Basın İlan Kurumu (BİK) Genel Müdürlüğü tarafından şubesi bulunan illerde çalışan gazeteciler için düzenlenen seminere, Van'dan bizler de katıldık. 1 Ekim Pazar akşamı uçakla önce İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı, oradan da Kocaeli'nin Darıca İlçesi'ne bağlı Bayramoğlu Tatil Köyü'ne geçtik.
BİK'e ait tesislerde gerçekleşen seminerimiz 02 Ekim Pazartesi günü başladı.
41 şehirden yaklaşık 100 gazetecinin katıldığı seminerin ilk gününde, açılış konuşmasını yapan BİK Genel Müdürü Yakup Karaca, konuşmasının önemli bir bölümünde dijitalleşme vurgusu yaptı.
Dijitalleşme konusunda tüm sektörlerde önemli atılımlar olduğunu söyleyen Karaca, kurum olarak bu konuda çalışmalar yaptıklarını belirtti.
Yazılı basının mevcut halinin yanına mutlaka dijitali bırakmak gerektiğini anlatan Karaca, "Dijitalleşme denen olgu burada sevimli-sevimsiz yüzü ile ortaya çıkıyor. O yüzden bu mecraya da yönelmemiz gerekir. Yakın bir süreçte, ben demek istemiyorum ama dijitalleşme analog sistemi ikiye, üçe, dörde katlayacak. Yeni sistemlerde iletişimde hız artıyor, sınırlar ortadan kalkıyor. İnternete ulaştığınız anda, ister Brezilya'daki ormanlarda olun, ister çok farklı ortamlarda bile olsanız, işinizi yürütebiliyorsunuz. Teknoloji hükmünü icra ediyor. Mürekkep kokusu deyip, fazla duygusal düşünmemeliyiz. Sektörümüzü dijitalleşme konusunda dönüştürmek zorundayız. Siz gazeteciler olarak 'Ne oluyoruz? Gazetemiz batıyor mu?' endişesi duyuyorsunuz. Ama kamyonu devirmeden, yani mevcut durumu muhafaza ederek, bu dönüşümü sağlamak zorundayız" ifadelerini kullandı.
İlk günkü oturumda BİK Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Özdemir 'Geçmişten Günümüze Devlet, Yazılı Basın ve İlan İlişkileri' konusunda katılımcılara bilgi verdi.
Özdemir, bilgisayar gazeteciliğinin önemine vurgu yaparak, özellikle internet medyasına daha fazla önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi.
İlk günkü seminer diğer oturumlarla devam etti.
Bu oturumlarda da 'Kurum Mevzuatı ve Resmi İlan ve Reklamlar ile Bunları Yayınlayacak Süreli Yayınlar Yönetmeliğinin Denetleme ve İçerik Kontrolü Hakkında Uygulama Esas ve Usulleri konusunda katılımcılara bilgiler verildi.
Bu seminerde elbette bizler de kafamıza takılan soruları sorup, ayrıntılı olarak yanıtlarımızı aldık.
Gerek oturum araları, gerekse boş zamanlarımızda diğer gazetecilerle tanışma imkanımız oldu.
Elbette benim için en büyük sürpriz, yaklaşık 19 yıl önce mezun olduğum Bursa Büyükorhan Çok Programlı Lisesi'ndeki arkadaşım Soner Akın'ın beni seminerde tanıması oldu.
Bursa'da gazetecilik yaptığını öğrendiğim Soner, aynı sınıfta olmamamıza rağmen, beni hemen tanıyıp tanışmak için yanıma sokuldu. Seminerimiz boyunca diğer meslektaşlarımızla da sıcak sohbetlerimiz oldu.
Bir sonraki günkü oturumlarda, BİK ile resmi ilan ve reklam yayınlayan gazeteler arasındaki faturalaşma, ödeme ve mutabakatlar hakkında sunumlar yapıldı. Gazetelerin devir ve unvan değişikliği konusunda uyarılarda bulunularak, bu işler başlamadan kuruma haber verilmesi gerektiği hatırlatıldı.
İkinci günün öğleden sonraki oturumunda internet medyasının önemi anlatılarak, özellikle Pivol adındaki şirketin internet sitesi kurulumu ile ilgili sunumu gerçekleşti. Bu sunumlarda da yerel gazetelerin internet sitelerine daha fazla özen göstermesi ifade edildi.
İkinci günün son oturumunda BİK Dijital Reklam Piyasalarına Entegrasyon Projesi sunumu yapıldı. Söz konusu oturumun akabinde gazetecilerin soruları yanıtlandı.
Söz konusu seminer BİK Genel Müdür Yardımcısı Dr. Mustafa Canbey'in kapanış konuşması ile sonlandı.
Canbey de, Genel Müdür Karaca gibi dijitalleşme konusunda açıklamalarda bulunarak, "BİK olarak özellikle dijitalleşme konusunda önemli adımlar atıyoruz. İnşallah sizler de güzel çalışmalar yapacaksınız. İlan ve reklam gelirlerinin artması için çabalarımız sürecek. Dijitalleşmenin geliştiği bu süreçte bazı soru isaretleri kafanızda var biliyorum. Ama bizlerin de bu dönüşüme ayak uydurmamız lazım. Basılı medyanın yanına dijitali ne kadar yerleştirebiliriz bu konuya kafa yormalıyız. Gazeteciliğin yaşaması için kendimizi zamanın ruhuna uydurmalıyız" ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından sertifikamızı aldık.
Gazetecilerin bir bölümü akşam memleketine dönerken, bazıları ise sonraki gün döndü.
Bizler de 04 Ekim Çarşamba günü memleketimize dönerek yeniden iş başı yaptık.
Söz konusu seminerin faydalı geçtiğini düşünüyorum.