MADEM ADAYLARDAN HABERİNİZ YOK O KOLTUKTA NE DİYE OTURUYORSUNUZ?!
Bu yazımı haber sitemizde yayınladıktan sonra Van kamuoyunda adaylarla ilgili oluşan tepkiler ses getirdi ve Van halkının tepkileri sonuç verdi. AK parti genel merkezi Vanlıların tepkisene kulak tıkamayarak Pazar günü yani dün yapılması tasarlanan ilçe adaylarının tanıtım toplantısı iptal edildi. Adaylarla ilgili bazı değişikliklerin yapıldıktan sonra aday tanıtım toplantısının ileriki süreçte yapılacağı tahmin ediliyor…
Umarım Van'da dengeleri gözeten AK partiye zarar vermeden kişisel ikbal ve beklentilerden uzak hakkaniyetli bir yaklaşımla adaylar belirlenir.
Yani kimsenin egolarını tatmin edecek adaylar değil Van halkı tarafından kabul gören isimlerin adaylığı sağlanır. Aksi halde karar vericiler verecekleri kararların faturasını ileride ağır şekilde öderler… Bu hatırlatmayı yaptıktan sonra önceki gün çok ses getiren yazımızda hangi konulara dikkat çekmiştik, Bölge Gazetesi okurlarımız için yayınlıyoruz…
Önceki gün sosyal medya ve kulislerde Ak Partinin Van ilçe belediye başkan adaylarının kimler olacağına yönelik isimler bir anda herkesin gündemini meşgul etti.
Bende bahse konu olan isimleri görmek için birkaç görüşme yapıp, sosyal medya da listeleri gördüğümde acaba yanlış mı duydum veya okudum diye tekrar tekrar sordum ve okudum. Ama sonrasında çok güvenilir isimlerin vermiş olduğu bu bilgilerin pazar günü (dün) Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın Van'a gelerek açıklayacağı liste olduğunu öğrendim.
İşte o an nutkum tutuldu, ruhumu, bedenimi saran tarifi imkânsız olumsuz duygular yaşadım.
Nasıl olurda bu kadar önemli bir süreçte böyle bir liste kabul görür, bu listenin altında kimlerin imzası var? diye derin düşüncelere daldım.
Özellikle seçimin kaderini belirleme özelliğine sahip 4 büyük ilçenin belediye başkan adayı olduğu söylenen isimlere şöyle bir baktığımda şu soruyu kendime sormaktan edemedim;
Neler oluyor, madalyonun öteki yüzünde nasıl bir hesap var?
Hani halkın görüşlerin önemliydi?
Hani teşkilat temayül yoklamaları, kamuoyu araştırmaları, etkili ve güvenilir kişilerle yapılan istişareler sonrası bu süreci yönetecek doğru isimler halkın karşısına çıkarılacaktı?
Hani bu şehri yönetme iddiasında bulunan, kendilerine iktidarın tüm makam ve güçleri emanet edilen kişiler her türlü şahsi hesaptan uzak bir şekilde istişare ve samimiyetle bu halka hizmet edecek, aday olduğu yükü kaldırabilecek donanım, liyakat, tecrübe sahibi kişileri bulup aday yapacaklardı?
Bu kadar zaman harcamanın, işi bu hale getirmenin ne anlamı vardı?
Bu millete yazık değil mi?
Yazının başlığında ifade ettiğim gibi tüm bunlar sonrasında kulislerde konuşulan bazı bilgilerin doğru olduğunu düşünmeye başladım.
Neler mi konuşuluyor? Özetle paylaşmış olayım sizlerle dostlar.
Büyükşehir Belediye Başkan Adayı belirleme sürecinde İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu'nun milletvekilliği sürecinde olduğu gibi;
"İstemiyorum, yan cebime koy" tavrı sonuç vermemiş ve Necdet Takva ismi Cumhurbaşkanı ve Ak Parti Genel Başkanı tarafından ilan edilmişti. İşte bu süreçlerin kırılma noktası burada başladı.
Sonrasında İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu'nun istemeye istemeye Necdet Takva ile birkaç fotoğraf karesinde görünüp, bir iki programda boy göstermesini devam eden günlerde Necdet Takva'nın Ankara'ya gidip 3 milletvekili ile bir araya gelmesiyle tüm süreç tepe taklak olmuştu.
İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu Necdet Takva'nın Ankara'ya gidişini öğrendiğinde ciddi anlamda rahatsız olmuş ve o günlerde gerçekleşen İl Yürütme Kurulu toplantısında keskin, net ve öfkeli bir üslupla bunu kabullenemeyeceği yönünde ifadeler kullandığı toplantı sonrasında konuşulmaya başlamıştı.
İşte bu kırılma ve kendi içinde aynı hedefe koşması gereken tarafları ötekileştirip, güç mücadelesinin parti içinde derinleştiği günlerin de habercisi olmuş oldu.
İl Başkanı ve milletvekilleri arasında güç ve denge siyasetinin yürütüldüğü, aslında tarafların bir birinden ciddi ciddi rahatsız olduğu, süreci doğru ve sağlıklı bir şekilde yönetebilecekken içte verilen bu gizli kavga sonrası hiç istişare edilmediği, hiç bir araya gelinmediği gibi bilgilerde siyasi kulisleri meşgul ve rahatsız etmeye başladı.
İl adına, dava adına, millet adına hayırlı karar almak varken, şahsi hesaplar, öfke ve hırsla yönetilen bu süreç ateş çemberi misali içindekileri yakarken çevrede bulunan herkese de zarar verecek bir özelliğe sahipken böyle bir şeyin tercih edilmiş olmasını anlamak mümkün değil!
Akla zarar böyle bir tutum neden tercih edilir acaba?
Kazananın olmadığı, herkesin kaybetmeye mahkûm olduğu böyle bir süreç niye kabul edilir anlamak mümkün değil!
Daha önceki seçim süreçlerinden bildiğimiz gibi genel merkez yerel aktörlerin, adayların tespit konusunda mutlaka başta il başkanı olmak üzere il milletvekillerine kanaat sorar ve onlardan gelecek bilgiler, referanslar sonrası listeleri oluşturup açıklardı.
Bu süreçte ise ne hikmetse başta İl Başkanı Kayhan Türkmenoğlu ve milletvekilleri ısrarla şunu söyleyip durdu;
-Bize genel merkez hiçbir şey sormadı, isim istemedi. Her şeyi kendisi yönetiyor.
Şimdi gelinde buna inanın!
Buna inanmak için hiç siyaset yapmamış, okumamış ve yapılan işe tamamen yabancı olmak gerek.
Tabi bu süreçte belki de süreçte yaşananları anlamaya ve tepkisiz kalmaya çalışan kişi Necdet Takva oldu.
Teşkilata ve Ak Partinin yereldeki iç dinamiklerine yabancı olmanın beraberinde getirmiş olduğu bu durum eminim ki Necdet Takva'yı yüklendiği sorumluluğun hakkını vermek ve 31 Mart tarihinde beklenen seçim başarısını elde etmek isterken çok zorlamış olmalı.
Eğer yine bahse konu listedeki adaylar ilan edilirse yeşermeye başlayan umutlar solmaya mahkûm olacak demektir.
Daha zaman varken akl-ı selim düşünen, bu millete ve davaya hizmet edecek kişileri bu sürece müdahil olmaya davet ediyoruz. Listeyi tekrar gözden geçirin derim.
31 Mart seçimlerinin kazananı Van olsun derken kimseden elinde sihirli değnek olduğu ve mucizelerle bizleri buluşturacağı düşünülmemeli. Bu süreçte Necdet Takva'nın tek başına yapabileceği bir şey yok. Güçlü bir ekiple, güçlü ilçe belediye başkan adayları ve yine nitelikli, halkta karşılığı olan yük alacak belediye meclis üye adayları ile bir bütün halinde başarı elde edilebileceği gerçeği yok sayılmamalı.
"-Benim istediğim olmadıysa, ben olmadımsa gerisi tufan" anlayışının bu güne kadar bizlere hep zarar verdiğini tekrar hatırlatmak isterim.
Mesele kimsenin şahsi ikbal kavgası değil, Van olmalı artık.