İnsanoğlunun bu aktivitesini aldığınız zaman hayatı yok edilmiş oluyor ve ciddi psikolojik sorunlar ile karşı karşıya kalıyor. Bu nedenle işverenlere mali ve psikolojik destekler verilmelidir. İnsanların çok zor durumda oldukları ve travmatik durumla karşı karşıya oldukları gözden kaçırılmamalıdır.

  8- Hayatımızı ve süreci yöneten karar vericiler aylık maaşlarını alan insanlardır. Dolayısıyla salgın sürecinde ekonomik olarak en az etkilenenlerdir. Bizi yöneten ve süreçten en az etkilenen karar vericiler; istihdam yaratan, üretim yapanları kısıtlıyor. Tam da bu nokta maaş alanların maaş üretenler ile empati yapmaları gerekmektedir. Maaş alanların “işletmeleri kapatalım” demeleri çözüm olmadığı gibi doğru da değildir.

  9- Sağlık gibi eğitim de olmazsa olmazımızdır. Avrupa ülkeleri ile kıyaslama yapıldığı zaman ülkemizde alınan tedbirlerin ne denli köklü olduğu görülmektedir. Avrupa ülkeleri bir şekilde kendi kuşaklarını eğitiyor ve büyük ölçüde yüz yüze eğitime devam ediyor. Ülke olarak eğitim konusunda ciddi anlamda geride kalmış durumdayız. Yüz yüze eğitime ivedilikle başlanmalıdır. Kayıp kuşak tehlikesi bizleri dünya liginden koparmaktadır. Harcamalarımızdan kısarak sağlığa yatırım yapmak doğrudur ancak geleceğimize yönelik eğitimin de bir o kadar önemlidir.

  10-Pandemi öngörülemeyen bir sürece evrilmektedir. Tedbirler alınarak sürdürülebilir “Sağlık ve Ekonomik Yönetişim Anlayışı” öngörülmelidir. Van Bölge Gazetesi Haber Merkezi