Sınır ticaretinin sinir yüklü yolculuğu…

YETER ARTIK VAN HALKINI DÜŞÜNÜN!

Yıllardır Van'ın en büyük sorunları arasında ne var diye sorsanız, dilimize pelesenk olan sınır gelir de sinir sinir sinirleniriz.

Hatta sorunlar sıralamasında beklenti noktasında birinci sıraya konuldu hep..

Kimisi siyasete alet etti..

Kimisi oy deposu olarak kullandı..

Kimisi terörü öne sürdü..

Kimisi karşılıklı ticaret olsun dedi..

Yani en yetkilisinden en yetkisizine kadar herkes konu hakkında konuştu..

Bilgi sahibi olmadan topluma bilgisizliğini aktardı… Yani dedikodular üretti..

Yetki sahipleri ilgisiz, yetkisizler ilgili oldu..

Hakkında yalan haberler yapıldı haklı olarak Vanlı STK'lar ve siyasiler tepki gösterdi..

Çok ama çook suistimal edildi…!

Kapıköy sınır kapısından ve sınır ticaretinden aynı zamanda kapıların açılmasından bahsediyorum dostlar…

Kapıköy Sınır Kapısı modernize edildi. İran tarafı da modernizasyon çalışmaları başlattı. Kapıköy'de ne sınır ticareti ne de dış ticaret hiçbir zaman istenen seviyeye gelmedi, gelemedi.  Karşılıklı olarak kotalar kaldırılmadığı sürece de hiçbir zaman istenen düzeye gelmeyecek. Merhum Erbakan'ın akaryakıtı sınır ticaretine dâhil ettiği 1997-1999 yılları hariç. O dönemde Van adeta şahlandı. Onun dışında Van'da sınır ticareti bavul ticareti seviyesine bile gelmedi.

Pandemi nedeniyle Kapıköy kapanmadan önce bırakın bavulu, elci olarak tabir edilen vatandaşların, ellerine aldıkları poşetlere kilo bazlı ne getirebiliyorlarsa o şekilde bir ticaret yapıyorlardı. İki kilo pirinç, çay, şeker vb. gıdalar ile sigara getirilmeye çalışılıyordu. Esnaf ve tüccarlar ise yasal yoldan çeşitli ürünlerden karşılıklı bir şekilde belirli kotalara bağlı olarak sınır ticaretini gerçekleştiriyordu. Dış ticaret ise şirketler üzerinden seyrinde gidiyordu.

Koronavirüs Mart 2020'de Türkiye'de kendini gösterdi. Tüm sınır kapıları kapatıldı, dış ticaret ve sınır ticareti büyük bir darbe aldı. Bir süre sonra yurtdışına giriş çıkışlara kısıtlama getirildi. Tüm resmi borçlar ertelendi. Resmi kurumlar kiracısı olan esnaftan kira almadı. Okullar kapatıldı, kantinciler ve okul servisleri büyük zarar gördü. Gıdacılar hariç tüm sektörler perişan oldu. İşyerleri kapanan esnaf çok zor durumda kaldı. Ardından kısıtlamalar gevşetildi, birçok işyeri açıldı. Yurtdışına giriş çıkışlarına getirilen kısıtlamalar kaldırıldı. Sınır kapıları birer birer açıldı. Amma velakin bizim SİNİR KAPIMIZ hep kapalı kaldı…

Karayolu ve demiryolu olmak üzere Türkiye'de 39 sınır kapısı var, bunların 36'sı açık ama Van Kapıköy, Ağrı Gürbulak, Hakkâri Esendere halen kapalı.

Van'daki tüm meslek odaları, sivil toplum kuruluşları, milletvekilleri, siyasi partiler, dernekler. Bu konuda açıklama ve çalışma yapmayan kalmadı ama sonuç alınamadı. Peki neden?

Kapıköy neden açılmıyor?

1-Herkes ayrı ayrı mücadele ediyor ve ben üzerime düşeni yaptım demeye getiriyor.

2-Ortak akıl ile bir araya gelinemiyor istişare kültürü sıfır. Nedeni mi tabii ki kibir...

3-Şehrin tüm dinamikleri adına tek elden lobi yürütülemiyor.

4-Ankara'ya baskı oluşturulamıyor ortak değerimiz Van'dır konusunda ikna edilemiyor.

5-Herkes umutla kapı açılsın diye beklerken halkımızın sorumsuzluğu, dikkatsizliği sonucu (Valilik Özalp-Saray'da vaka artıyor açıklaması yapıyor. Bu bilgi yine umutları erteliyor. AK Parti Van Milletvekili İrfan Kartal Kapıköy açılırsa felaket olur açıklaması yapıyor daha sonra yanlış anlaşıldığını dese de umutlar ikinci bahara kalıyor..)

6-Van'daki kamuoyunda konuşulanlar hükümet ne yazık ki bölgeyi yeterince önemsemiyor.

7-Sayın Erdoğan'ın her defasında Van benim için çok önemlidir dediğini biliyoruz.

Kaldı ki ne kadar doğru tartışılır, hükümetin eski vekillerinin söylediği, Van'dan istenilen oranda oy alınamadığı için biz de Sayın cumhurbaşkanımızdan isteyemiyoruz. Dolayısıyla bazı hizmetler geri planda kalıyor açıklamasını duymayan yoktur herhalde. Yani halk diliyle oy yoksa hizmet de yok. Bu anlayışla Kapıköy'ün açılmadığı ve bir nevi Van halkının cezalandırıldığı düşüncesi hakim…. 

8- Batı olunca aman ülke zarar görmesin ama doğu olunca nasılsa terör bölgesi beklensin algısı oluşturulmuş. Bu algının kamuoyu nezdinde değiştirilmesi lazım. Çünkü art niyetliler böylesi durumları kötüye kullanıyor…

9-AK Parti hükümetleri döneminde başta Van olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ne nice hizmetler yapıldı ancak hükümet istediği oranda oy alamadı. Halen bölgenin birçok ilinde HDP oyları yüksek. Hal böyle olunca hükümetin de artık biz üzerimize düşen her şeyi yaptık, bölge insanı bize yeterince destek vermiyor. Madem öyle bazı hizmetlerin de acelesi yok demeye getiriliyor konuşmaları yapılıyor..!

10-Sahipsiz Van, sahipsiz bölge gerçeği hiç bitmeyen sitemli söz devam ediyor dillerde…

Peki, diğer kapılar neden açık? Onlar mı acaba çok oy veriyor size?

1-Edirne, Kırklareli, Artvin, Gaziantep, Hatay, Kilis sınır kapıları Türkiye'nin ekonomisine zarar gelmesin düşüncesiyle mi açık.    Tamam, hepsi açılsın ülke ekonomisine katkı sunulsun da Van Kapıköy'ün ve Vanlıların günahı ne?

Çifte standart uygulanıyor ve bu kabul edilir gibi değil…

Ermenistan'a açılan Kars ve Iğdır sınır kapısı zaten kapalı. Gürcistan'a açılan Ardahan sınır kapısı ise açık. (Çünkü Türki devletlere açılıyor, kapı hemen açıldı maşallah..!)   

Suriye'ye açılan Mardin ve Şanlıurfa sınır kapıları malum savaştan kaynaklı olarak kapalı.

Şırnak Habur sınır kapısı ise Irak'tan kaynaklı olarak açık.  

Hal böyle olunca Van'da konuyla ilgili kim açıklama yapsa tepetaklak oluyor.

Şöyle ki pandemiden dolayı kapalıdır savunması yapıldığında neden diğer kapılar açık sorusu cevapsız kalıyor.

Şimdi asıl soru şu Van bütün umutlarını sınır ticaretine mi bağlamış?

Kapıköy açılırsa İranlı turistler gelecek Van kurtulacak mı?

Evet, kapılar açılsın, İran'dan turistler gelsin esnaf kazansın Van kazansın bu çok güzel ve harika bir şey…

Ancak dostlar böyle bütün umutları İran sınırına bağlarsak, üretemeyen kendi ayakları üzerinde duracak projeleri olmayan topluluklar hep fakir yoksul kalmıştır haberiniz olsun…

Bazen konuşurken feveran edenler, sınırları zorlayanlar bu toplumu yanlış yönlendirmekten kaçınmalı kaos ortamı oluşturmaktan vazgeçmeliler..

Kafasının arkasında hesapları olanlar bu konuları siyasete alet etmemeli..

Van halkının ekonomik olarak kalkınma hakkını birileri kirli hesaplarına malzeme etmemeli..

Bu tolumun önüne balık tutmayı öğretecek ve koşullarını oluşturacak önderlere ve akil adamlarına ihtiyaç var…