Nefretin memleketi?

BİRBİRLERİNİ ŞEYTAN TAŞLAR GİBİ TAŞLIYORLAR…!

İnsan vicdansız olursa, merhametten yoksun kalırsa, insani değerlerini yitirmişse, kıskanç, bencil, karakter yoksunu olursa böylesi insanların sözüne ve özüne itibar edilmez…

Daha önce "Van adam harcama fabrikası" başlıklı bir yazı yazmıştım…

Dedikodu iftira furyası ile Van'da bazı kesimler birbirini harcıyor, yok ediyor, yerin dibine batırıyor…

Siyasi partilerin ve STK'ların içinde, iftira, karalama yok etme, adam harcama kazanı kaynıyor.

Bazen kulislerle bazen örgütlü kampanyalarla yapılıyor…

Yok böyle bir öfke.

Aman Allah'ım!

Bu nasıl kin bu nasıl nefret?

Bu nasıl makam ve servet hırsı?

Günyüzü görmemiş küfür ve hakaretler havada uçuşuyor.

Bir gün sonra aynı insanlar sarmaş dolaş…

Duyduklarınıza ve gördüklerinize inanamıyorsunuz..

Hatta şaşakalıyorsunuz…

Bunu yapanlar öyle böyle sıradan insanlar değil kelli felli insanlar…

Bu toplumu yönetmeye talip olanlar…

Sanki bir yerlere gelmeniz için birilerini iftira ve karalamalarla yok etmelisiniz…

Sanki siyaset demek böyle bir şey…

Ondan insanlar siyaset yalan ve o yolda her şey mubah diyor.

Siyasetin toplumu insanı yönetme sanatı olduğunu ne kadar anlatsanız siyaset yapanlar tarafından kirletildiği için kimse inanmıyor ciddiye almıyor…

Bu piyasa şeytan taşlar gibi almış eline taşı kendisine rakip gördüğü herkesi taşlıyor...

Dünya sanki bunlara kalacak…

Sanki bu servetler baki kalacak…

Öyle bir linç kampanyası ki...

Eşi benzeri görülmemiş durumlar yaşıyor Van..

Bazen edilen küfürleri duydukça insanın yüzü kızarıyor ama küfreden insanın ar perdesi kalkmış tık yok...

Edepten, hayâdan, ahlaktan yoksun bir yaşam anlayışı nereye kadar?

Ailenize bu topluma bu çirkin bukalemunca yüzler ve sözler mi bırakacaksınız?

Yazık ediyorsunuz beyler yazık hem kendinize hem ailenize hem de ülkenize yazık ediyorsunuz…!

Eğer tüm mesele makamsa hiç değmez.

Şımarık servet sahiplerinin hali perişan.

Sayısız örneğini görmedik mi yakın geçmişte acı son ile sonuçlanan kibir sahiplerinin yok oluşlarını?

Böylesi ilkesizliklerin sonu hiç olmadı…

Bu derece ölçüsüz, bu derece çığırından çıkmış, bu derece vurun, yaşatmayın, noktasına varmış bir linç kampanyası sadece Van'da yaşanıyor..

 Bak işte bunda sorun yok. Bunu sonuna kadar anlayışla karşılıyorum diyeceğimiz olumlu, insana faydası olan, geliştiren eleştiri neredeyse yok…

Hep yıkıcı yok edici…

Çünkü iftiranın olduğu her yerde hadsizlik vardır…

Oysa ahlaklı insanlar bırakın iftirayı yok etmeyi, başkasını ezerek yok etmeyi, Zulme haksızlığa kim olursa olsun maruz kaldığında, ezilenden yana tavır almaktır erdemli olmak…

Haksızlığa itiraz ettiyseniz, zulme karşı ayağa kalktıysanız, zalimin de mazlumun da kimliğine bakmadıysanız, zalimin karşısında, mazlumun yanında olduysanız söyleyecek çok sözünüz var…

Aksi halde çok bağırarak, iftiralar atarak ucuz kahramanlık edaları ile çıktığınız makamlardan, kazandığınız servetinizden bir tokat yer tepe taklak alaşağı olursunuz…

Şımarık ve haddini bilmeyenlerin sonu hep hüsran olmuştur…

Kısa vadede kazanıyor gibi görünenler uzun vadede hep kaybetmişlerdir…

İnsan düşünmeden edemiyor:

Nefretin Memleketi mi olduk?