Tek kelimeyle adaylar nasıl olmalı?

ŞAHSİYET'SİZ OLMASIN!...

Van kamuoyunda adaylarla ilgili oluşan farklı yaklaşımlar var…

Kimileri umutsuz yine karşılığı olmayan adayları bırakacaklar Van'ı yönetemeyecekler, ehil olmayana yetki verecekler gibi içten içe tepkiler gösteriyor.

Aslında şuan durum itibarı ile sessiz düşünüyor halk, adaylar belirlenirse halkta karşılığı olmayacaksa daha yüksek sesle tepkiler dile getirilecek gibi.

Van halkının tepkileri geçmişte çok fazla sonuç vermese de Sayın Erdoğan'ın hatırı için sandığa giden Vanlılar, Erdoğan'a Van'dan doğru bilgilerin ve doğru isimlerin gitmesini istiyor…

AK parti genel merkezinin de Vanlıların tepkisene kulak tıkamayarak karşılığı olan insanları aday göstermesini bekliyor Van halkı…

Görünen o ki seçmen refleksleri bu seçimde çok farklı olacak gibi özellikle AK parti seçmeni için söylüyorum…

Umarım Van'da dengeleri gözeten AK partiye zarar vermeden kişisel ikbal ve beklentilerden uzak hakkaniyetli bir yaklaşımla adaylar belirlenir.

Yani kimsenin egolarını tatmin edecek adaylar değil Van halkı tarafından kabul gören isimlerin adaylığı sağlanır. Aksi halde karar vericiler verecekleri kararların faturasını ileride ağır şekilde öderler…

Bu hatırlatmayı yapmayı mesuliyet olarak görüyorum ve bu vebali kimler üzerine alacaksa ağır bir yük olduğunu bilsin tabi ki endişesi varsa?

Her gün sosyal medya ve kulislerde Ak Partinin Van belediye başkan adaylarının kimler olacağına yönelik isimler bir bir yazılıp siliniyor herkesin gündemini meşgul ediyor..

Bazen öyle konuşmalar yorumlar görüyoruz ki nutkunuz tutuluyor, ruhunuzu, bedeninizi saran tarifi imkânsız olumsuz duygular yaşıyorsunuz.

Nasıl olur da bu kadar önemli bir süreçte böylesi söyleşiler olabilir bir kenti yönetmeye talip insanların konuşacağı basitlik bu mu olmalı diye üzülüyorsunuz.

Özellikle Van'da seçimin kaderini belirleme özelliğine sahip 4 büyük ilçenin belediye başkan adayları çok önemli süzgeçlerden geçirilmeli…

Kamuoyu önünde ayrı şeyler konuşup farklı mesajlar verip halkı umutlandıranlar sonra, neler oluyor, madalyonun öteki yüzünde nasıl bir hesap var? diye bizlere söyletmemelidirler…

Hani halkın görüşleri önemliydi? Siz Van halkını çok önemsediğinizi demiştiniz o dedikleriniz yalan mıydı dememeli Van halkı…

Hani teşkilat temayül yoklamaları, kamuoyu araştırmaları, etkili ve güvenilir kişilerle yapılan istişareler sonrası bu süreci yönetecek doğru isimler halkın karşısına çıkarılacaktı? Geçmişte olduğu gibi bunlar fasa fiso'muydu dedirtmeyin Van halkına…

Hani bu şehri yönetme iddiasında bulunan, kendilerine iktidarın tüm makam ve güçleri emanet edilen kişiler her türlü şahsi hesaptan uzak bir şekilde istişare ve samimiyetle bu halka hizmet edecek, aday olduğu yükü kaldırabilecek donanım, liyakat, tecrübe sahibi kişileri bulup aday yapacaklardı? Sözünü vermiştiniz Van halkına söyletmeyesiniz yine…!

Bu kadar zaman harcamanın, işi bu hale getirmenin ne anlamı vardı? Bu millete yazık değil mi? Demesin artık Van halkı…

Büyükşehir ve ilçelerin Belediye Başkan Adayı belirleme sürecinde, teşkilatlar içinde kırılma ve kendi içinde aynı hedefe koşması gereken tarafları ötekileştirip, güç mücadelesinin parti içinde derinleşme ve kopmalara, kırılmalara, küsmelere neden olmasın…

İl ve ilçe Başkanları ile milletvekilleri arasında güç ve denge siyasetinin yürütüldüğü, tarafların bir birinden rahatsız olmayacağı ve süreci doğru, sağlıklı bir şekilde yönetebilecekken içte gizli kavgalara neden olmayacağı aklıselim bir süreç yaşayabilirsiniz.

Tabi ki ihtiraslardan uzak durarak…

Daha sonra hiç istişare edilmediği, hiç bir araya gelinmediği gibi bilgilerle siyasi kulisleri meşgul ve rahatsız eden bilgiler çıkmasın ortaya...

İl adına, dava dediğiniz neyse artık o şey adına, millet adına hayırlı karar almak varken, şahsi hesaplar, öfke ve hırsla yönetilen eski süreçler şu ana kadar ateş çemberi misali içindekileri yakarken, çevrede bulunan herkese de zarar verecek bir özelliğe sahipken böyle bir şeyin tercih edilmemesini öneririm siyaset yapıcılara…

Akla zarar böyle bir tutum neden tercih edilir acaba?

Kazananın olmadığı, herkesin kaybetmeye mahkûm olduğu böylesi süreçler niye kabul edilir anlamak mümkün değil!

Daha önceki seçim süreçlerinden bildiğimiz gibi genel merkez yerel aktörlerin, adayların tespit konusunda mutlaka başta il başkanı olmak üzere il milletvekillerine ve ilçe başkanlarına kanaat sorar ve onlardan gelecek bilgiler, referanslar sonrası listeleri oluşturup açıklardı ya da olması gereken böyleydi kapalı kapılar ardında başka şeyler dönse de…

Şimdi yetkililere şunları hatırlatmak isterim..

Bu seçim kayyumlardan sonra tekrar HDP'ye geçerse Van artık HDP'nin kaçınılmaz kalesi olacaktır ve öyle kalacaktır… Halkın kararına saygı gösterip rakibi alkışlama ahlakına sahip olunmalıdır.

Ancak bu seçim kaybedilirse sorumluları bugüne kadarki kayyumlar ve kayyum sürecinde belediye başkanlığı yapanlar olmalıdır…

Onların yaptıkları ve yapamadıklarının sonucunu devlet ve AK parti ödemiş olacaktır…

Kazanılırsa kayyum sürecinin aktörleri alkışlanıp ödüllendirilmelidir…

O nedenle adaylar belirlenirken başta il ve ilçe başkanlarının kesin iradesine ve kararına rıza gösterilmelidir her ilçe başkanı kazanacağı adayla seçime gitmelidir…

Ve bu durum açık açık kamuoyu ile ve AK parti genel merkezi ile paylaşılmalı ki sorumlular kim herkes bilmelidir…

Aksi halde geçmişte olduğu gibi kazanırken başarıya sahiplenip kaybederken başkalarını suçlayan fırıldaklıklar yaşanacaktır…

Sonra kalkıp Van halkına bize genel merkez hiçbir şey sormadı, isim istemedi her şeyi kendileri yönetti demeyesiniz..

Ve şu aday şu vekilin adayıdır şu aday şu başkanın adayıdır dememeniz için şeffaf olun derim…

Şeffaf açık olursanız kimse de küsmez..

Her aday bana verilirse kesin kazanırım der ya da ben AK partiliyim bu parti benim davamdır deyip, adaylık verilmeyince ailesiyle birlikte başka partilere çalışanlarda, şeffaf olursanız size itimat edebilir ve küskünleri en aza indirgeyebilirsiniz…

Yok, her adaya sen benim adayımsın ben senin ismini verdim ama diğerleri seni kabul etmedi der herkese şirin görünmeye çalışırsanız yani tilki kurnazlığı peşinde koşarsanız seçimde bu halk sizi arkasından çok koşturur bilesiniz…

Teşkilata ve Ak Partinin yereldeki iç dinamiklerine yabancı olanları ve Vanlı olmayanları aday etmeyesiniz sakın tepki alırsınız…

Yeşermeye başlayan umutları solmaya mahkûm etmeyiniz.

Daha zaman varken akl-ı selim düşünen, bu millete hizmet edecek kişileri bu sürece müdahil olmaya davet ediyoruz. Listeyi tekrar tekrar gözden geçirin derim.

31 Mart seçimlerinin kazananı Van olsun derken kimseden elinde sihirli değnek olduğu ve mucizelerle bizleri buluşturacağı düşünülmemeli.

Bu süreçte hiç kimsenin tek başına yapabileceği bir şey yok. Güçlü bir ekiple, güçlü ilçe belediye başkan adayları ve yine nitelikli, halkta karşılığı olan yük alacak belediye meclis üye adayları ile bir bütün halinde kolektif bir ruhla başarı elde edilebileceği gerçeği yok sayılmamalı.

Benim istediğim olmadıysa, ben olmadımsa gerisi tufan" anlayışının bu güne kadar bizlere hep zarar verdiğini tekrar hatırlatmak isterim.

Mesele kimsenin şahsi ikbal kavgası değil, Van olmalı artık.

Yani aday şahsiyetli biri olmalı!...