Mülkiyet hakkı ve Van'daki imar kanunu

Bugün Van'daki imar sorununa ve bu imar sorununu çözmek adına yapılan haksızlıkları, zulümleri bir nebze dile getirmek istiyorum.

Bütün ilahi sistemlerde mülkiyet hakkı kutsaldır dokunulmazdır. Kimsenin mülkü bedelsiz, kendisinden habersiz, zorla elinden alınamaz. Başkasına tahsis edilemez. Bunlar hukukun temel kaideleridir.

Hukuka dayalı beşeri sistemlerde de mülkiyet hakkı vardır ve dokunulmazdır. Sadece komünizmde mülkiyet hakkı yoktur.

Gel gör ki, Van'da durum bu konuda çok vahim. İmar planında yeni yolların açılması, parkların yapılması, diğer kamu hizmetleri için yerlerin tahsis edilmesi gerekli, hatta zorunludur. Ancak tahsisler yapılırken, arsasında yeni yollar açılan, arsası park yeri olarak veya diğer kamu hizmetleri için tahsis yapılan kişilere rayiç bedel üzerinden ücretleri ödenerek kamulaştırma yapılmalıdır. Hukuki olan, adaletli olan bu durumdur. Olması gereken budur. Zira vatandaş olarak bizler bu tür kamu hizmetlerinin görülmesi için vatandaş olarak vergilerimizi ödüyoruz.

Van'da maalesef işler bu şekilde yürümüyor. Vatandaşın arsasından yeni yolların açılması, yeni parkların yapılması planlanmış, ancak kamulaştırma yapmadan, bedeli ödenmeden arsası, bahçesi talan edilircesine elinden alınmaktadır. Böyle bir durum da vatandaşı mağdur etmektedir. Düşünelim vatandaşın bütün varı-yoku bir arsadır. Onu da Belediye, Devlet elinden alınca kendisi çoluk çocuğu ne yapacak.

Bu sıkıntılar devam ederken belediye, imar kanununun bazı maddelerine dayanarak arsası park yeri olarak tahsis edilen şahıslara ücretleri yerine, başkasına ait, başka arsaları, üstelik sahiplerinden habersiz tahsisler yapılmaktadır. Böyle haksız, hukuksuz bir uygulama sosyal hukuk devletlerinde olamaz olmamalıdır. Şimdi kişi bir mülke ya miras yoluyla, ya satın alarak veya kendisine yapılan bağışla o mülkün sahibi olur.

 Bu işin uygulayıcısı olan belediye veya başka kurumlar hangi hakka, hangi hukuka göre Ali'nin arsasını kendisinden habersiz ücretini ödemeden Veli'ye tahsis ediyor. Bu hakkın, hukukun çiğnenmesi değil midir? Bu konuda hukuksuzca davrananlar kendilerini bazı kanunlara dayandırabilirler. Hangi kafayla birkaç düşüncesiz kişinin çıkarmış olduğu kanun eğer hakkın, hukukun dışına çıkmış ise böyle bir kanun hesap gününe inananlar açısından yok hükmündedir.

Yine komşu arsalara labirent gibi iç içe geçirilerek komşular arasına ihtilaflar oluşturulmuştur.

Şimdi soruyorum: hiçbir hukuki sistemde böyle bir şey olabilir mi? Kişinin mülkü kendisinden habersiz, bedelsiz elinden alınıp başkasına verilebilir mi? Böyle bir uygulama Van dışında Türkiye'de kaç il uygulanmaktadır?