Bizim her seçimde en çok duyduğumuz sözlerden biri; "Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde…" diye başlar ve devam eder. Her seçimde de buna inanırız. Belki de Türkiye'nin en az üç asırdır üzerinde oynanan oyunları iliklerimize kadar hmekten kaynaklanır ki, bir yönüyle de doğrudur.
Bugün ise birlik ve beraberlikten geçtik; mesele "beka" sorununa yani gelecekte var olma kaygısına dönüştü. Şüphesiz buna da inanıyoruz. Çünkü düşman dört bir koldan sinsi sinsi bekliyor.
Van'a gelince… Durum çok farklı! Elbette beka sorunu ve birlik ve beraberlik vurgusu bizde de ön planda. Ama benim dikkatimi bu seçimde en çok çeken adaylar ve özellikle de onların projeleri oldu.
Van 2019 belediye seçimlerinin belki de en çok tartışılacak tarafı bu projeler oldu. Kimler paylaşmadı ki bu projeleri… Hemen hemen Ak Partili bütün adaylar da bu furyaya katıldı. Ancak en çok iz bırakanlar, Necdet Takva ile Menaf Turan oldu.
Neden derseniz?
Projelerin bu denli havada uçuşmalarının nedeni kanaatimce öncelikle kayyımlardır. Mevcut kayyımların, Van tarihinde eşi benzeri görülmemiş yeniliklere ve başarılara imza atması, şimdiki belediye başkan adaylarını da kendiliğinden farklı bir formata soktu. Çünkü zaman eski zaman değildi. Öyle şunu bunu yapacağım demekle seçmen ikna olmuyordu. Kayyımın yaptıklarından başka ne yapacaksın? Projlerin nedir? Bu düşünce yavaş yavaş Van'a hatta her tarafa yerleşti. Yani diğer birçok ilimizde de projeler havada uçuşuyor. Bir yönüyle kayımlardan da farklı olarak yeni bir anlayış gelişiyor.
Artık devir proje devri. Bu nedenle seçmen sizin ağzınıza değil çantanızda taşıdığınız projelere bakıyor.
Bu projeleri ilk olarak yanlış hatırlamıyorsam Menaf Turan paylaştı; kısım kısım. Necdet Takva ise büyük bir katılım eşliğinde tek tek yapacaklarını anlattı. Tabii Menaf Turan daha önce bunları hazırlamıştı. Kamu yönetimi ve belediyecilik alanında bir uzmandı. Erciş tarihinde ilk kez hatta Türkiye'de belki de ilk kez bir belediyecilik uzmanı profesör bir bölgeyi yönetmeye talip oluyordu. Bu yüzden Sayın Turan'ın hazırladığı projeler oldukça nitelikli ve etkileyiciydi. Erciş'e seçilirse ve yönetimsel olarak da belli bir tecrübe ve irade olursa çok katkı sunacağına inanıyorum.
Necdet takva ise üzerinde en çok durulan kişiydi. Büyük Şehir adayıydı ve oldukça popüler bir isimdi. İlk başlarda sosyal medyayla başlayan tanışma ve tanıdıklık yavaş yavaş mahallelere ve köylere de yayılmaya başlamıştı. Van'da yaşayan ve siyasetle az da olsa ilgisi olan birisi Necdet Takva adını mutlaka duymuştur diye düşünüyorum.
Necdet Takva'nın projeleri, seçilen ortam, davetliler ve sunum şekliyle hiçbir adayla mukayese edilemeyecek derecede etkileyiciydi. Hatta bu hususta konunun uzmanı Menaf Turan Hocamızı da gölgede bıraktığını söyleyeyim ve ekleyeyim ki Menaf Hoca bu meseleyi daha ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde kamuoyuyla paylaşmaması büyük bir zafiyetti. Resmen elindeki güzelim pastayı dolapta saklamış oldu.
Necdet Takva, bu işi iyi becerdi. Her ne kadar şehirden bazıları, "Bu projeler benimdir! Ben daha önce söylemiştim." dese de atı alan Üsküdar'ı geçmişti. Sonra bu projeler daha önce dile getirilmiş ve birileri tarafından söylenmiş olsa ne anlamı vardı ki! Hangi proje resmi anlamda tescillendi ki! Üstelik birilerine ait olması onun Takva tarafından gündeme alınmayacağı anlamına gelmiyordu. Takva, yarın seçilirse ve biri de bu proje benimdi derse emin olun gel birlikte kamuoyuna açıklayalım derdi. Teferruatın bir önemi yoktu. Fakat bilinen bir gerçek var ki, Van'ın belediyecilik seçiminde gelecekte daha da büyük projeler olmak zorunda artık. Artık söz değil proje zamanı. Vatandaş kuru sözlerden bıktı.
Tabi proje demek açıklamakla değil; yürürlüğe koymakla olur. Yoksa bir zamanlar birilerinin dediği üzere "çevre yolu, tramvay, sahil yolu" deyip altında kalmak da mümkün.
Seçmenin hafızası zayıf olabilir ama gazeteciler fena, kayıtlar bakidir.