MUTLULUĞUN SIRRI?

    İnsan şehri, ama daha çok şehir insanı inşa eder. Çocuklarımızı inşa edecek şehirlerin özlemini çekiyoruz.
Biz neden kendi çapımızdaki şehirler gibi gelişemiyoruz.
Van neden birçok konuda hep gerilerde kalıyor.
      Gelişemememizin nedeni bizi yönetenler mi? Siyasi partiler mi? Adaylar mı? Yoksa halkımız mı?
AK Parti'nin, yereli yönetmekte genelden çok daha fazla birikimi ve tecrübesi var. Yerel yönetim AK Parti'nin uzmanlık alanı. AK Parti belediyeciliği ile tanışan nice belde, ilçe, şehir ve büyükşehir çok hızlı dönüşüm yaşadı. Şehirlerimizin çehresi değişti; çöp toplamadan trafiğe, park, alt yapı üst yapı sosyal yardımlara kadar birçok şehir tarihinde görmediği hizmet ve yatırımlarla tanıştı.
     Biz Van olarak bunlardan çok fazla nasibimizi alamadık…
Sosyoloji, zaman, insanlar, özellikle gençlik değişti. Artık beklentiler farklılaştı, talepler haklı olarak arttı.
Belediyecilikte dünün birikim ve tecrübesine ihtiyaç var ondan daha çok da artık yeni bir bakış açısına yeni yüzlere ihtiyaç var.
      Eskiden en büyük sorun konuttu, gecekonduydu, çöp, trafik, su, kanalizasyondu.
Bizde maalesef bunlar hala kısmen de olsa devam etse de başka sorunlar da ekleniyor ve eskiler yerini koruyor hala…
Bu öncelikli sorunları çözmek için üstün gayret gösterdi atanan kayyumlar.
      Ama kısa zaman sonra yerel seçimler yapılacak bu hizmetler umarım heba olmaz.
İyi de, şimdi fark ediyoruz ki, apartmanlar güneşin bırakın evlerimize, sokaklara dahi değmesine engel oluyor. Sokaklarda derme çatma kaldırımları arabalar işgal ediyor, sokaklar çocuklar için tehlike saçıyor, parklar görüntüyü kurtarmaya yetmiyor, Sitelerde izole hayatlar insanı insandan koparıyor.
Kimi caddelerde trafik hızla akarken yayaya hiç yaşam hakkı kalmıyor.
     Kayyumlar çok hassasiyetle üzerinde dursa da geçmişte yapılan hataların oluşturduğu çirkin görüntüler devam ediyor.
Her köşeden, akıl almaz bir plansızlıkla beton yığınları yükseliyor. Plansızlık demişken örneğin bir caddeye dökülen asfalt acaba neden üzerinden bir yıl bile geçmeden kazılır? Neden çukurlar oluşur? Rögar kapakları neden birer tuzağa dönüşür? Hep üzülerek merak etmişimdir.
    Estetik konusuna hiç girmeyelim bize hep uzak oldu…
Değişen ve gelişen dünyada bugün artık gördüğümüz diğer şehirler karşısında ben de, benim gibi Vanlılar da, artık haklı olarak daha fazlasını istiyoruz. Sükûnet, huzur istiyoruz. Kolay, hızlı ulaşım istiyoruz. Yeşile dokunmak, tarihi teneffüs etmek istiyoruz. Şehirde adalet istiyoruz. Rantın değil, imanın, haramın değil helalin egemen olduğu, şeffaf, hesap verilebilir, yani adil şehir arzuluyoruz. Bizim için yaşanabilir, çocuklarımız için ilham verici şehirler istiyoruz.
     İnsan şehri, ama daha çok şehir insanı inşa eder. Çocuklarımızı inşa edecek şehirlerin özlemini çekiyoruz. Özgün şehirler, bizim, bize ait, o övüne durduğumuz tarihle örtüşen şehirlerimiz olsun istiyoruz. Kalabalıklaştıkça çirkinleşen ve yaşanmaz hale gelen değil planlı, düzenli, 100 yıl, bin yıl sonrasını kurgulayan şehirleri özlüyoruz.
     Maddi sıkıntılar içinde acil sorunları çözmeye çalışırken ipin ucu kaçtı. Ama hiç de geç değil. Yeni bir anlayışla, yeni bir zihniyetle, ufku, kurgusu, planı, tahayyülü ve tasavvuru olan bir belediyecilik yaklaşımıyla ayağa kalkalım.
     Seçime az kala kimler kazanacak heyecanı yereli sardı kulisler kaynıyor. Hem bir kez daha seçimi kazanmak, hem de şehirlerimizi geleceğe tasarlamak, hazırlamak için nasıl başkanlar çıkaracağımız bu kez her zamankinden daha fazla önem arz ediyor.
    Gelişmiş topluluklarda, seçmen, genel seçimlerde çoğunlukla partiye ya da lidere oy verir. Yerel seçimlerde ise seçmen tercihini aday belirler. Seçmen, yerel seçimlerde önüne gelen pusulaları büyük bir ferasetle mühürler. Partisini ayrı değerlendirir, adayı ayrı değerlendirir.
    2018 Haziran seçimlerinde seçmen AK Parti'ye bir uyarı verdi. 2019 Mart seçimlerine giderken ayrıca ekonomide sorunlar yaşıyoruz. Yerel seçimlerde adayların mahiyeti bugüne kadarki tüm seçimlerden daha fazla ehemmiyet arz ediyor. AK Parti'nin böyle kritik bir dönemeçte hata yapma lüksü yok. İlçelerden büyükşehirlere kadar her adayın büyük bir hassasiyetle çalışarak seçimi kazanması halinde yeni Van inşa etmeleri gerekiyor.
2019 seçimlerine giderken belediye başkanları nasıl olmalı?
Başkanın en başta şehriyle gönül bağı olmalı, şehrine sevdalı olmalı.
Van'ı bilmeli, tanımalı. Başkan dertli olmalı, şehrinin derdini taşıyor olmalı.

     Seçildiği gün bir sonraki seçimi düşünen ve stratejisini buna göre belirleyen değil, geride iyi bir isim, iyi bir iz, hoş bir seda, güzel bir gelenek bırakmayı hedefleyen; dengeleri ve konjonktürü değil şehrini ve hemşerilerini gözeten olmalı.
 Samimi olmalı, dürüst olmalı, güvenilir, adil olmalı. Samimiyeti, dürüstlüğü, eminliği ve adaleti koltukla ve parayla tanışınca sarsılmayacak kadar sağlam olmalı.
    Başkan cesur olmalı. Her taraftan yamyamlar saldırmaya başladığında ölümü göze alıp şehrinin parasını koruyabilecek kadar gözü pek olmalı. Akrabasını, eşini, dostunu uzakta tutabilecek kadar dirayetli olmalı.
Kendisine emanet edilen parayı namusu, şerefi bilmeli.. Başkan, milletin önündeki hesap gününü dert edindiği kadar Büyük Hesap Günü'nü de dert edinmeli.

    Mütevazı olmalı. Tevazuu seçildikten sonra da devam edecek kadar sağlam karakterli olmalı. Kırmızı-mavi ışıklı arabasıyla ve rahatsız edici sireniyle trafiği yarıp geçen değil, her an halkın içinde olan, yürüyen, koşan, koşturan bir belediye başkanı olacağını htirmeli.
     Belediye başkanı şehrinin belediye otobüslerine binmiş ve belediye otobüsleriyle irtibatı devam eden bir aday olmalı.
 Başkan halkın parasına göz dikenlere cengaver olmalı.
    Belediye başkanı şehrine ilişkin bir muhayyilesi, bir tasavvuru olmalı. Şehrini 5 yıl, 10 yıl, hatta 100 yıl sonra nerede görmek istediğine ilişkin bir planı, projesi olmalı ve bunu da açıklamalı.
    En önemlisi: Başkan, sadakatle birlikte, mutlaka ve mutlaka liyakate göre davranmalı. Eş, dost, akraba ilişkileri verilecek kararlarda belirleyici asla ve asla kriter olmamalı.
    Çok kritik bir seçime doğru gidiyoruz. Tekrar edelim: Hata yapma lüksümüz hiç yok. İyi başkanlar çıkararak hizmet anlamında iyi sonuç alabileceğimize şüphe duymak istemiyoruz...
    Bütün kişisel meseleler, şahsi beklentiler, hevesler, hırslar, "benim dediğim olsun da partiye, davaya ne olursa olsun" bencillikleri bir kenara bırakılmalı ve seçilecek başkanlar en iyi hizmetlerle milletin karşısına çıkmalı.